Hadi Deniz okula geç kalacaksın" annemin sesine aldırış etmeden yatmaya devam ettim. Lanet olsun bu saatte okul mu olur.
"Kızııım hadi ilk günden okula geçmi kalmak istiyorsun"
Annemin aşağıdan bağırışı yukarıya şiddetli bir şekilde geliyordu. Çk trsyrmmmmm çkkk .sss
"5 dakka daa.."
Ah lanet olsunnn.Yüzüme dökülen buz gibi suyla gözlerimi açtım. Karşımda beklediğim gibi haylaz kardeşim Can duruyordu.
"Seni geberticeğim"
dememle Canın gülerek kaçması bir oldu. Evet bunun hesabını soracaktım fakat şuan hazırlanmam gerekiyordu. Saate baktığımda.. WTF! OMG! HASS!
"Anneeeağağagaga"
merdivenlerden hızla inmeye başladım ta ki yeri boylayana kadar. "Yavrum,çocuğum,foşik kızım napıyorsun sen?"
"Foşik mi hiç yakışıyormu annecim böyle laflar sana bak ben küfrediyor muyum hem sen foşik kelimesinin an..
"Deniz kalk git giyin asabımı bozma benim, bırakıcam ben sizi okula."
"Oldu bil kraliçem" diyerek annemin yanağına sulu bi öpücük kondurdum ve merdivenleri çıkarak odama girdim. Gardırobuma baktığımda ne giyeceğimi düşünüyordumki gözüme ananas desenli elbisem takıldı. Direk üstüme geçirdim ve krem rengi elbisemle uygun olan hırkamı alıp aynaya yöneldim. Adım gibi deniz mavisi gözlerim vardı, genelde insanların ilk dikkatini çeken gözlerim oluyordu. Gözlerimle uyumlu yaratılmış kumral saçlarım ve uzun kirpiklerimle güzel bir kızdım aslında ama tipimle övünmektense huyumla övünmeyi tercih edenlerdendim. Saçlarımı açık bırakarak hafif bir makyaj yaptım ve çantamıda alıp odadan çıktım.
"Ben hazırııım"
"Çıkmadan bişeyler atıştır istersen"
"Geç kalacağım anne okulda yerim bişeyler"
"Ona bir şüphem yok"
Anneme kötü bakışlar attıktan sonra o bana o bakışın çoook daha kötüsünü attı arkadaşlar evet bu sefer gerçekten çk trsyrmmmmm. Anneme tatlı tatlı gülümsedikten sonra ayakkabılarımıda giyip arabaya yöneldim. Eve, arabaya ve sahip olduğumuz çoğu şeye baktığımda hepsi annemin eski kocasının parasıyla alınmıştı. Annemin eski kocası diyorum çünkü ona baba demek çok büyük haksızlık olur. "Baba" evini geçindiren çocuklarını, karısını seven kişi anlamına gelmiyormu? O adam içki içen, bizi hiç sevmeyen ve nasılolsa zenginim diye rahat rahat dolaşan, kumar oynayan bir adamdı. Pardon Adam mı dedim. Tam bir Şerefsiz. En sonunda annemi aldatmasıyla bardağı taşıran son damla oldu ve bizi başından savmak için yüklü bi miktar para verdi. Anneme her defasında neden bu parayı kabul ettiğini sorduğumda bizim geleceğimizden bahsediyor. Bi yandan ona kızsam da bi yandan da bişey diyemiyorum. Bu para olmasa belki de annem iş bulana kadar sefil bir halde yaşıyor olurduk. Düşüncelerimden sıyrıldığımda okula gelmiş olduğumuzu fark ettim. Annemin yanağına öpücük kondurup Can ın kafasına şaplak attıktan sonra onlara veda ederek okula doğru ilerlemeye başladım. Eski okuluma nazaran burası çok büyüktü. Aman tanrım sanırım cennete düştüm. Etraf bissürü yakışıklı kaynıyor ve tabi bunun yanında da bissürü güzel kız.
Ah canım o eteği götüme kadar çeksem bende dikkat çekerdim.
Kıza içimden bunları söylerken baktığımı gördü ve bende ne yapacağımı bilemeyerek gülümsedim. Tabi kız hiç aldırmadan yanındakilerle konuşmaya devam etti. Sürtük. Müdürün odasına bulmaya çalışmam tam 15 dakikamı aldı. Bu okul çok büyük ve labirent gibiydi. En sonunda kocaman müdür tabelasını görüp kapıyı tıklattım. İceri girdiğimde 30 yaşlarında genç ve yakışıklı bir adam -ki bu durumda o kişi müdür oluyor- karşısındaki çocuktan gözlerini bana çevirdi. Sıcak bi gülümsemeyle
"Merhaba, sen Deniz olmalısın lütfen şöyle gel"
diyerek koltuğu gösterdi. Ben de dediği yere oturduğumda müdürün karşısındaki ço... Aman Tanrım.
Evet şimdi kesinlikle ve kesinikle ve kesinliklee cennete düsmüştüm. Mükemmel bir fizik, kumral saçlar, ela rengi gözler ve vücüduna yapışıp kaslarını belirginleştiren o siyah bluz... Tek kelimeyle muhteşemdi.
"Seninle daha sonra konuşucağız Ege" çocuk alaylı bir şekilde gülümseyip çıkışa yöneldi 1 saniye kadar bi göz göze gelişimizde bile erimiştim. Analar neler doğuruyor vaheey. Müdür adının Ege olduğunu öğrendiğim çocuk odadan çıktıktan sonra bana yöneldi.
"Kusura bakma Denizcim seni beklettim. Ben Çağdaş Sezgin. Bu okulun müdürüyüm. Bildiğim kadarıyla buraya İstanbuldan geldin. Eski okulundaki ders notların gayet iyi ve burdada aynı başarıda bulunmanı bekliyorum. Seni daha fazla tutmadan ders programını veriyim. Sınıfın 11/B , koridordan sağa sonra tekrar sağa döndügünde görürsün"
diyip gülümsedi. Bende gülümseyerek teşekkür ettikten sonra çıktım ve dediği gibi ilk sağa sonra tekrar sağa saptım. Sonunda sınıfı bulduğumda kapıyı tıklattım.
İşte şimdi başlıyoruz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜVEY
Teen FictionYeni bir hayat Yeni bir şehir Yeni arkadaşlar Yeni düşmanlar ve Yeni aşklar Bu yeniliklerin içinde kaybolmaktan korkan bir kız. Başına geleceklerden habersiz bir masumiyet abidesi. Peki onu ne kurtaracak? Sevgi, saygı, sadakat... Aşk...