Berk..
Bu arada Berk karakteri model olarak Max değildi ama o resmin ait olduğu modeli bulamadım.. Tabi adını bileniniz varsa yoruma yazarak beni de bilgilendirebilir. Buna çok sevinirim :)
Adresi verip sürmesini bekledim. Ama o önüne boş bakışlar atıyor, elleri direksiyonu sert bir şekilde kavramış sıkıyordu..
Daha fazla beklemekten sıkılıp "götürmüyorsan ben kendim gidiyorum" dedim. Önünde ki yola bakarak konuştu. "Neden oraya gitmek istiyorsan?" Kaşlarımı çatıp "verdiğim adresi nereden biliyorsun?" dedim salak ayağına yatarak. "Sadece, orası evinin adresi olmadığı için sordum." Omuz silkip "Her neyse!" dedim. Aracı çalıştırıp sürmeye başladı. Kaşları hala çatık ve bakışları abartılı bir şekilde yola sabitti. Gerizekalı.
Araç verdiğim adreste duyduğunda hızla araçtan indim. Arkamdan Güzey'in de geldiğini fark edince arkamı dönme zahmetine girmeden "beni getirdin, gidebilirsin" dedim. Güzey'in homurtuları kulağıma dolduğunda durakladım. "Kim olduğunu sanıyorsun. Böyle her istediğin yerine getirilmesi gerekiyormuş gibi bir halin var." Arkamı dönüp "çünkü öyle biriyim" dedim. Kaşlarını kaldırıp "hadi ya, kimsin?" diye sordu alayla. Ağzımı açıp "öğrendiğin an tökezleyeceğin biriyim.." sonra bitmişlik hissiyle "ya da boşver. Ben sadece Ilgın'ım. Bu bile önemli biri olmamın kanıtı" diyerek hızla kırık dökük binaya doğru ilerledim.
Merdivenleri ikişer ikişer inerek o gün kızın beni yönlendirdiği kapıya doğru ilerledim. Önüme iri kıyım bir adam çıktığında "Koyan burada mı?" diye sordum. Adam alaycı gözleriyle beni süzdükten sonra "hayırdır, her isteyeni elini kolunu sallaya sallaya içeri alıyor gibi mi gözüküyorum?" diye sordu. Gözlerimi devirip "o gün geldiğim de öyle gözüküyordu" dedim. Adam daha bi kasılmaya başladığında Güzey'in de gerildiğini anladım.
"Kim O?" Yanımıza başka bir adam geldiğinde iri kıyım olan "Koyan'ın ufaklıklarından biri heralde" dedi. Sinirle ağzımı açacağım sırada Güzey öne atılarak adamın burnuna sağlam bir yumruk geçirdi. "Sözlerine dikkat et" derken diğeri bir adım gerilemişti. Kapı açılıp dışarı Berk çıktığında Güzey de geri çekildi. "Burada neler oluyor" Berk ilk başta beni fark etmediği için bir iri kıyım adama bir de üstünden yeni kalkmış, üstünü başını düzelten Güzey'e bakıyordu.
"Güzey senin bu..." Güzey boğazını temizlediğin de Berk de onun bakışlarını takip etti. Beni gördüğünde yüzünde ki sert ifade yerini anında şefkate bıraktığın da kolları arasına girmek için daha ne beklediğimi sorguladım. "Ilgın'ım." Berk'in sözleri ile açtığı kolları arasına girerken "naber" diye mırıldandım. Geri çekilip saçlarımı karıştırdığın da gülümsedim. Güzey'e döndüğümde kaşları çatık bir şekilde bizi izlediğini gördüm. Umursamadım.
Berk eliyle burnunu tutan adama hitaben "bir daha burada böyle tatsızlıklar istemiyorum. Ve Dert bu kıza karşı bir daha aynı tavırlarla yaklaşma. İstediği gibi girip çıkabilir." dedi. Dert denilen adam başını sallamakla yetindi. "Hadi gel" elini omzuma atıp beni içeri doğru sürükledi. Arkamda kalan Güzey'i hatırlatarak "Güzey" dedim. Berk zaten onu bir şekilde tanıyordu. Berk arkasını dönüp "sen de gel" dedi.
İçeri girdiğimiz de o gün oturduğum siyah deri koltuğa oturdum. Berk de karşıma geçti. Bakışları üstümüz de gezindiğin de açıklama zamanı geldi diye düşünerek "Güzey okuldan biri. Yolda karşılaştık beni getirmesini istedim" dedim. Berk kafasını sallayıp "anladım.." Güzey'e sert bir bakış atarak "bir daha buna gerek olmaz umarım" dedi tehdit vari bir sesle. Aralarında benim bilmediğim bir çok konuşmanın geçtiği sessiz dakikaların arasında sıkışıp kaldım. İkisi de sadece kendi bildikleri bir sırra ortak olurlarken bu sırrı sorguladım.
![](https://img.wattpad.com/cover/43379682-288-k604994.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şavk
Teen FictionIlgın Güneş; sadece iki sene önce kendi sebep olduğu kaza sonucu iki kişinin hayatını sonlandıran on sekiz yaşında bir genç kız. yeni hayatına meraba derken bakalım onu neler bekleyecek. Güzey Sarın; ailesinin ölümü sonrası geride tek varlığı olan...