SELİN'İN AĞZIDAN
Gözüme vuran ışıkla zar zor uyandım. Dün gecenin yorgunluğuyla Emrelerde kalmıştık. Uzun zamandır bu kadar derin ve rahat uyumamıştım üstelik kendi yatağımız da değildi. Yan tarafıma döndüğümde Ali üstsüz bir şekilde bir kolu benim üzerimde derin derin uyuyordu.
Selin: Aliş... Aşkım
Ali: Hıı
Selin: Ben aşkım diyorum sen hı diyorsun Ali. Ayrıca saat kaç olmuş kalk hadi bizi bekliyorlardır kesin aşağıda
Ali: Ya Selin uykum var sen in gelirim ben
Selin: Ben iniyorum aşağıya on beş dakikan var geldin geldin gelmedin-
Ali: Naparsın?
Selin: Bilmek istemezsin
Kahkaha atarak yataktan kalktım ve üzerimi değiştirip aşağıya indim. Herkes kahvaltı masasında oturmuş bizi bekliyordu
Selin: Vayy sofranın güzelliği
Ezgi: Ellerime sağlık
Mutfaktan ellerinde çaylarla gelen Ezgi'yi görünce sağlam bir çığlık attım. Ezgi? İstanbul'da? Emrelerde? Noluyor ya?
Tuğçe: Oha Selin kulaklarım acıdı kızım yavaş
Selin: Sen nereden çıktın ya
Ezgi'nin çayları masaya koymasını bekledim
Ezgi: Daha bir saat filan oldu geleli
Selin: Gel kız buraya çok özledim ya gel gel
Sıkıca sarılıp ayrıldık ve masaya oturduk. Yıllar geçmişti ve baya değişmişti. Saçları uzamış beline kadar gelmişti. Yüzü de değişmiş farklı geliyordu bana ama gerçekten onun enerjisini esprilerini çok özlemiştim.
Selin: Nasıl geçti iyi gezdin mi?
Ezgi: Okumaya gittim Selin popomu kaşıyacak vaktim olmadı desem yeri
Selin: Kızım ben oralar gitsem var yaaa hem sen niye tek döndün?
Ezgi: Nasıl?
Selin: Nerede yanında ki yakışıklı karizmatik yabancı damadımız
Ali: Biri yakışıklı ve karizmatik mi dedi :)
Ezgi: Kuzennn
Ezgi hızla masadan kalkıp Ali'nin boynuna sarıldı. Ali ilk anlamasa da sonradan dank etti ve kollarını Ezgi'nin beline sarmayı becerdi.
Ali: Ooo sen nereden çıktın ya
Ezgi: Yeni geldim sayılır
Ali: Özlettin kendini valla geç otur şöyle bakim
Sonunda hepimiz masaya yerleştik ve kahvaltımıza başladık. Emreler bizi çok beklediğinden direk gömüldüler sofraya. Ali ile ben de heycanla Ezgi'nin anlattıklarını dinliyorduk
Ezgi: Selin!
Yudumladığım çay Ezgi'nin bağırmasıyla boğazımda kaldı
Selin: Ne oldu ya öhöö öhöö
Ezgi: Senin dudağına ne oldu asıl?
Hala belli oluyor muydu o ya? Birden masada ki herkesin yüzü düştü ve etrafı sessizlik kapladı. Ezgi bir pot kırdığını hemen fark etmişti.
Ezgi: Y-yanlış bir şey mi dedim ben?
Selin: Yok canım benim
Ezgi: Anlatmak istemiyorsan...