ÜVEY

3. Bölüm

Biliyorum arkadaşlar çok hızlı gidiyorum :D fakat biran önce yeni bölümü yükleyip olayların gerçekleşmesini sizin okumazını istiyorum. 7 bölüme kadar elimde hazır. Eğer oylamaya devam ederseniz gerçekten çoğunu paylaşırım. Fakat beğenmediysenizde yüklememin bi anlamı olmaz zaten. Sizden rica ediceğim şey oy vermeniz ve yorum yapmanız. Umarım beklentinizi karşılar.
İlk olarak 1. Resimdeki Deniz
                   2. Can
                   3. Cem
                   4. Denizin annesi Yasemin
                   5. Ege
                   6. Ela
                   7. Özge

Sonunda okuldaki 1 haftayı atlatmıştım. Cemle ve Özgeyle daha da yakınlaşmıştık, okulada alışmıştım. Tabi okulda çoğunlukla Ege ve Elanın kötü bakışlarına maruz kalıyordum ama umrumda değildi. Onlardan korkmuyorum.  Bugün Özge ve Cem le dışarı çıkıcaktık bu yüzden oyalanmadan yatağımdan kalktım. Merdivenlerden inecekken.. Ah bi dakka tamamen unutmuştum. Can dan almam gereken bi intikam vardı ve bu saatte uyanık olduğunu sanmıyorum. Yavaş adımlarla Can ın odasına ilerledim ve düşündüğüm gibi uyuyordu. Direk tuvalete gidip tıraş köpüğü aldım. Tamam çok klişe olabilirdi ama yinede güzel bir yöntemdi. Can ın odasına geldiğimde tıraş köpüğünü eline sürdüm vee haa 1 dakka en önemli şeyi unuttum. Odama gidip telefonu aldıktan sonra  video yu başlattım. Burnuna tüyü sürttükten sonra elini direk yüzüne götürmesiyle piç smile yaptim jsjdjxjjd. Zuhahahahhaha. Can şaşkın şaşkın bi bana bi elimdeki köpüğe bakarken
"Sen kaşındın Bro" diyerek yanağından makas aldıktan sonra gülerek odama gittim. Can ın sinirli sesini koridorda duyabiliyordum.
"Annneeeeeee şu kızın ne foşik ya"
Hay Allahım nedir bu Foşik merakı. Nifus cüzadanıma adımi foşik olarak yazdırmadıkları kaldı bi. Gardorbuma yönelip papatya desenli elbisemi aldım. Evet sizinde şahit olduğunuz gibi elbise giymeye bayılıyorum. Hem rahat hemde güzel oluyor. Saçlarımı direk açık bıraktıktan sonra hafif bi makyaj yaptım. Çantamla şapkamıda alıp odadan cıktım.
"Annnneeeeeeee"
mutfağa doğru ilerlediğimde annem sesimi duymamış olucakki cevap vermedi. Mutfak kapısının oraya dikildiğimde bana arkası dönük telefonla konuşuyordu.
"Evett şeyy..sanırım haklısın ama endişelerim var.. bu durumu nasıl karşılicaklarını bilmiyorum... tamam o zaman bugün konuşuruz, çıkarım birazdan..tamam canım.. "
Annem görmeden direk kapının ordan çekildim ve duyduklarımı sindirmeye çalıştım. Buda neyin nesiydi böyle. Öğrenmenin tek bir yolu vardı. Tekrar mutfağa gidip hiçbişey duymamış gibi davrandım.
"Günaydınnn annnecim" yanağına bi öpücük bıraktığımda şasırmış gözuküyordu
"Bu mutluluğunu neye borçluyuz Deniz Hanımm"
"Hiiiç  ne olucakki, ben şimdi dışarı çıkıyorumm senin planın ne bugün?"
"Şey bende Can'ı arkadaşıyla sinemaya bırakıcam sonra da biraz gezinirim." "Tamam anne ben çıkıyorumm bayyy." Evden çıktıktan sonra direk Özgeyi aradım. Kısa bi süre çaldıktan sonra açtı "Deniz ben okyanus evet ne olmuştu" bu şakayı bir çok kez duymuştum ve her duyduğumda ayrı bi sinir oluyordum "Hahha qomiq. Bak ben biraz geç kalabilirim dicektim siz buluşun yani." "Neden ne oldu ki?"
"Ya halletmem gereken bişey var gelince anlatırım iş..
o arada annem kapıdan çıkmıştı Canla. "Özge benim kapatmam lazım hadi canım görüsüruz" diyerek direk telefonu kapattım ve önümden geçen taksiyi durdurdum.
"Önümüzdeki arabayı takip edebilir misiniz" taksici bana garip garip baktıktan sonra takip etmeye başladı. Haha böyle çok mu havali oldu ne aynı filmlerdeki gibi. Piç smile. Annem arabayla durduğunda Can ı sinemaya bıraktığıni fark ettim. Sonra arabayı tekrar çalıştırdı ve bizde takip etmeye devam ettik. Tam 15 dakkalık bi yolculuktan sonra annem arabayı durdurmuştu. Geldiğimiz yer bi cafeydi. Bende taksiciye parayı verdikten sonra arabadan inerek uzun bi mesafeyle takip ettim. Annem bi adamın masasının önünde durdu. Birbirlerine sarıldıktan sonra öpü... Bi dakka ben doğrumu gördüm. Anne ne halt yiyorsun sen..