SELİN'İN AĞZINDAN
Zafer: Biz yemeğe gidiyoruz isterseniz siz de gelin ha gençler?
Demir: Bilmem ki Selin ne dersin?
Selin: Rahatsızlık vermeyelim size
Ebru: Olur mu hiç öyle şey hadi gidelim
İtiraz etmedim, arabalara binip sağlam güzel bir restoranta geldik. Masaya oturup siparişlerimizi verdik.
Zafer: Ee Selincim sen neler yapıyorsun?
"Selincim" miş...
Selin: Ben İstanbul'da yaşıyorum. Aslında İzmirliyim ama işler gereği İstanbul'a taşındık.
Ebru: Buraya kiminle geldin peki?
Selin: Kardeşimle
Zafer: Valla Demir gül gibi kızı kapmışsın
Demir: Yok Zafer Bey öyle değil..
Selin: Biz yeni tanıştık aslında
Zafer: Yanlış bir şey söyledim herhalde :)
Selin: Yo sorun değil .. Şey siz ne zamandır evlisiniz peki?
Zafer: Muhteşem on iki yıl
Selin: On iki vayy be
Ebru: İlk günümüzden hiçbir şey eksilmedi valla
Selin: Aman ne güzel :)
Zafer: İki tane güzeller güzeli kızım oldu
Selin: Belki üçüncü kızınızda olur ha
Ebru: Belki :)
Selin: Biz üç kardeşiz
Zafer: Aa ne güzel hayatım belki bizimde böyle üç tane kızımız olur
Selin: Di mi :)
Zafer: Peki annenle baban?
Selin: Iıı şey benim kalkmam lazım aslında
Demir: Erken daha
Selin: Kardeşim bekler şimdi tek sıkılır o bilirim ben
Zafer: Seni tutmayalım o zaman ama kardeşinle de tanışmak isteriz çok
Selin: Tabi
Ebru: Çok memnun olduk
Selin: Ben de
Demir: Zafer Bey izninizle ben Selin'i bırakayım
Zafer: Tabi oğlum
Demirle birlikte masadan kalkıp arabaya bindik. Bir süre sonra otelin önüne gelmiştik.
Demir: Teşekkür ederim
Selin: Niye?
Demir: Geldiğin için bugün
Selin: :)
Demir: Selin..
Selin: Efendim
Demir: Ben senden çok..
Selin: Söyleme lütfen
Demir: Niye?
Selin: Sen söyleme
Demir: Peki öyle olsun.. Sonra görüşür müyüz?
Selin: Görüşürüz :)
Arabadan indim ve odaya doğru yürümeye başladım. Canım acıyordu. Hem babamdan hem de Demir'e yaptıklarımdan. Kim bilir neler diyecekti arkamdan
