sabah uyandığımda demir yoktu. zaten son zamanlarda hiç olmadı ki... sabahları onsuz uyanmak farklı geliyordu, gün geçtikçe ben ondan uzaklaşırken bi durum böyle nereye kadar giderdi bilemiyorum. Kahvaltıya inmek için hazırlanıp aşağı indim
"herkese günaydın" dedim gülümseyerek demirin burda olduğunu görünce heyecanlanmıştım. ailece uzun bir süreden sonra keyifli bir kahvaltı geçirmiştikDEMIRDEN
Uzun bir süredir ondan uzak kalıyordum.çünkü beni gördükçe kötü hissediyorduk ikimizde. onu görmeden iyi hissettiğim söylenemezdi gece geç gelip onun kokusuyla gücümü toparlıyordum. Omdan uzak kalamiyordum bunu istedigi icin yapıyordum sadece . Iceri giren Karımla göz göze gelince büyük bir özlemle günlerden sonra gözlerimiz bulusmustu . Şaşkınlık ifadesi ile bir süre durdu karşımda ardından kendine gelip Yanima oturunca duruşumu bozmayarak kahvaltıma devam ettim, Masa da herkes keyifle devam ederken Karım sadece önündeki tabağı ile oyalanıp duruyordu, müsade isteyip odaya ilerleyip laptop çantamı alıp şirkete geçmek için çıktım ve teras tarafindan gelen Cemre tam karşımda bütün güçlü maskelerini takarak yüzüme baktı
●●●●●●●●
Cemreden
●●●●●●●●●
Demir tam çıkıyordu ki elinden tutup durmasını sağladım bana dönüp sessizce yüzüme baktı"müsait olduğunda konuşmak istiyorum " dedim sakinlikle.
"toplantım var, akşama doğru boş olursam mesaj atarım "dedi soğuk bir sesle.
" gideceğim yeri mesaj atarım gelirsin" dedim net bir şekilde yüzüme bakmadan yürümeye başladı
"işim bitince gelirim "dedi uzaklaşarak ardından bakakalmıştım.
"cemre' --cemre kızım sana söylüyorum duyuyor musun " diye seslenen Burcu 'ya döndüm aniden
" burcu ne oldu " dedim şaşkınlıkla giden Demir e bakarken
"sen iyi misin " dedi endişeli gibiydi
" bilmiyorum ki burcu, sanki her şey başa dönüyor gibi Demir, konuşmaları ve soğukluğu sanki her şeyin sorumlusu benim gibi" dedim sinirli halimle
"Konuşalım ister misin?" Dedi elimden tutarak
"Odamda biraz dinledikten sonra belki " dedim kararsızlık icinde
"Nasıl rahat hissedersen Canım, Odamdayım birşey olursa" dedi omuzuma dokunarak ve ardından odasına geçti
°°°°°°°°°
Demirin mesajı ile gideceğim yeri mesaj atıp yola çıktım.
Burası ailece geldiğimiz ablamın ölümünden sonra ise uğramadığımız yerdi... her zaman geldiğimiz tahta köprünün üstüne çıkıp gözlerimi kapatıp sessizliği dinledim... kısa süre sonra Demir'in yanıma gelmesiyle sessizce suyun akışını dinlerken konuşmaya karar verdim
"Neden Burdayiz" dedi sert ve soğuk tonda sormuştu bu soruyu, ben ise ona hic bilmediği bir tarafımı açmak için çağırmıştım buraya manzaraya doğru döndüm
"eskiden ailece buraya gelirdik, ablam, abim, ben bütün gün burada gezer dolaşırdık. ufacık şeylerden mutlu olurduk. biz oyun oynarken küçük bir kayık vardı, babamla annem kayığa binerdi uzaktan onlara bakarken, bende birgün onlar gibi olmayı kocamla buraya gelmeyi hayal ederdim sevdiğim adam kürekleri çeksin saçıma bir çiçek taksın isterdim" dedim çıkan zor sesimle ardindan Demire döndüm.
"gördüğün öğrendiğin ne olursa bazen hayaller onlarlada sınırlı kalabiliyordu" tekrar köprüden suya bakmaya başladım ama demirin gözü hala bendeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÖRE
Fiksi UmumCemre TUNA : 22 yaşındayım.mardinde doğdum ancak istanbulda yaşıyorum babam mardinden törelerden aşiretten beni hep uzak tutmaya çalışmıştı çünkü bir kızını töre kurbanı olarak ölmüştü. Ben ise en son mardine 20 yaşımda düğünümde terk edilmem üzerin...