Vural

162 8 3
                                    

Yazın en bunaltıcı günlerini Alaçatı'da geçirmeye karar vermiştim. Bembeyaz evleri ve rengarenk çiçeklerle süslü dar sokaklar da herhangi bir kafeye oturup, saatlerce mutlu ve aşık insanları seyretmek ayrı bir keyif veriyor bana. Kendi işimin patronu olmak yani Vural Çelik olmak pek de çalışmayı gerektirmiyordu. Bu yüzden yazları Alaçatıya gidip istediğim kadar kalabiliyordum. Hikayemin en güzel kısmını anlatacağım size o yüzden önce Alaçatı'ya gidelim.

Evde son hazırlıklarımı yapıp, hava alanına doğru yol aldım. İstanbul'un yoğun trafiği nedeniyle ucu ucuna yetişebildim uçağa. Vural Çelik için her yılki gibi sıradan bir tatil seremonisi yaşıyordum. Yolculuğumda nedendir bilmem kendimi sorgulamaya başlamıştım. Tahmin edebileceğinizden fazla param vardı. Bu yüzden istediğim her şeye hemen ulaşabiliyordum. Eksik olan şey o kadındı. Karşıma çıkması gereken ama bir türlü karşılaşamadığım o kadın. Paramla birlikte olan kadın sayısı çok fazlaydı ve bende hepsiyle günümü gün ettim. Yaşayamadığım duygu ise aşktı tam olarak bende bilmiyordum nasıl bir şey olduğunu ne hissedildiğini ama içimdeki eksikliğin sorguladığım şeyin bu olduğunu farkettim. Derin düşüncelere dalıp gitmek beni epeyce yormuştu o gün. Otele gider gitmez kendimi yatağa atıp, uyudum.

-Melis Hanım sıkılmadınız umarım.

-Ne demek Vural Bey hikayenizi herkes gibi bende heyecan ile dinliyorum ve merak ediyorum.

-Sıkılsanız bile anlaştığımız gibi işi bırakabilirsiniz bir haftalık paranız peşin olarak hesabınıza yatırılacak.

- Vural Bey ben bir psikoloğum ve hastalarımı dinlemek benim işim.

Son zamanlarda görüştüğüm tek insan Melisti. Hiçbir şey söylemese de varlığıyla inanılmaz bir huzur ve güven veren bir doktor.

-Peki o zaman ben anlatmaya devam edeyim Melis Hanım daha çok söylenecek sözüm var.

Güzel ve derin bir uykudan sonra güneş ışınlarının gözüme vurmasıyla uyandım. Mis gibi deniz kokusunu dışarıya çıkmadan bile duyabiliyordum. Duşa girdikten sonra ortama uygun olsun diye beyaz kısa pantolonumu ve kısa kollu gömleğimi giydim. Güneş gözlüğümü de yanıma alarak odadan ayrıldım. Yorgun olduğum için akşam yemeği yememiştim ve kahvaltı yapmak için sabırsızlanıyordum. Otel müdürü beni tanıdığı için en güzel deniz manzaralı masayı çoktan bana hazırlatmıştı bile. Manzaranın ve kahvaltının tadını çıkarırken, telefonumu odamda unuttuğumu farkettim. Çok ihtiyaç duymasamda aradıklarında yada işle ilgili bir sorun çıktığında, haberim olması gerektiğinden telefonumu almaya odaya çıktım. Anahtarla kapıyı açtığım sırada içerden su sesi geliyordu önce tereddüt ederek, oda numarasına baktım ve evet benim odamdı. Hemen içeriye koştum. Oda aşırı derecede kadın parfümü kokuyordu ve nedendir bilmem inanılmaz güzel bir kokuydu.

- Pardon hanımefendi ama burası benim odam ve sizin burda olmamanız gerekiyordu.

diye seslendim.

Beni duymuyordu ve üstüne üstlük şarkı söylemeye başlamıştı. Sesimi daha da yükselttim. Kendi kendime bağırıyordum. Dayanamayıp, yaptığımı kendime çok yakıştırmasamda kapıyı aralayıp içerdekine bakmadan tekrar seslendim. Bu sefer beni duymuştu. Çığlıklarının ardından aceleyle kapıyı kapadım o arada da istemeden buğulu kabinin içindeki belirsiz vücudunu gördüm. Simsiyah uzun saçları ve bembeyaz teni vardı. Kendi odamda sapık durumuna düşmüştüm. Banyo kapısını hala elimle tutuyor az önce olanları anlamaya çalışıyordum ki sertçe kapıyı açtı ve yüzyüze geldik. Beyaz bornozu ve yarı köpüklü saçlarıyla burnumun dibinde bana bağırmaya başladı. Oldukça komik göründüğü ve düştüğüm durum yüzünden sinirlerim bozulduğu için ona bakıp, gülüyordum.

-Melis Hanım size daha komik hatta şu durumda trajikomik bir şey söylememi istermisiniz?

-Buyrun Vural Bey

Asıl komik olan durum şu an gerçekleşiyor Melis Hanım, Ona o gün gülümsemem ne içine düştüğümüz durum ne de onun komik görünmesiydi. Beni güldüren şey onun karşımda oluşu, nefesini ve o güzel sesini duyuşumdu. Ben bunu bugün anladım Melis Hanım, o otel odasında bana bağırırken, size daha önce söylediğim içimdeki eksiklik vardı ya kaybolmuştu. Hayat, bizi böyle kaşılaştırmıştı. Sizce bu mümkün mü Melis Hanım?

-Ne mümkün mü Vural Bey?

Çok uzaklara giderken sesini kulaklarımda, kokusunu burnumda, gözlerini aklımda ve tüm aşkını kalbimde bırakması.






ELAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin