Güneş hiçbir şey demeden eve gider. Selin ve Ali ayrılıp koltuklara otururlar
Selin: İyisin di mi?
Ali: İdare ediyorum
Selin: Ali
Ali Selin'e döner ve gözlerinin içine bakar. Selin elini Ali'nin yanağına koyar ve diğer yanağını da yavaşça öper
Selin: Ben buradayım... Her zaman...
Ali: Biliyorum
Hemşire: Ali Bey size oda hazırladık oraya geçin isterseniz
Ali: Teşekkürler
Hemşire gider
Ali: Sen eve git istersen Selin, annen sorun çıkarmasın
Selin: Umrumda değil seni burada tek bırakmayacağım
Ali Selin'i elinden tutar ve hazırlanan odaya giderler. Camın kenarındaki koltuğa otururlar
Ali: Babam anneme hiç iyi davranmazdı.. O hep ağlardı ve ben de yanında sessizce dururdum. Sonra sabah hiçbir şey olmamış gibi devam... Annem ne kadar acı çektiyse ben de onu uzaktan izlerken,hiç bir şey yapamazken o acının çok daha fazlasını çektim
Selin: A-anneni de mi
Ali: Evet annemi de
Selin birden sessizliğe gömülür ve gözleri dolar
Ali: Ama sakın annen için endişelenme
Selin: Haluk Abi annemi gerçekten seviyor
Ali: Evet
Selin: Küçükken annem yatağın dibinde ağlıyordu ve ben de onu uzaktan izleyerek hiçbir şey yapamıyordum ne büyük bir rastlantı di mi
Ali: Baban
Selin: Baba denirse tabi fotoğraf karesi gibi hatırlıyorum bazı şeyleri. Nazlı Peri ise hiçbir şey hatırlamıyor. Onların baba figürü bizi seven, iyi niyetli bir adam. Ama bendeki çok farklı...
Ali: Düşünme
Selin: ...
Ali: Düşünme onu yoksa daha çok canın acır
Selin: Düşünmemeye çalışıyorum zaten
Ali: Uyusak mı artık ha
Selin: İyi olur gözlerim ağrıdı zaten
Ali: Sen yat yatağa ben koltukta kıvrılırım
Selin: Olmaz öyle şey
Ali: Seni koltukta yatırcağımı mı sanıyorsun Selin
Selin: Hayır ikimizde yatakta yatarız diye düşündüm ama istemiyorsan... :)
Ali: İkimiz?
Selin: Evet ama birazdan vazgeçicem bak şapşal şapşal bakıyorsun
Ali: T-tamam tamam
Selin yatağa yatıp kenara kayar. Ali de yanına uzanır.
Ali: Birisi gelirse
Selin: Umarım gelmez :)
Ali kolunu açar. Selin de Ali'nin göğsüne yatar. Birbirlerine sımsıkı sarılıp uykuya dalarlar
Emre: ALİ!
Ali sırtüstü yatarken Selin'in bir bacağı Ali'nin ayaklarının arasında, başı ise göğsündedir. Ali de burnunu Selin'in saçlarına gömmüştür