Ela'nın Kokusu

64 4 0
                                    




Temizlikçi Fatma Hanımın Vural hakkında söyledikleri, Melis'in, aklını oldukça karıştırmıştı. Vural'la yedikleri akşam yemeğinden sonra Haldun Bey'in gelişi ikisini de şaşırtmıştı. Ertesi gün olduğunda Haldun Bey ile Vural kahvaltı yapmak için buluştular. Melis ise Fatma'nın peşine düştü.


Dün, Melis ile gerçekten dertleşebileceğimizi ve beni anladığını düşündüm. Haldun'un otele gelmesini hiç beklemiyordum. Onu gördüğümde artık eski bir dostumu görmüş gibi değil de bana acıyan gözlerle bakan birini göyüyordum sadece. Israrlarını kabul edip, onunla birlikte kahvaltı yapmak için hazırlandım. Ela ortadan kaybolduğundan beri ilk defa konuşacağız. Kendimi mutsuz ve isteksiz hissediyorum. Ben gittikten sonra Alaçatı'da neler olduğunu ve Ela'ya ne olduğunu belki de biliyordu Haldun. Gerginliğimi üzerimden atmak için derin bir nefes aldım ve asansöre doğru yürüdüm. Aşağıya indiğimde, Haldun Beyin benim için yine muhteşem bir kahvaltı hazırlattığını gördüm. Karşıdan beni görünce yüzünde bir tebessüm belirdi. Haldun Bey ellili yaşlarda, hiç evlenmemiş, magazin basınında sıkça yer alan, çapkınlığıyla tanınan ve çok zengin biri. Abim Taner Çelik ile arasından su sızmayan bu adam bana çoğu zaman itici gelmiştir. Ela'nın patronu olduğu için yüzleşmem gereken isimlerden biride o diye düşünerek, Haldun Beyin karşısına oturdum. Sıkıca elimi sıktıktan sonra konuşmaya başladı:

-Seni çok merak ettim Vural. Çoğu zaman Taner'i arayıp seni sordum ama o bile bilmiyordu nerelerde olduğunu.

-Yalnız kalmak istedim Haldun Bey. Buna çok ihtiyacım vardı.

-Anlayabiliyorum seni. Yaşadıkların kolay değil. Ama alışman gerek buna.

Neye alışmam gerekti acaba. Ela'nın yokluğuna mı? Hadi buna alıştım diyelim ya aklımdaki sorular ne olacak. Ela'ya ne oldu? Ela yaşıyor mu hala? Yaşıyorsa nerede? Neden hiç kimse onu bulamadı? Yine sinirlenmeye başlamıştım. Bozuntuya vermeden, Haldun anlamasın diye kahvaltı tabağına bakıyor ve içimden tekrar tekrar saymaya başlıyordum. Cesaretimi toplayıp, ona o soruyu sordum.

-Neye alışmam gerek Haldun Bey? Bir şeyler biliyorsunuz sanırım.

-Nasıl şeyler Vural.

-Ela nerede Haldun Bey?

-Vural, sen beni ne ile itham ediyorsun?

-Siz onun patronuydunuz. Ela, benimle olduğu süre zarfında Alaçatı'da en çok bu otelde zamanını geçirdi.

-Ela burada çalışıyordu diye nasıl beni suçluyorsun. Bu otelde birçok kişi çalışıyor ve Ela'da benim için sıradan bir çalışandı. Nasıl bilebilirim nerede olduğunu. Hem bilsem neden sana söylemeyeyim Vural. Anladığım kadarıyla yalnız geçirdiğin zaman da iyi düşünememişsin.

Kendimi aptal gibi hissediyordum. Herkes benim gözümde birer şüpheli olmuştu. Haldun'un söyledikleri kulağa mantıklı geliyordu. Sadece Ela'yı benim yanımda tanıma fırsatı bulmuştu. Ela benimle tanışmadan önce onun farkında bile değildi.

-Ben ne diyeceğimi bilemiyordum Haldun Bey.

-Bir şey söylemene gerek yok onu ne kadar çok sevdiğini biliyorum. Ben sana yardım edebilirim.

-Nasıl yani, bir şeyler biliyorsunuz o zaman.

-Vural, hemen heyecanlanmanı istemem ama duyacakların pek hoşuna gitmeyebilir. İki gün önce haberim oldu benimde.

-Neden haberiniz oldu Haldun Bey?

-Denizde, balıkçılar tarafından gelinlik bulunmuş.

O an dünyam yıkılmıştı. Gözyaşlarıma engel olamıyordum. Ela'nın gelinliği miydi denizde bulunan. Allah'ım nasıl bir acıydı bu. Adeta damarlarıma giden kanın çekildiğini hissediyordum. Geçirdiğim kısa süreli şok nedeniyle ne beynim nede vücudum işlevlerini gerçekleştiremiyordu.

ELAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin