《6》

37 26 0
                                    

Ilgın...

"Anlat bakalım bugün olanlar ne iş?"

Sevim sesli bir şekilde yutkunduktan sonra "şe...şe...şey" Sinirle derin bir nefes aldım ve ona tezat rahat bir şekilde arkamda ki yatağın başlığına yaslanıp ellerimi göğsümde birleştirdim. "Dinliyorum!" Dedim gayet sert bir tonda. Zaten bugün olan her haltı görmüştüm! Şimdi ise Sadece olayın ayrıntılarını bilmek istiyordum. "Evet!" Sabrım taşmak üzereydi!

"Be...ben" korkacak ne vardı lan "Lan doğru düzgün konuş! Korkma yemem!" Gözü dolmaya başlayınca sinirli bir iç çektim. Hayır ağlayacak ne bok vardı? "Karşımda ağlayıp durma be." Sadece bir soru sordum. Cevaplamak ne kadar zormuş arkadaş! "O benim babam" bunu anlamamak ahmaklıktı zaten. "Ee?" Yutkundu. "Be...ben bir süredir babamdan kaçıyorum. Ya...yani beni bulmasın diye evimin olduğu sokağın etrafında dolaşmıyordum..."

Ofladım. Ama bunu fark etmeyen Sevim anlatmaya devam etti. "Dün beni kaldığım yerde buldu. Ve beni eve götürmeye çalıştı. Ama ben... nasıl oldu bilmiyorum ama elinden kurtulmayı başardım!" Lafını kesip "Bu süre zarfı içinde nerede kaldın?" Yaşlı gözlerini benden kaçırıp "okulda." Dedi. Akıllılık etmiş diyen iç sesime onay verdim. Böyle sikik bir babam olsa bende öyle yapardım. Sanki senin baban farklı diyen iç sesime küfürler savurdum. Neden her haltta karşıma geçip kulağıma bu lanet şeyleri söylüyorsun?

"Bugün de okul çıkışına gelmiş. Benim dalgın bir şekilde yürümemden faydalanarak beni yakaladı." Kaşlarımı çatarak "böyle boktan bir şey için ağlamaya değer mi?" Kafasını kaldırıp bana baktı. "Ama..." elimi kaldırıp onu susturdum. "Saçmalık! O sikik babandan kurtulduğun için mutlu olmalısın."

"Ama kalacak yerim..." sözünü kesip "merak etme ben bir yolunu bulur seni bir yere yerleştiririm." Diyip kestirip attım. Bu kadardı işte. Konu kapanmıştı bile. aklımı kurcalayan bir soruyla tekrar ona döndüm. "Annen nerde?" Gözleri doldu ve "annem ben on beş yaşındayken başka biriyle evlendi ve beni istemediği için yanına almadı." Kafamı onaylarcasına salladım. Ve yatağa gelişi güzel uzandım. Bu ana kadar karşılaştığım tüm anne adayları böyle orospu mu olmak zorundaydı?

Bitap bir şekilde "geç yatağa uykum geldi." Diye mırıldandım ve turuncu koltuğa geçip Kafamın altına kırlenti alarak uzandım. Gözlerim kapanırken sevim'in "istersen ben koltukta yatayım Ilgın" diyen sesiyle tekrar açtım ve "gerek yok rahat ol." Diyerek kendimi uykunun kollarına bıraktım. Hiç bir şekilde yer ayrımı yapmazdım. Ha yatakta yatmışım ha koltukta. Benim açımdan hiç bir fark yoktu aralarında...

*****

Kolumda ki rahatsız eden dürtüklemeyle ağzımda bir kaç küfür homurdandım. "Ne var?" Diye homurdandığımda koltukta doğrulduğumda Sevim geri çekilerek "okula geç kalacağız Ilgın!" Diye söylendi. Kafamı kaldırıp baş ucumda ki masada duran saatte baktım. Saatin altı otuz olduğunu görünce de kafamı sallayıp "hazırsan geç mutfağa!" Dedim. Teyze bozuntusu muhtemelen kahvaltıyı hazırlamıştı.

Sevim dediğimi yapıp odadan çıktı. Bende bunu fırsat bilip biraz daha yattım. Fakat lanet olsun ki uykum bir kere kaçmıştı. Oflayarak giysi dolabının karşısına geçtim ve hazırlanmaya başladım. Okul formasını giydikten sonra da klostrofobik odadan çıktım. Bu küçücük odada Sevim ile nasıl kalmıştık dün ya?

Çantamı dış kapının önüne gelişi güzel attıktan sonra mutfağa geçtim. Muhtemelen Sevim çekindiğinden bir lokma yememişti. Teyzem beni görünce mutlu olmuş gibi yaparak Sevim'e hitaben "Ah Sevim'cim burada kalman iyi oldu bak. Ilgın bugün kendi isteği ile mutfağa geldi" dedi.

Gözlerimi devirdim. Ne kadar da komikti böyle. Gözüme kestirdigim sandalyeye oturmadan önce "zaten Sevim bir süre burada kalacak!" Dedim. Teyzem şaşkın bir ifadeyle "neden?" Diye sordu. Neden? Iyi bir soru. Sevim ağzını açıp bir şey söyleyeceği sırada baktım itiraz edecek ipleri tekrar elime aldım ve Sevim'e hitaben "ailenin bir süre şehir dışında olduğunu söylemiştin. Yanılıyor muyum?" Diye sordum. Cümlemin altında ki göndermeyi çakmasını umarak.

ŞavkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin