Roze Wilson
"Beyaz'ı istiyorum. 1 ay sonra bedeni tamamen iyileşmiş olacatır. Ve sen bana getirceksin onu."
"Ne saçmalıyorsun sen."
Parmaklarını boynuma doladı. Ve sıkmaya başladı.
"Senin bu lanet bebeği istediğini sanıyordum."
Soğuk duvarla birleşen sırtım titrememe neden olmuştu.
N'apacaktım ben şimdi.
Ya dostumu satacaktım, ya da bebeğimin ölümünü seyredecektim.
Tanrı aslında günahları affetmiyor du.
Unutmuyordu da dostumu satarsam ayrı bir bedel ödeyecektim bebeğimin ölmesine izin versem ayrı bir bedel.
Ama ben bu adamın tecavüzlerine hep mecbur kaldım.
Hem burası cehennem di. Ya yanacaksın ya yakacaklar.
Beni yaktılar, onu da yaksınlar.Gereğinden fazla çekmedim mi?
Cennete giremeyecek kadar günahkar bir kadındım ben.
Şuan da yapacağım hiçbir iyilik beni melek yapmayacaktı.Yaşamak ve bebeğimi yaşatmak istiyorum.
Üzgünüm ben de en az beni yardımından mahrum eden tanrı kadar adaletli olabilirdim.Nefes almam zorlaştıkça gözlerim kayıyor du.
Ellerimi Ariel More'nin elinin üstüne koyunca, boğazımda ki eli biraz daha gevşemişti.Konuşmamı bekliyor du.
Kelimeler boğazımdan zor olsa da boğuk bir şekilde çıkmıştı."T-tamam"
Elini bir anda çekmişti.
Boğazımın sızısını şimdi daha çok hissediyordum.
Elimi boğazıma götürüp öksürmeye başladım.
Bir elim duvar da bir elim boynum da öksürüyordum.Nefes alış verişlerini duyabiliyordum. Nefes almasından nefret ediyordum oysaki
Kelimeleri enseme üflüyor du."Git hadi izin veriyorum."
Arkamı dönüp gözlerine baktım. İnanması zor geliyor du.
Dokunmayacaktı bana artık dokunmayacaktı.
Sanırım hayatımda ilk defa doğru birşey yapıyordum."Aptal aptal bakmayı kes hadi defol."
Kafamı hızlı bir şekilde "tamam" anlamında salladım.
Yine çaresizliğim yanımday dı. Beni yanlız bırakmayan tek varlığım çaresizlik.
Hızlı ve büyük adımlar atıyordum. Bir kurtuluş değil di belki ama en azından korkularımdan uzak tutuyor du.
Kaç adım uzaktayım merak etmiyorum.
Çünkü, ne kadar kaçarsam kaçayım hep yanıbaşımdaydı korkularım.Merdivenleri ne ara çıktım, ya da ne hücreme vardığımı bilmiyorum.
Tek bildiğim şey herşeyi uyuyarak unutmak istiyordum.
Vicdan azabımından uyuyarak kurtulmak istiyordum.
Öyle de olacaktı başka çarem yoktu benim.Başımı yastığa koymamla gözlerimi yummam bir oldu.
Gözlerimi yummuştum ama yatamıyordum.
Vicdanım rahat etmiyor du.
Ama susturmak zorundaydım.
Vicdanım susmak zorundaydı.
Ben bebeğim için yaptım, ne yaptıysam bebeğim için.Beyazı zaten annesi sevmemişki o sevilmek nasıl birşey bilmiyor.
O da bana hak verecek bebeğim için yaptığımı öğrenince hak verecek bana.'Tanrım, yalvarırım bu suçluluk hissini içimden al.'
En son bunu söylemiştim, gözlerimi sıkıca kapatıp uyumadan önce bunu söylemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEK (askıda)
JugendliteraturYaşadıklarının izinden kurtulamayan böğürtlen kokulu katil bir kadın. Mükemmel denecek kadar iyi bir hayatı olan yakışıklı bir adam. İyi bir ressam olması bir yana aynı zamanda iyi bir yazar. Kitap yazması için aşık olması gerektiğini düşünür ve kat...