Bayan Evlatlık

72 10 1
                                    

Evim güzel evim! Hangi akla hizmet senden ayrılıp sahile inmiştim ki ? Şuan evde uzanıp müzik dinlemem veya televizyon izlemem gerekirken ben ne mi yapıyordum ? Çakır'ın teknesini temizliyordum. Üstelik tekne kıyıda değildi! Açılmıştık ve o uzanip benim yerleri silmemi izliyordu. Tam 1 saattir temizlik yapıyordum. İlk başta buraya gelmeyi kabul etmemiştim. Ama yüzümü paylanço gibi boyayıp okulda gezdireceğini söyeyince kabul etmek zorunda kalmıştım. Zaten hemen hemen her yeri temizlemiştim. Sileceğim ufak bir yer kalmıştı . İçimden şurayı da temizliyim bitsin artık diye düşünürken Çakır elinde vişne suyu dolu bardağı elinden bıraktı ve kırmızı vişne suyu yerde etrafa sıçrayarak dağıldı. Ağzım bir karış açılırken Çakır'a baktım.

''Ah ! Elimden kaydı , aksilik işte . Sen şurayı da sileceksin artık.'' dedi ve şirince gülümsedi. O öyle şirince gülümsediğinde gidip yanağını mıncırıp ısırma isteğimi yenerek derin bir nefes aldım. Sakinim. Sakinim. Sakinim.

Kalan küçük bölümüde silerek tekneyi pırıl pırıl yaptım. Allah aşkına kaç asırdır temizlemiyordu. Canım çıkmıştı! İşin bitmesi sevinciyle koşarak Çakır'ın yanına gittim ve ''Bitti! '' diye cırladım sevinçle.

'' Hım, bi bakalım. '' dedi ve yerinden kalktı. Neyine bakıcaktı ? Kaç saattir çalışıyordum görmüyormuydu. Artık evime gidip uyumak istiyordum. Ben olduğum yerde dikilirken tekneyi dolaşıp yanıma doğru yürümeye başladı. Çenesi kasılmıştı. Neye sinirlenmişti ki? Her yeri tertemiz yapmıştım, emindim. Sinirli sinirli bana yaklaşırken bende ister istemez geri geri yürümeye başladım. Geriledim. Geriledim .Geriledim ve durdum. Çünkü o da durmuştu. Zaten kaçacak yerim kalmamıştı teknenin ucuna gelmiştim. Bir adım daha atsaydım denize düşerdim ki karanlıkta bu kadar açıkta denize düşersem kesin boğulur.. Lafımı bitirememiştim çünkü ilk önce sırtımda hissettiğim sıvıyla birlikte denizi boylamıştım ! Beni denize itmişti! Hemde bu kadar açıktayken . Suyun yüzeyine çıktığımda ayağım yere deymediği için huzursuzdum. Beni denize itmişti öyle mi? Bunu yaptığına pişman edicektim! Ani bi kararla ellerimi ve ayaklarımı serbest bırakarak suyun dibine batmama izin verdim. 5-6 saniyede bir yüzeye çıkarak kesik kesik nefesler alıp boğuluyormuş gibi yaptım . Bu sırada biraz şu yutmuştum ama hala yaşadığıma göre bir şey olmazdı. Bir kez daha nefes almak için yüzeye çıktığımda denize atladığını ve bana doğru yüzmeye başladığını gördüm. Tekrar dibe battıktan yaklaşık 4 saniye sonra kolumda hissettiğim elle yüzeye yükseldim. Gözlerimi kapatarak bilincimi kaybetmiş gibi yaptım. Yüzünün rengini ne kadar merak etsemde gözlerimi açmadım. Tekneye geldiğimizde önce beni tekneye çıkarttı ardından kendi çıktı. Beni yere yüz üstü yatırdı ve nabzıma baktı . Ardından tam olarak neresi olduğunu hissedemediğim karnımda bir yere baskı yapmaya başladı. Pek hissedemiyordum çünkü dokunduğu yerler uyuşmuştu. Baskı yapmayı durdurduğunda yüzümde hissettiğim sıcak nefesle gözlerimi açtım ve Allah ne verdiyse tokadı yapıştırdım.

"Ne yapıyorsun ya sapık mısın?" diye cırladım. Yanağını tutarak bana döndü.Gözlerinde korku ve öfke vardı. Benim için korkmuştu görüyordum . Ya da birini öldürmüş olmaktan korkmuştu . Ama öfkelenmesinin attığım tokattan olduğuna emindim.

" Sen bana tokat mi attın? Hemde öldüğünü düşünüp suni tenefüs yapacağım diye!" diye çıkıştı sinirle.

"Ohoo herkes senin gibi önce milleti denize atsin sonra boğulunca suni tenefüs yapacağım diye öpsün değil mi? Aaa anladım güzel planmış ama bana sökmez! " dedim öfkeliymiş gibi davranarak. Söylediğim şeyle kahkahalarla gülmeye başladı. "Komik olan ne?".

" Benimle öpüşmek için deliren yüzlerce kız varken senin gibi birinden faydalanmak isteyeceğimi mi düşünüyorsun? " dedi ve kahkahalarla gülmeye devam etti. Pekala bu kırıcıydı. Bu türünün tek örneği olan varlıkla daha fazla muhattap olmak istemediğim için uzatmadim . Eve gitmek istiyordum.

" Kıyıya gidebilirmiyiz lütfen gulyabani suratına ve gereksiz egona daha fazla katlanamayacağim" . Gulyabani surat mi? Ah cidden mi? Bir yerim yamulmuşmu diye üzerime göz gezdirdim. Her an çarpılabilirdim.

" Gulyabani mi? Sen kurban ol o tipinle gulyabaniye cüce " diye dalga gecti ve cevap vermeme izin vermeden yanımdan ayrıldı . Sanırım kıyıya gidiyorduk. Bende yerimden kalkarak masada duran telefonumu elime aldim ve tuş kilidini açtım. Çekmiyordu. Saate baktığımda henüz çok geç olmadığını görerek içimden bir oh çektim. Hava sıcaktı üzerimdekilerin kuruması umuduyla yere uzandim.

Kıyıya vardiğimizda yerimden kalktım. Üzerimdekiler biraz kurumuştu ama hala nemliydi. Telefonumu elime alarak Çakır'ın yüzüne bakmadan tekneden indim. Bir kaç adım attıktan sonra arkamdan seslendi.

"Bekle seni eve bırakayım. Saat geç oldu tek başına gitme ." dedi sakin bir ses tonuyla. Beni mi düşünüyordu?

"Gerek yok . Eminim dışardakiler senden daha zararsızdır . " tabiki onunla gitmek gibi bir gurursuzluk yapmayacaktım.

Bizim evin sokağına girdiğimizde"Şurdaki sağdan üçüncü ev" diyerek parmağımla gösterdim evi. Evin önünde durunca emniyet kemerimi çıkardım ve ona doğru döndüm." Eve bıraktığın için sağol " dedim. Bana doğru dönmemişti bile . Yumruk atmak için sıktığım elimi diğer elimle tuttum . Yeni bir maceraya gerek yoktu. Kapıya doğru yönelip kapıyı açtım ve dışarı çıkıp kapıyı kapattım. Kapıyı kapatmamla gazı kökledi. Kırmızı Mustang'ın tekerlekleri çığlık atmıştı resmen!

Eve girdiğimde annemle babamın kavga ettiklerini duydum. Salona girdiğimde beni gördüklerinde sustular. Bir süre bana baktıklarında sessizliği bozan ben oldum. "Neden kavga ediyorsunuz ?".

"Önemli bir şey değil kızım . Sıradan bir tartışma . Sen neredeydin? " dedi babam sahte bir gülümsemeyle. Ara sıra yaptıkları kavgalardan olduğunu düşünüp kurcalamadim bende .

"Biraz sahilde hava aldım babacım. " dedim be yanına gidip babamın yanağından öptüm.
" Saçların neden ıslak?" dedi babam kaslarını çatarak. Hassiktir . Şimdi ne diyeceğim diye düşünürken aklıma gelen fikirle kendimi tebrik ettim.

" Arkadaşlarla su savaşı yaptik". Pekala çok da güzel bir fikir değilmiş . Çocuk muyduk biz?

"Çocuk musunuz siz?" dedi babam iç sesimi tekrarlayarak.

"Canımız sıkıldı biraz eğlendik babacım. Müsadenizle odama çıkıyorum iyi geceler " diyerek merdivenlere doğru yöneldim ve odama çıktım. Ne kadar üşensemde tuzlu suya girdiğim için duş almam gerekiyodu. Yanıma havlumu ve Garfieldli pijamalarimi alarak odamin banyosuna girdim.

Çıktığımda saçımı kurutmaya üşendiğim için saçıma havlu sarmıştım. Zaten hava sıcak olduğu için ıslak saçla uyursam hasta olmazdım. Yatağıma doğru yaklaşınca üzerinde bir kağıt olduğunu gördüm . Kağıdı elime aldığımda üzerinde "Başlıyoruz Bayan Evlatlık" yazıyordu. Kim bırakmış olabilirdi . Ne ara bırakmıştı . Başımı balkon kapısına çevirdiğimde sonuna kadar açık olduğunu gördüm . İyide ben balkonu açmamıştım ki!

MAYISHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin