Akşam Güneşi

51 5 0
                                    

Melis ile Vural kurumuş ağaç yapraklı yollardan geçerken, Vural için Alaçatı hiç bu kadar kötü bir yer olmamıştı. İkisinden de çıt çıkmıyordu Haldun'un oteline giderken. Yarım saat kadar yürüdükten sonra ihtişamlı ve standart düzeylerde yaşayan insanlar için oldukça lüks otele geldiler. Vural, olduğu yerde durdu ve derin bir nefes alarak oteli seyretti. Melis'te tedirgin bir şekilde hastası Vural'ı izledi.

*************

Vural'ın tepkilerinden korktuğum halde olayların üstüne gitmeye devam ettim. Uzun zamandır hastam olan bu adam artık her gün görüştüğüm ve onun için endişelendiğim bir arkadaş gibi olmuştu benim için. Taksiden indikten sonra hiç benimle konuşmamıştı. Birden fazla duygunun içine girdiği her halinden belliydi. Cesaretimi toplayıp, onunla konuşmaya çalıştım.

-İyi misiniz?

-Ben iyiyim. Burası sadece hatıralarla dolu.

-Sizi çok iyi anlıyorum Vural Bey. İsterseniz hemen başka bir otele hatta İstanbul'a bile dönebiliriz. Ben bu kadar etkileneceğinizi, üzüleceğinizi düşünmeliydim.

-Senin bir suçun yok Melis. Gel benimle.

Vural Bey, önde bende arkasında otelin büyük kapısından içeriye girerek, resepsiyona gittik. Güler yüzlü bir kadın bize yardımcı olarak, bana 302 Vural'a ise 304 numaralı odanın anahtarlarını verdi.

-Ben odaya çıkıyorum Vural Bey, siz yerleşmeyeceksiniz sanırım odanıza.

-Madem buraya kadar geldik Melis, ben her şeyin başladığı odada kalmak istiyorum.

-Emin misiniz?

-Evet.

Vural'dan hiç beklemediğim bir davranıştı. Resepsiyondaki kadına 201 numaralı odanın boş olup olmadığını sordu. Kadın odada kimsenin kalmadığını söylediğinde yüzünde hüzünle karışık bir umut belirmişti. Bende doğal olarak hastama daha yakın olmak için o kattaki boş olan bir odaya yerleştim. İkimizde çok yorgunduk ve dinlemeye ihtiyacımız vardı. Bu yüzden, akşam yemeğinde görüşmek üzere ayrıldık. Vural'ın o odaya girdiğinde ne hissettiğini gerçekten çok merak ediyordum. Yorgunluğumu üzerimden atmak için biraz uyumaya karar verdim. Akşam olduğunda neler konuşabileceğimizi ve ona sormam gereken soruları düşündüm. Hikayenin sonuna yaklaşıyorduk. Ela neden ortalıktan kaybolmuştu? Bunun cevabını düşünürken, bu hikayede Vural ve Ela'yı derinden etkileyen başka insanlarında olabileceği geldi aklıma. Otel sahibi Haldun Bey, ikizler ve Vural'ın abisi Taner, Elayı ne kadar tanıyorlardı. Kafamdaki bu sorularla uykuya dalıp, iki saat sonra uyandım.

Vakit kaybetmeden hazırlanmaya başladım. Sıcak bir duştan sonra üzerime yemek için uygun kıyafetler giyip, Vural'ın odasına gittim. Kapıyı birkaç kez çalmama rağmen kimse açmadı. Asansöre doğru yürüdüm. Vural Bey, çoktan yemeğe inmiş olmalıydı. Asansörün karşısındaki odadan temizlik görevlisi, orta yaşlı bir kadın çıkmıştı. Kadın yanıma gelerek beni süzmeye başladı. Kısa bir süre kadınla anlamsız bir şekilde bakıştık. Yüzünde garip bir üzüntüyle nefret vardı kadının. Hiç beklemediğim bir soruyu bana yöneltti.

-Vural'ın sevgilisi misin?

-Anlamadım. Vural Beyi tanıyor musunuz?

-Çok iyi tanırım. O adam, Ela'yı mahvetti.

-Nasıl yani. Ela'yı da mı tanıyorsunuz?

-Ela'yı buradaki herkes tanır. Hayat doluydu garibim, kimseye bir zararı dokunmadı şimdiye kadar. Ahh bir konuşsam o Vural kendine kaçacak delik arayacak. Şimdi gitmem lazım, aklın varsa sende o adamdan uzak dur.

ELAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin