Bölüm Şarkısı : Christina Perri - A Thousand Years
Yalandı . Hayatım yalandı . Kendi hayatımın başrolünde olmam gerektiği halde hayatım beni görmezden gelmişti. Kader , kendimi yaşamama izin vermemişti. Tozpembe hayatımdan hiç şikayet etmemiştim , karanlığa bürünene kadar. Bu yaşıma kadar babasının prensesi ve annesinin güzeli olarak gelmiştim . Peki ya öncesi ? En yakın arkadaşlıkların kurulduğu en masum zamanım , çocukluğum elimden alınmıştı. Gerçek annem ve babam beni terk etmiş olabilirdi. Evet bu çocukluğumu karanlık kılabilirdi ama bu karanlık toz pembe hayatımın karanlığından çok daha aydınlıktı.
Pek odaklanmadığımdan olacakki yol çok çabuk bitmişti. Arabayı evin önüne parkettim ve yan koltuktan dosyayı ve kutuyu alarak arabadan indim. Evin kapısını anahtarla açarak içeri girdiğim anda annemin koşarak bana sarılması bir oldu. Daha sonra geri çekilerek.
''Neredeydin kızım ? Ferhat amcan aradı ilk uçakla döndük. Bizi çok korkuttun !'' dedi endişeyle. Endişesi bile bana yalan gelsede onlara nereye gittiğimi söylemeyecektim. Daha zamanı değildi .
''Biraz gezmek istedim . Merak etmeyin bir sorun yok .'' dedim sakin bir ses tonuyla.
''Nasıl sorun yok ? Arabayı alıp biyere gitmek için kimden izin aldın ? '' diye söze atıldı babam. Çok sinirli görünüyordu.
''Kimseden izin almadım. Zaten o araba benim değil mi ?''
''Elbette senin ama ehliyetini aldıktan sonra kullanman şartıyla .''
''Herneyse işte gördüğünüz gibi araba kapıda bende iyiyim şimdi izninizle biraz uyuyacağım .'' dedim ve cevap vermelerini beklemeden merdivenleri çıkmaya başladım. Odama girdiğimde elimdekileri masaya bıraktım . Babam dosyayı görmesin diye kutunun içine koymuştum. Üzerimdekileri çıkartarak pijamalarımı giydim ve yatağa girdim. Saat 23.25 di. Çok geç olmamasına rağmen uykum gelmişti ki zaten gözlerimi kapattığım anda uykuya dalmıştım.
***
Uyandığımda saat 7'ye geliyordu. Dersim 9 da başlamasına rağmen yataktan fırladım ve banyoya koştum.Annemleri görmeden çıkmak istiyordum. Elimi yüzümü yıkadım ama tatmin olmadığımdan üzerimdekileri çıkartarak duşa girdim.
Duştan çıkarak dolaptan havluyu aldım ve üzerime sardım. Çekmeceden kurutma makinesini alarak fişe taktım ve saçlarımı kurutmaya başladım. Saçlarımın kuruduğundan emin olarak odaya geçtim ve önce iç çamaşırlarımı sonra okul kıyafetlerimi giydim. Saçlarımı doğal dalgasıyla bıraktım. Yetimhaneden aldığım kutuyu açtım içerisine bir süre baktıktan sonra bilekliği çıkartarak bileğime taktım. Ayağıma siyah botlarımı geçirdim ve odamdan çıkarak merdivenleri indim. Dış kapıyı sessizce açarak dışarı çıktım. Ferhat amcanın arabayı temizlediğini görerek yanına gittim.
''Ferhat Amca bugün okula erken gideceğim. Beni okula bırakır mısın ?'' dedim şirin gözükmek için çaba harcayarak. Bu yalanı bilmediğini düşünerek Ferhat Amca'yı seviyordum.
''Tabiki bırakırım küçük hanım '' dedi ve gülümsedi . Koşarak arka kapıyı açarak içeri girdim. Ferhat Amca da arabaya binip arabayı çalıştırdı ve okula doğru sürmeye başladı.
''Okula geldiğimizde Ferhat Amcaya teşekkür ederek arabadan indim ve okulun bahçesine girdim. Okulda kimse olmadığından okula girmek istemedim ve okulun arkasına doğru yürümeye başladım. Kimsenin olmamasının verdiği mutlulukla banklardan birine oturdum. İçimden şarkı söylemek geliyordu . Aklıma ses kaydı geldiğinde hafif tebessüm ettim ve 'Bir Küçücük Aslancık' şarkısını söylemeye başladım.
Şarkım bittiğinde gelen kalın ama garip bir şekilde hoş gelen sesle sola doğru döndüm . Çakır gülümseyerek ;
''Ne yapıyorsun burada Mayıs? '' dedi küçük yakın arkadaşım Çakır gibi.
''Aslancık şarkısını söylüyorum'' dedim . Küçük Mayıs da böyle söylemişti.
''Neden?''. Evet Çakır da böyle demişti.
''Ben üzüldüğümde hep bu şarkıyı söylerim .'' diye devam ettirdim .
''Neye üzüldün?''. Neden küçük Çakır'ın karşımda olduğunu düşünüyordum kim olsa aynı şeyi söylerdi.Şimdi ne diyecektim küçük Mayıs'ın dediklerini devam ettirecek bir yer değildi . Bu nedenle konuyu değiştirmeye karar verdim.
''Çakır , sana bir şey sormak istiyorum.''
''Evet'' dedi merak edercesine başını sallayarak.
''Odanda , yatağının üzerindeki kız çocuğu kim ?'' . Çakır şaşırmıştı. Neden bu soruyu sorduğumu merak ediyordu. Onun için önemsiz bir fotoğraf mıydı? Yani benim küçük Çakır'ım değildi? Çakır yürüyerek yanıma oturdu ve önüne doğru bakmaya başladı. Cevap vermeyecek gibi görünüyordu. Uzun süre cevap vermediğinde yanıtlamayacağını anladım ve tekrar söze girdim.
''Okulu ekelim mi ? Sahile gidelim. Kendimi matematiğe hazır hissetmiyorum .'' dedim ve gülümsedim. Çakır da gülümseyerek ayağa kalktı ve elini uzattı. Elini mi tutacaktım? Bunun düşüncesi bile kalbimi yerinden çıkartacakken ellerim benden bağımsız Çakır'ın ellerini tuttu. Ellerime uyarak bedenimde harekete geçti ve ayağa kalktım.
Çakırla beraber okuldan çıktık ve hala el eleydik. Yüreğim ağzımda geziyordum. Çakır'ın arabasının yanına geldiğimizde Çakır arabayı açtı. Bende ellerini bırakarak arabanın kapısını açarak oturdum. Yüreğim daha fazla elini tutmayı kaldırmazdı. Arabanın kapısını yavaşça kapatıp önüme döndüm. Çakır da arabaya binerek arabanın kapısını hızla kapattı. Şaşkın gözlerle ona dönerek bağırdım ;
''Napıyorsun sen ya ? Mustang lan bu !'' . Çakır gülerek bana döndü.
''Ciddi misin ? Ben Toros sanıyordum . '' dedi . Gözlerimi devirerek önüme döndüm. Çakır da arabayı çalıştırarak sahile doğru sürmeye başladı.
Sahile geldiğimizde arabadan indik ve kumsala doğru yürümeye başladık. Kumsala geldiğimizde denize yakın bir yerde yere oturduk. Dalga seslerini duyar duymaz uykum gelmişti . Bir ses insana nasıl bu kadar huzur verebilirdi. Cesaretimi toplayarak Çakır'a döndüm ve ;
''Omzunda uyuyabilir miyim? ''. Çakır gözlerini denizden alarak şaşkınlıkla bana çevirdi. Bir süre cevap vermeyince 'hayır' diyeceğini sanarak önüme döndüm. Önüme döndükten 5 saniye sonra çakır kolumdan tutrarak beni kendine çekti ve başımı tutarak boyun girintisine yasladı . Bi eliyle bana sarılırken vücudumu huzur kaplamıştı. Çakır'ın kollarında dalga sesini dinlemek paha biçilmezdi. Bu anı ne kadar uyuyarak harcamak istemesemde uyku bütün vücudumu sararak beni ele geçirdi.
***
"Nerde,nerde?" diye söyleyerek denizin sonu belli olmayan bir kısmına doğru ufak parmağını uzattı küçük kız . "Orada! Evet işte tam orada! Tam orada duran adamla ileride evleneceğim! " diye bağırdı sevinçle
"Orada kimse yok Mayıs . Kendi kendine heveslenmeyi kes. Sen benimle evleneceksin. " diye söylendi küçük çocuk .
"Sen çok küçüksün akıllım . Evlenmene izin vermezler senin. Ben büyükle evleneceğim Çakır . Sen daha çok küçüksün. "
"Oradaki adamın büyük olduğunu nereden biliyorsun? Ya o da küçükse ?" dedi küçük Çakır .
"Büyük çünkü uzakta . Uzağa gitmek için izni olduğuna göre büyük olmalı " dedi cırtlak sesiyle Mayıs .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAYIS
RomanceNeredeydi? İşte orda. Kimleydi? Benimle. Kimdi? Kim olduğunun bir önemi yok çünkü benimdi.