Bölüm 10

1.1K 83 37
                                    

Nilayzkan2

Merhaba arkadaşlar Nasılsınız?

Öncelikle şehitlerimizin ailelerine baş sağlığı diliyorum. Çok acı zamanlardan geçiyoruz. Hepimizin yüreği yanıyor... Bazı şeyleri kabul edemiyoruz ama maalesef ki elimizden çok fazla şey gelmiyor...

Bugün zafer bayramı... Hepimizin zafer bayramını kutluyorum. Bizler ATATÜRK'ÜN çocuklarıyız...

Hepinizi çok seviyorum.

Wattpad Kalbim Sana Emanet facebook grubumuz herkesi bekliyorum =)

Vee artık bölüm ile sizi baş başa bırakıyorum. Bol bol yorum ve vote bekliyorum.. =))

****
Genç adam elinde ki viski bardağı ile terasta ki sallanan sandalyesinde oturup dışarıyı seyrediyordu. Dışarıda ki hava öylesine güzeldi ki kuşların sesi, ağaç yapraklarını yalayıp geçen hafif rüzgar esintisi... Kendisini özgür hissetmemesi için oysa hiçbir sebep yoktu... Ama genç adamın yüzünde öyle bir sıkıntı vardı ki sanki nefes alamıyormuş gibi... Balkonda ki sandalyesinden kalkıp sağ elini kalçalarını ve bacaklarını sımsıkı saran siyah keten pantolonun cebine koyarken sürgülü kapıdan çalışma odasına geçti.

" Atakan gel," diyerek masamda ki yerime geçtim. Atakan her ne kadar sağ kolum olsa da amcamın bana bıraktığı bu ağır görevde kimseye güvenmemem gerektiğini biliyordum. Bir kişi hariç...

Karşımda ki adamın gözlerinin içine baktığım da orada biraz da olsa korku görmek keyfimin yerine gelmesine yetmişti.

" Bir haber var mı?"

" Maalesef patron."

" Ne yapıyor bu adam?"

" Patron, dikkat çekmemek için sık sık aramıyor. Sizin dediğiniz gibi..."

" Tamam, ama söyle ona her şeyden haberim olacak. Nerede? Kiminle? Hepsini bana bildirsin."

" Tamam patron."

"Çıkabilirsin Atakan," diyerek iki elimle yüzümü sıvazladım. Artık tek düşündüğüm verdiğim sözü tutmaktı. Onun yüzünden amcam kendini asmıştı. Haberi aldığım da elime bir mektup bırakmışlardı. Amcamın son arzusu... İntikam... O gün yemin etmiştim onu bitireceğime ama ben daha acımasız, daha beterini yaşatacaktım. Sadece kendi değil ailesi ile beraber yok olacaktı...

********

Normal odaya alınmamın üzerinden geçen bugün üçüncü gündü. Artık kendimi çok daha iyi hissediyordum. Acım hala yerinde duruyordu ama o çok farklıydı. Artık kendime gelmem gerekiyordu. Yaram da iyice iyileşmişti. Odaya giren Yaman ve Savaş ile düşüncelerimden sıyrıldım.

" Ablilerin bi'tanesi, en en en yakışıklısı, dünyanın en güzel seven abisi nasılmış bakalım? "

" Hayırdır şeker parem, ne istiyorsun? "

" Off ... Yaman valla ben çok sıkıldım burada. Tamam, artık iyileştim. Çıkar artık beni buradan. Savaş sende bir şey söyle lütfen artık çıkmak istiyorum, " diyerek ellerimi çenemin altında birleştirip ikisinin de gözlerinin içine bakıyordum.

" Tamam, canım ama önce doktor bey ile görüşelim. "

" Yaman sen git doktor ile görüş bende Irmak ile kalayım. "

" Tamam Savaş. "

Yaman'ın arkasından bakıyordum. O yıkılmayan, kendinden emin halinden eser kalmamıştı. Gözlerim doldu dolu olmaya başlamıştı ama artık ağlamak yoktu. Ben onu daha fazla üzemezdim. Zaten ona çok ağır şeyler yaşatmıştım. Şu bir kaç günde kilo vermiş görüntüsü canımı sıkma ya yetmişti.

Kalbim Sana Emanet#Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin