@fundakinali
Merhaba arkadaşlar bence harika olan bir bölümle karşınızdayım ama öncelikle okunma sayısı ile vote ve yorumun arasında dağlar kadar fark var. evet biliyorum daha yeni yazmaya başladım ama sizin desteğiniz olmazsa olmaz... Rica ediyorum yorum ve vote yapın. Beğendiğiniz yerleri, sizce eksik olan kısımları söyleyin ki daha güzel bolumlerle birlikte olalım arkadaşlar. Ve sanıyorum ki artık bir sınır koymam gerekir ama ben bunu istemiyorum kimseye zorla yıldız verdiremem beğenen okur beğenmeyen okumaz ama herkese teşekkür ederim.bu arada ithaf kimi yapacağımı inanın ki bilmiyorum bu yüzden isteyenler kullanıcı adlarını lütfen bildirsin=)
Müzik seçmedim ben geneli olarak zakkum dinleyerek yazdım. slow müzikle tavsiye ederim okumanızı:) bu arada diğer bölüm için şahane bir fikirlerim var :)
olmazsa olmazımız facebook adresimiz: Wattpad Kalbim Sana Emanet herkesi bekliyorum.
******
Kör karanlığa inat...
Gecenin kara gözlerine inat,
Güneş kendine yeni bir hayat için,
Kimilerine yeni bir umut için,
Hafiften kendini göstermeye başlıyordu.
Kim bilir belki şuan da yeni bir yaşam, hayata gözlerini açıyor...
Belki de bambaşka bir yaşam, hayata gözlerini bir daha açmamak üzere kapatıyordu...
***
Güneş ışıklarının yeni yeni can bulduğu gökyüzü kıpkırmızı renge boyanmıştı. Bütün gece boyunca her kayan yıldızda tek bir dileğim vardı. Oda; kardeşimin beni bırakmamasıydı. Daha fazla burada böylece bekleyemiyordum. Usulca uzandığım yataktan kalkıp kapının koluna ulaştığım an Savaş'ın sesi ile durdum.
" Korkma... İlaç vermeyi kestiler ve Irmak o masmavi gözlerini yavaş yavaş açacak. "
"Elimde değil Savaş. Onu kaybetmekten öyle çok korkuyorum ki... Ben Yaman MİMAROĞLU bu güne kadar korkusuzca her şeyin, her kötü davanın karşısında dimdik duran adam şuan da küçücük bir çoçuğun korkusu kadar korkuyorum..."
"Merak etme... Biliyorum demesi kolay geliyor diyeceksin ama inan ki kolay değil. Sen kendini bırakırsan onun için daha zorlaşır her şey..."
Rüzgar'a hiçbir şey diyemedim. ' Ben kendimi bırakırsam onun için daha zorlaşır her şey...' bu cümle beynim de öyle çok tekrar ediyordu ki ne yapacağımı, ne düşüneceğimi inan ki bilmiyordum.
Ayaklarım beni farkında olmadan yoğun bakım odasında ki camın önüne getirmişti. Camdan içeriye bakarken Mert'e yapacaklarımı tekrar tekrar düşündüm. Kendimi o kadar fazla kaptırmışım ki doktorun seslenmesi ile düşüncelerimden sıyrıldım.
" Yaman Bey, Irmak Hanım'ın ilaçlarını kestik biliyorsunuz."
"Evet, doktor bey bir sorun yok, değil mi?"
"Şuan için her şey çok iyi sadece Irmak Hanım'ın uyanmasını bekliyoruz. Artık hayatı riski kalmadı. Geçmiş olsun."
Şuan da sadece doktorun ' hayati riski kalmadı, ' cümlesi beynimde dört dönüyor, mutluluğun, yaşamanın anlamını kavrıyordum. Doktor'a öyle güçlü sarılıyordum ki, resmen bana yeniden nefes almamı sağlamıştı. On beş saat... Benim ömrüme on beş yıl olarak gelmişti. O on beş saat bana yıllara bedeldi. On beş saat ben nefessiz, ruh olarak yaşamış, ölmekten beter olmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbim Sana Emanet#Wattys2015
RomanceHayat insanın önüne bir çok engel çıkarır. Bazen aile .. Bazen bir dost.. Bazen uğruna dünyaları karşına alabileceğiniz kişi.. Bazen de eskilerden gelen biri.. Acılı bir aşkı bitirip yerini, yurdunu değiştirmek zordur. Umutların ile beraber çıktığın...