SELİN'İN AĞZINDAN
Uzun bir süre gözlerim kapalı öylece bekledim. Kimseden ses gelmiyordu. Göreceklerimden o kadar çok korkuyordum ki... Ya Ali vurulduysa ya ona bir şey olduysa hem de benim yüzümden.. Ben bununla yaşayamazdım, yapamazdım onsuz
Ali: Selin... İyi misin?
Ve işte Ali'nin sesi... Ben iyidim peki o? Gözlerimi yavaşça araladım ve önümde diz çökmüş Ali'yi gördüm. Hiçbir şeyi yoktu peki kim kimi vurmuştu?
Ali: Dudağın patlamış
Hala ne olduğunu anlamamıştım. Etrafta göz gezdirmeye başladım. Daha demin Ali'ye silah doğrultan adam şuan yerde kanlar içinde yatıyordu.
Emre: H-hadi gitmemiz lazım
Emre! Çok telaşlı görünüyordu ve elinde silah vardı. Bir dakika bir dakika silah mı!?
Selin: Emre adamı sen mi vurdun?
Emre: Ölmedi merak etme
Selin: B-ben ....
Ali: Hadi çıkmamız lazım buradan
Selin: Tuğçe nerede?
Emre: Gelirken sakladım onu alıcaz şimdi
Selin: Nazlıları gördün mü peki?
Emre: Hayır
Ali: Onları da buluruz hadi güzelim bir an önce çıkalım şu odadan silah sesine gelirler şimdi
Ali yavaşça beni yerden kaldırdı. Ağzımdaki kanı elimin tersiyle silip kapıya yöneldim. Resmen dağılmış bir haldeydim. "Selin" den eser yoktu...
Emre: Sinyal dağıtıcı koymuşlar otele o yüzden telefonlar filan çekmiyor
Selin: Zekice
Ali: Silahı nereden buldun?
Emre: Adamların birinden aldım bayıltıp
Odada yerde yatan adamın silahını da Ali alıp pantolonunun beline soktu. Odadan sessiz bir şekilde çıkıp koridorda ilerlemeye başladık. İlk önce Tuğçe'yi alıcaktık
Emre: Tuğçee
Tuğçe bir odadan hızla çıkıp Emre'nin boynuna sarıldı
Tuğçe: Selin! Dudağın...
Selin: Bir şey yok iyiyim ben merak etme
Ali: Kızlar otelden hemen çıkıyorsunuz ve polis buluyorsunuz anlaşıldı mı?
Selin: Ben ikizimi almadan hiçbir yere gitmiyorum Ali
Emre: Siz çıkın biz bulucaz onları merak etme sen
Selin: Boşuna bunu tartışmayalım şuan vakit kaybı çünkü
Ali: Tamam... O zaman şöyle yapalım... Emre siz Tuğçeyle bir şekilde çıkın otelden polise filan haber verin biz de Nazlıları alıp gelelim
Emre: Dikkatli olun başkan
Selin: Siz de... Ha Emre bizimkileri de arayın bir şekilde
Emre: Tamam tamam
Emrelerden ayrılıp Nazlıların odalarına doğru gittik. Geldiğimizde odanın kapısı aralıktı. Hafiften kapıya yaklaşıp konuşulanları dinlemeye başladık.
Savaş: Bırak lan KIZI
Demir: Selin nerede dedim
Nazlı: BİLMİYORUM dedim ben de
