ÜVEY

9. Bölüm

Merhaba arkadaşlar. İlk olarak söylemek istediğim birşey var. Bu bölümü Hayley05dany e ithaf etmek istiyorum. O benim en yakın arkadaşlarımdan biri ve her konuda bana çok destek oluyor. Onunda "siyah melek" adlı yeni hikayesini okumanızı tavsiye ederim. İlginç olduğu kadar bir o kadar da güzel. Şimdiden hatalarım için sizden özür dilerim.
Medyadaki Gökalp.
Ege'nin şarkı söylediği yeri "Bruno Mars Just The Way You Are" ile dinlemenizi öneririm.

"Ah hadi ama çok acıktım Özge biraz hızlı olamaz mısın?"
"Tamam öküzcük"
Daracık çadırda Özge'nin giyinmesini bekliyordum.
Gerçekten daha büyük bi çadır bulamamışlarmıydı??
Özge en sonunda giyinince çadırdan çıkıp mangal yakılan yere doğru ilerlemeye başladık.
"İste şu manzara vazgeçilmez" Özge dediğime gülmeye başladı
"Kızım sen yemekten başka birşey düşünemiyor musun?"
Özge'yi takmayarak tabağımı alıp pirzola, et ne bulursam tabağıma doldurdum. Boş bir yer bulunca direk oturup yemeye başladım. Missss.
"Yavaş yavaş, boğulucaksın"
Özge de yanıma otururken takmayarak yemeğimi yemeye devam ettim. Yemeğim bitince Özge'ninkindende azcıcık aldım. Çok az. Sadece 1 parçaçık.
"Yuh lan yuh benimkinide yedin"
"Aa küçücük bi parça aldım ama yani haksızlık etmeyelim pls."
"Hişt hadi gel şurda gitar çalıyorlar oraya gidelim."
Birlikte topluluğun oturduğu yere doğru ilerledik. Herkes daire kurup oturmuş gitar çalan kişiyi dinliyordu.
Daha da yakınlaştığımızda gitar çalan Ege den başkası değildi.
Vay be müzıkle ilgilendiğini bilmiyordum.
Etrafındaki kızlar Ege'yi yicek bir şekilde bakarken Ela da sahiplenici bir şekilde çocuğa yapışmıştı.
Özgeyle bizde oturduktan sonra dinlemeye başladık.
Sesi gerçekten çok güzeldi.

(Bruno Mars- Just the way you are)

When I see your face
Yüzüne baktığımda
There's not a thing that I would change
Değiştirebileceğim bir şey yok
'Cause you're amazing
Çünkü sen inanılmazsın
Just the way you are
Olduğun gibi
And when you smile
Ve gülümsediğinde
The whole world stops and stares for a while
Bütün dünya bir an durup sana bakıyor
Çünkü sen inanılmazsın
Just the way you are
Olduğun gibi

İnanılmazdı.
Gözlerimi diğer kızlar gibi ayıramazken o tek bir kişiye bakıyordu.
Ela.
Belliki bu şarkıyı onun için seçmişti.
Fakat bir insan nasıl her gün farklı bi kızla takilıp ayrıca 1 kişiyle duygusal yakınlık kuruyordu gerçekten anlamıyordum.
Bunu bizim oralarda yapanlara Kötü Çocuk Peze*** diyorlar.
İçımden bunları düşünürken Ege o mükemmel sesiyle şarkıyı söylemeye devam ediyordu.

Her lips, her lips
Dudakları, dudakları
I could kiss them all day if she let me
Eğer izin verirse bütün gün öpebilirim
Her laugh, her laugh
Gülüşü, gülüşü
she hates but I think it's so sexy
O nefret ediyor ama bence bu çok seksi
She's so beautiful
O çok güzel

Dudakları,dudakları eğer izin verirse bütün gün öpebilirim...
Bugün yürüyüşte aramızda bir yakınlaşma olmuştu fakat birşey olmadan ikimizde normal halimize dönmüştük.
Olmasıda mümkün değildi zaten.
İstesemde istemesemde o benim üvey kardeşim olucaktı.
Bazen kendime o kadar kızıyordumki.
Ona karşı çıkamayan kızlara dönüşüveriyordum.
Oysaki ben güçlü, korkmayan bir kızdım.
Ne ara Ege'nin cazibesine kapılır oldum?
Saçmalama Deniz.
O senin hiçbirşeyin.
Hiçbirşey.
Kısa bir sürede olsa göz göze geldik.
Şarkının son kısmını söylerken gözlerini gözlerime kenetlemişti.
O çok güzel...
Aklıma yemeğe çıktığımız akşam gelmişti.
Deniz çok güzelsin
Güldüm
Ve şimdide sadece gülüyordum.
Ege'yi çözmek bulmaca çözmek gibiydi.
O kadar dengesizdi ki bir gün kendini sevdirirken diğer gün nefret ettirebiliyordu.
Şarkıyı bitirdiğinde herkes ıslık çalarak alkışladı.
Bense bakmakla yetindim. Topluluktan bazı kişiler kalktıktan sonra Ela konuşmaya başladı
"Hadii şişe bulunda şişe çevirmece oynayalım"
Özge direk bana dönerek
"Bu saçmalığa katılmicam. Geliyor musun?"
Bende Özge ye katılırcasına kalkıyordum ki Ela lafa girdi
"Noldu yeni kız korktunmu?"
Nildi yini kiz kirktinmi
"Sen git Özge ben oyundan sonra gelirim"
Ela nın sırıtması büyürken yerimde kalıp oyunun başlamasını bekledim.
Adının Sena olduğunu bildiğim kız şişeyi çevirirken soran kısmı Yeşim diye bir kıza cevaplayan kısmı ise Ege'ye gelmişti
"Doğruluk mu cesaretlilik mi?"
Ege hiç düşünmeden cevabını verdi
"Doğruluk"
Kız da hiç düşünmeden sorusunu sordu
"Ela ile sevgili misiniz yoksa sadece takılıyor musunuz?"
Aha.
İşte bu sorunun cevabını bende merak ediyordum.
Sevgilisi olan biri göz göre göre nasıl her gün başka bir kızla olur?
Ege'nin cevabını çogu kişi merakla beklerken Ege biraz düşünüp cevap verdi
"Sevgiliyiz"
Sevgilisiniz.
Bu nasıl sevgililikse.
Şışeyi tekrar çevirdiklerinde soran kısmı Ela ya cevaplayan kısmı ise bana denk gelmişti
İşte buna şanssızlık derim ben
"Dogruluk mu cesaretlilik mi"
Doğruluk demek en mantıklısıydı
"Cesaretlilik"
Anneme bazen gerçekten hak veriyorum..
Ela'dan korkmadığımı göstermek için yapmıştım fakat Ela bu nediceğide belli olmaz.
"Gökalp'i dudağından öp"
Yuh ebesinin şeyi
Hem Gökalp kim be
"O kim"
Etraftan gülme sesleri gelirken Gökalp olduğunu tahmin ettiğim çocuk kendini gösterip sırıtmaya başladı.
Sende yakısıklıymıssın bea.
"Yapmazsam nolcak"
"Korkaksın demektir"
Damarıma basmıştı.
Ben korkak değildim.
Bunu onlarında fark etmesi gerekiyordu.
Yavaş adımlarla Gökalpin yanına gittiğimde çocuk hala sırıtıyordu.
Bende yanına oturup ona döndüm, oda bana dönünce yavaşça birbirimize yaklaşmaya başladık, tam dudaklarimız birleşiyorduki Ege'nin sesi buna engel oldu
"Durun"
Herkes merakla Ege'ye bakarken bende ne yaptığını anlamaya çalışıyordum. Ege'nin hızla kalkıp sertçe kolumdan çekmesiyle sertçe sürüklenmem bir oldu. Meraklı gözlerden uzaklaştıktan sonra tenha bir köşede durdu
"Ne yaptığını sanıyorsun sen, bırak kolumu"
"Gökalpten uzak dur"
"Allah allah sanamı sorcam? Hem sen kimsinki bana karışıyorsun"
"Umrumda falan değilsin ama o çocuktan uzak dur"
"Sen böyle dedin ya ben inadına yaklaşırım"
Ege tahamülü kalmamış gibi bağırmaya başladı
"Demek kalmicam diyorsun şunu bilmiş ol o zaman. Senin adına iddaya girdik, sana biri saldırdığı gün hepsini ben planladım o adamı ben tuttum sonra sana yalandan bir iki güzel laf söyledim sende saf kız inandın. Amacım seni yemeğe götürüp iddayı kazanmaktı. İddaya da Gökalple girdik. Bana seni etkileyemiceğimi yemeğe çıkaramicağımı söyledi. Hepsinide yaptım. Elimde ses kayıtlarında var. Bana bir araba kazandırdığın içinde teşekkür ederim" konuşması bittiğinde şaşkınlıktan cevap veremedim.
En sonunda kendime geldiğinde Ege'ye tokat atmamla yanından ayrılmam bir oldu.
Hepsi aynıydı ve ben en büyük hatayı yapmıştım.
Onun iyi olduğuna inanmıştım.
Oysaki o beladan başka birşey değildi...