"mevsimler gibisin"

121 18 36
                                    

                 


    "Bu bölüm, benden okuyup da oy vermeyenlere gelsin, siz bir yıldıza tıklayıp oy vermeyi unutuyorsunuz ama, ben sizi unutmam"   =P 

   Ve medyaya foto koyabilme konusunda yardım istemiştim, kimse bir şey demedi olsun, ben araştırıp öğrendim. Öğrenince çok basit olduğunu gördüm.

İyi okumalar o zaman.


Evet, hadi cevap ver Esmer, ne anladığını söyle hadi. Titremelerini de durdur, küfürlerini durdurabildiğin gibi.

 Ne mi anladım Buğra? Değişen hislerinde, en ufak bir payım olmadığını anladım. Aramıza koyduğun mesafeleri anladım. Benden uzaklaşıyor, kalbindeki zerreler tek tek onu anladım. Ve asla eskisi gibi olamayacağız galiba biraz da onu anladım. Aslında tam anlamıyla, hislerin değilde sen değişmişsin onu anladım. Gözlerindeki o ışığın kaynağı olmadığımı anladım.

 En acısı da o, biliyor musun? O ışıkla başkasına bakıyor olman. Benim değil, başkasının, başka bir kızın yolunu aydınlatıyor olmandı. Karanlık bir dünyada, altında oturacağım tek sokak lambası gibiydin, ama duramam artık o lambanın etrafında, daha da canımı yakar, ışıklarla her bana baktığında.

-Hiç bir şey anlamadım. Ama dur, artık değişenin sen olduğunu anladım. Benim değiştiğim falan yok.

-İyi, tek öyle olsun.

-Evet, öyle.

Lanet olsn bakma hala bana öyle, ya ışıklarını kapat yada başka yöne çevir gözlerini. Dediğimi duymuş gibi, amcama baktı. Ben, aynı hızla yere çevirdim bakışlarımı, çünkü gözlerinin önünde o kadar küçüldüm ki, nasıl kendimi toparlayıpta, kaldığım yerden devam edebilirim bilmiyorum.

Amcam utandığımı, çok utandığımı anlamıştı, bana doğru geldiğini hissettim, kafamı kaldıramadım ama, sadece gelmesini bekledim.

Tam karşıma geldiğinde, durdu biraz  bekledi, belkide ne yapacağını düşündü. Çünkü, benim gibi, iyi eğitim almasına özen gösterilen, toplum içinde nasıl davranacağını iyi bilen, büyüklerine ve küçüklerine karşı hal hareket, tavır ve konuşmalarına dikkat eden biri, hem hakaret hem küfürler savuruyordu. Ben bana kızacağını belki de olasılık ya ceza vereceğini düşündüm.

Ama hiç ummadığım bir şekilde öyle bir sarıldı ki amcam bana, hala titriyor olduğumu o zaman hissettim. Ben, böyle bir şeyi beklemiyordum, bu sefer görüşüm bulanıklaştı ve hıçkırarak ağlamaya başladım, o kadar derindi ki bu ağlayış, omuzlarım sarsılıyor amcamın merhametinin altında eziliyordum.

-Esmer, ağlama güzel kızım ağlama, bak çığlık atmadın, bayılmadın, ağlama. Züleyha, doktoru ara buraya gelsin, bu durumu gözlemlemesi gerekebilir.  Hala belin ağrıyorsa eğer, hastaneye gidelim. Esmer hafifledi mi? Esmerim geçti mi?

-Amca, amca, amca.....

Ağzımdan başka laf çıkmıyor, amcama sarılmış hala ağlıyordum. Hayır belimin ağrısı geçer gibi oldu. Ama kalbim ağrıyor, oğlunun saçtığı o ışıklı gözlere baktıkça, gözlerim kamaşıyor, sesini duydukça kulaklarım uğulduyor, bana dokundukça tenim karıncalanıyor, varlığıyla hayallerim aklıma karışıyor. Ve son olarak değişimiyle, hayal kırıklıklarım kalbime batıyor, nasıl iyi olunacaksa o kadar iyiyim işte, o kadar iyi.

-Hemen arıyorum, hadi içeri geçelim.

Amcam, biraz uzaklaştırdı beni kendinden, başımın üstüne bir öpücük kondurdu. Koluma girdi ve yavaşça yürümeye başladık. Buğra yaklaştı yanıma ve diğer koluma girmeye çalıştı belli bana destek olmak için, aynı hızda çektim kolumu, amcama mümkünmüş gibi biraz daha sokuldum.

Koyu Kahvemm #wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin