@hayrus1
Merhabalar
Nasılsıniz ? Biliyorum ara gene baya bir uzun oldu ama inanın elimde olarak bu şekilde olmadı. İstanbul'a kitap fuarına gittim. Oradan da İzmite ablamin yanına geçtim ve bir hafta yollarda geçti. Ardından kızımın okulda geri kalmaması için çalışmalar ve tatil dönüşü arkadaşlar yalnız bırakmadı. :))
Ve bu yüzden bölüm geç geldi. Kusuruma bakmayın lütfen.
Ayrıca böyle bazen yazarken yapamıyormusum gibi geldi bu işi. Baya bir üzüldüm ve sevgili kardeşim dediğim insan @dilekdmrtsch destek oldu moralimi yerine getirdi. Bölümün başını çok begendi. İnşallah sizde coookkk beğenir ve yorum butonu coşar. =))
Biliyorsunuz ki ilk hikayem o yüzden arada böyle bir duygu patlaması yaşamam bence normal. Bunu sizin desteginiz ile asacagim.
Seviliyorsunuzzzz =)
Keyifli okumalar =)
****Bu arada facebook grubumuz Wattpad Kalbim Sana Emanet Hepinizi bekliyorummmmmm ****
İnstagram Sayfam : melikesecen
♡ ♡ ♡ ♡ ♡ ♡- Allah kahretsin nerede bu kız? Nasıl ulaşamam ona!
Ulaşamıyordu. Nerede olduğunu, kimin yanında olduğunu bilmiyordu. İlk başlarda üzerine gitmemek için aramamış, evine gitmemişti genç adam. Alışacak diye düşünmüş hatta buna mecbur bırakmıştı. Alışacaktı...
Benim olmaya, bana ait olmaya alışmak zorundaydı. Ben onu bu denli arzularken, hiçbir kadında daha tadamadığım, nasıl olduğunu dahi bilmediğim tadını ararken, karşıma çıkan bütün kadınlarda onun sesini, gülünce yüzünün en güzel yeri olan o iki çukuru ararken, o ortalardan kaybolmuştu. Adeta yer yarılmış içine girmişti. Genç adam hırsla sağ elini burgu burgu olan kıvırcık saçlarının arasına daldırdı. Kendine olan hırsından, onu kaybetme korkusundan saçlarını yolduğunun farkında değildi.
Bir ümit diyerek genç adam tekrar telefonu eline aldı. Mavi gözlü ataş parçasının ondan uzak durmasına dayanamıyordu. Karşı taraftan beklediği, arzuladığı ses yerine tekrardan o sinir bozucu ses kaydını duymak genç adamı delirtmişti. Telefonu anında duvar ile buluştuğunda çıkan o sert ses bütün duygularını ortaya koyarak tekrar kulaklarına dolmasını sağlamıştı. İri kocaman elleri ile gömleğinin ilk iki düğmesini açarak tekrar sağ elini saçlarının içerisine daldırdı. Yolmak istiyordu saçlarını, her yeri dağıtıp kırmak, parçalara ayırmak istiyordu. Ama biliyordu ki burada ne yaparsa yapsın hemen ağabey bildiği adama haber uçuyordu. Bu da onun elini ayağını bağlıyor, daha fazla öfkelenmesine sebep oluyordu.
Mert; onunla en son yaptığı konuşmasını hatırladı. Onun sesi kulaklarında çınlarken kendisini kaybetmişcesine gülüyordu. Şuursuz hareketleri, kahkahaları ile birleştiğinde ortaya korkunç bir görüntü çıkmıştı.
Kahkahaları sessiz çığlıklara dönüşürken düşünüyordu genç adam. Aradan ne kadar zaman geçmişti? Kaç dakikadır kendi kendine gülüyordu. Bunları düşünmeyi bırakarak tekrar zihni Irmak'a kaydı. Masmavi gözleri, burçak tarlalarını andıran sapsarı saçları, güneş bile değmeyen bembeyaz teni genç adamın nefesini kesiyordu. Hayal etti... Onun olduğu anı düşündü Mert. Kurduğu ahlaksız hayallere bile kasıklarında ki zonklama pantolonunu germeye yetti. Şimdi onun olmasını istiyordu. Kollarında kendinden geçmesini, adını haykırmasını istiyordu. Her darbesinde Irmak kendini kaybediyordu hayallerinde...
Mert onu öyle çok arzuluyordu ki hayallerinde bile zevkten kendini kaybediyor, boşalmanın sınırına geliyordu. Tam olması için " O " gerekliydi. Kasıklarında ki zonklama keskin bir acıya karışıyor, rahatlamak istiyordu. Pantolonun üzerinden bile şuan ki zor hali belli oluyor, şişkinliği kurduğu hayalleri ele veriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbim Sana Emanet#Wattys2015
RomantikHayat insanın önüne bir çok engel çıkarır. Bazen aile .. Bazen bir dost.. Bazen uğruna dünyaları karşına alabileceğiniz kişi.. Bazen de eskilerden gelen biri.. Acılı bir aşkı bitirip yerini, yurdunu değiştirmek zordur. Umutların ile beraber çıktığın...