12. Bölüm

100 3 0
                                    

Merhaba arkadaşlar 12. bölümle karşınızdayım. Hikayeyi gören sayısı 1000 küsür oldu fakat oylayan ve yorum yapan çok az kişi var buna gerçekten üzülüyorum. Lütfen okuyorsanız oylayın veya yorum yapın. Yazım hatalarım varsa kusura bakmayın bazen bazı şeyleri ne kadar kontrol etsemde dikkatimden kaçabiliyor. İyi okumalarrrrrr.

"Öyle bakıcağına şunu taşımama yardım eder misin kıvırcık."
Cem sırıtarak benim valizide otobüsün altına -valizlerin koyulduğu yere -koyduktan sonra Özgeyle otobüse bindik.
Lanet olsunki çoğu yer kapılmıştı ve geriye tek kişilik yerler kalmıştı.
Cem bir erkeğin yanına oturduktan sonra Özge'de Yeşim'in yanına oturdu.
Bende yer ararcasına etrafta gözlerimi gezdirirken Ege ve adını bilmediğim iki erkeğin yanı boştu.
Ege yer aradığımı görmüş olucakki kendi yanını gösterip sırıtmaya başladı.
Pislik işte ne olucak.
Umursamayarak Ege'nin çaprazında oturan diğer erkeğin yanına gittim.
"Burası boşsa oturabilir miyim?" Wohow, bu çocukta yakışıklıymış mübarek.
"Tabii" gülümseyerek yanında ki boş yere oturdum.
Çaprazımda oturan Ege'ye baktığımda buraya doğru bakıyordu.
Umursamayarak önüme döndüm.
"Hangi sınıftasın?"
yanımdaki çocuğa dönerek cevap verdim
"11/B sen?"
"A'dayım, ben seni hiç gördüğümü hatırlamıyorum."
"Yeni geldim ondandır."
"O zaman ben Rüzgar" dedi gülümseyip elini uzatarak.
"Deniz" bende güldükten sonra el sıkıştık.
"Nereden geldin?"
"İstanbul"
"İstanbuldan buraya alışmak zor olmalı."
"Yani az çok alıştım yinede. Burası İstanbul'a göre çok daha sakin bir şehir."
"Evet İstanbul baya gürültülüdür."
"Sende mi orda yaşıyordun?"
"Annem orda yaşıyor."
"Peki ya baban?"
"Ş-şey babam öldü, ben burada teyzemlerle kalıyorum."
Ona bu soruyu sorduğum için kendime lanet okudum.
Rüzgara baktığımda yüzü asılmıştı.
"Üzgünüm b-ben bilmiyordum."
"Problem değil zaten uzun bir zaman oldu."
Yeni tanışmama rağmen içim ısınmıştı bu çocuğa. Üzülme dercesine kolunu sıvazladıktan sonra o da gülümsedi.
Yanımda dikilen Ege'yi önüme dönünce fark edebilmiştim ancak.
"Ne var?"
Ege beni takmayarak Rüzgar'a döndü.
"Birader sen şöyle geçer misin?"
"Neden ki?"
"Nedeni falan yok geç şöyle." bu sefer sesi daha sinirli çıkmıştı.
Şerefsiz Ege
Öküz Ege
Mal Ege
Rüzgar birşey demeyerek kalktıktan sonra Ege'nin eski yerine geçti.
Ege'de benim yanıma oturup sanki az önce hiçbirşey olmamış gibi önüne döndü.
"Napıyorsun sen Ege?"
"Oturuyorum."
Gerçekten gerizekalı bu çocuk.
"Niye Rüzgar'ı kaldırdın?"
Cevap vermeyince tekrar konuşmaya başladım.
"Sana diyorum."
"Canım istedi."
Conom ostodo.
"Allah Allah"
"Bu arada bugün bizi okulun ordan şöför alıcakmış."
"Bizi?"
"İstiyorsan seni burada bırakabiliriz benim işime gelir."
sırıtmaya başlamasıyla daha da sinirlendim.
"Beni annem alır."
"Annen almaya gelmicekmiş işte gıt mısın?"
yüzümü buruşturup taklidini yaptım.
Bana kötü bakışlar attıktan sonra önüme dönüp yola odaklandım.
Tabi yanımda bir öküzle ne kadar odaklanılırsa.
İç sesim devreye girdi
Yakışıklı bir öküz..
iç sesime kızmaya başladım.
"Zevksiz onun neyi yakışıklı be"
Aov.
Sanırım sesli söylemiştim.
Ege bana korkarcasına bakarken gülmemek için kendimi zor tuttum,bakmaya devam edince gülmeye başladım. Komik bir şekilde bakıyordu.
"L-lanet olsun hahahah yapma aahaha şunu"
"Bunu mu?" diyip tekrar yaptıktan sonra gülmem daha da şiddetlendi.
"Senden gerçekten korkmaya başlıyorum, deli olduğunu zaten biliyordum ama bu kadarını tahmin etmemiştim." tabi korkacan adam ol.
"Kork benden" bende yüzümü değişik bişeyler yaptıktan sonra oda gülmeye başladı. En sonunda şu saçmalığa son verip gülerek önüme döndüm.
"Lütfen bir daha gülme."
kaşlarımı çattım
"Nedenmiş o?"
"Çok çirkin gülüyorsun."
"Senin kadar olamaz" diyip dil çıkarttıktan sonra daha fazla muhattap olmayarak kulaklığımı takıp gözlerimi kapattım.

ÜVEYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin