''Adım Çakır Önder . Eski okulumdan atılıdım ve buraya geldim.'' dedi umursamaz bir şekilde. Meraklı öğretmenimizin sormasını bekledim ama sormadı neden okuldan atıldığını. Öğretmen diğer öğrencilerle tanışırken aklım Çakırdaydı neden okuldan atılmıştı ki ?
'' Evet çocuklar sizinle her yılın başında bu sene çok çalışmanız gerekecek konuşmasını yapmayacağım. Çünkü her sene çok çalışmanız gerekiyor. Bu sene 11. Sınıf oldunuz . Umarım hem sizler için hem de bizler için güzel ve başarılı bir sene olur'' diye kısa ama bize roman gibi gelen sıkıcı klasik konuşmasını yaptı sevgili(!) öğretmenimiz. Şimdi sıra tatilde ne yaptığımızı öğrenmekteydi . ''Evet ders böyle boş boş durmakla geçmez tatilde neler yaptınız anlatın bakalım.'' dedi yine beklentiyle. Neden anlamıyordu kendisi kaldırmadan sınıftan kimse parmak kaldırmazdı. Allah aşkına çocuk muyduk biz ? Kimseden ses çıkmayacağını anlayınca Sahra'ya döndü. Ah hayır bunu yapma .Sakın! ''Sahra tatilde neler yaptın anlatmak ister misin ?''.
''Tabii. Öncelikle tatilin ilk 1 ayı Antalyadaydım .Birkaç arkadaş edindim. Sabahları havuzda veya denizdeydim. Sonra bi akşam bara gitmeye karar verdim . Ama 18 yaşından küçük olduğum için beni almadılar ve bende kapıda dikilen adamların üzerine saldırdım. Nasıl beni almazlar ya! Aslında o beni durdurmak için gelen yellozu dövmeseydim bir şansım olabilirdi. Pis yelloz 18 yaşından büyük olduğu için bara girebilicekti. Zaten dudağımı dolgun göstereceğim diye evdeki bütün rujları..'' Sahra'nın sözünü kesen benim elim olmuştu. Elimle ağzını kapatıp yerine oturtturdum.
''Evet Sahra çok güzel bir tatildi demek istiyor'' deyip şirince güldüm. Bu hareketimle sınıftan birkaç kahkaha yükseldi. Ne? Dersin sonuna kadar onu dinleyemezdik. Zaten biraz daha konuşsaydı çaprazımızda oturan atarlı Gülay tarafından bıçaklanabilirdi.Ne kadar çok konuşsada arkadaşımı seviyordum kurtarmam lazımdı.
'' Evet Mayıs madem öyle sen anlat bakalım .Nasıldı tatilin?'' hocanın sorusuylu sesli bir şekilde yutkundum. Gelde tüm yaz evde oturdum , film izledim ve kitap okudum de şimdi. Ailem tatile gitmişlerdi beni de zorla peşlerinde götürmüşlerdi . Bunu söyleyebilirdim dimi ?
''Tüm yaz Bodrumdaydım. Yüzdüm , bol bol gezdim hocam .'' dedim yalan söylediğimi çaktırmamaya çalışarak. Aklımdan bunlar geçmemişti .Nasıl da çıkıvermişti ağzımdan onlar?
Öğretmen tam ağzını açacakken zil sesi duyuldu. ''Görüşürüz çocuklar'' diyerek sınıftan yavaş adımlarla çıktı. Bende dışarı çıkalım demek için Sahraya döndüm . Ama orada yoktu . Gözlerimle Sahra'yı ararken önde Defneye yaz tatilini anlattığını gördüm. Ah niye şaşırıyordum ki ? Nasıl olsa bidahaki yaz tatiline girene kadar herkese anlatacakti. Neyse en azından ben kurtulmuştum diye düşünerek telefonu çıkarttım. Hiç mesaj yoktu. Yalnızlık! Nerde olduğunu sormak için Ömer'e mesaj atarak ayağa kalktım .En iyisi Ömerin yanına gitmekti . Gözlerim telefonda yürürken sert bir şeye çarptım ardından bacaklarım alevlenmeye başladı. Çakır üzerime çay dökmüştü !
'' Dikkat etsene ya ! Allah kahretsin yanıyorum !'' diye çemkirdim.
'' Asıl sen dikkat et gelip bana çarpan sendin '' dedi ve arkasını dönüp gitti . Ne yani hem üzerime çay döktü hem de suçlunun ben olduğumu mu iddia ediyordu. Kafamdan kıvılcımlar çıkarken aynı zamanda yanıyordum koşarak tuvalete giderken tekrar çemkirdim arkasından.
''Görürsün sen !''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAYIS
RomanceNeredeydi? İşte orda. Kimleydi? Benimle. Kimdi? Kim olduğunun bir önemi yok çünkü benimdi.