BÖLÜM 7

117 16 3
                                    

Yorum bırakmayı unutmayın canımlar ♡♡^^

Soru karşısında dilim tutulmuştu. Şaşırmak kelimesini dibine kadar yaşıyordum. Beni daha tanımıyodu ama bana güvenip anlatmıştı. Oysa benim sadece adımı biliyordu. Ha bide izimi biliyordu. Yo yo hayır kabul edemezdim. Ona benden arkadaş olmazdı ki.
"Belki ben senin hayatının yarısını biliyorum ama sen benim sadece adımı ve izimi biliyorsun. Sen beni daha tanımıyosun" dedim. Birden güldü ve ayağa kalktı.Bu çocuğun psikolojik desteğe ihtiyacı vardı. Valla az önce karşımda ağlıyordu şimdi gülüyor. Bana bakıp tekrar tekrar güldü. Kesin beni kandırmıştı. Ee beni kandırdıysa barışı niye dövdü. Pislik. Gülüşünü durdurup kapıya yöneldi. Kapıyı açmadan konuştu.
" 20 eylül 2014 Okyanus Ökmen Barış Ulu'ya sinirlenip odasındaki tüm eşyaları kırar ve bir cam parçasıyla sağ kolunu dirsekten tahminen 3 santim yukarısını keser. Kan tuttuğu için bayılır ve daha fazla yara açamaz" dedi ve Kapının orda biraz daha bekleyip gitti. Ama yoo olamaz bu kadarını bilemezdi. Tarihini ben bile bilmiyordum. İmkansız gibi bişeydi bu. Bunu sadece bir kişi biliyordu. Gerçi artık iki kişi oldular. Yinede bunu öğrenemezdi. Nasıl olur nasıl öğrenir aklım almıyordu. Beynim iflas etmişti. Sanki çok çalışıyordu ya Okyanus off .

Kendimle konuşmamı bitirip bende odadan çıktım. Ama hiç iyi değildim. Kendimi toparlıyamıyordum. Daha bu çocuğun bu okulda ilk günüydü. İlk gün için fazla olmuştu. Benim eve gitmem gerekiyordu.

Hemen sınıfa çıkıp çantamı aldım. Alkın sınıfta yoktu şansıma. Müdürün yanına uğrayıp " hastayım " adlı konuşmamı yapıp hızla okuldan çıktım. Şöförü bekleyemezdim. Birden yorulmuştum. O yüzden hemen yoldan geçen bi taksiye atlayıp evin adresini verdim. Yorgunluktan İstanbul bile güzel gelmiyordu. Birden uyku vurdu cümlesinin tarifiydim şuan.
Evin önüne gelince taksiciye parasını verip indim. Eve gelip kapıyı çaldım. Kapıyı Elif teyze açtı. Onuda midem arıyo diye geçiştirip odama çıktım. Üstümü çıkarmadan yatağa girdim. Tekrar tekrar aynı şeyleri düşünmeye başlamıştım. Bilmesinin imkansız olduğu birşeyi biliyordu. Tarihine kadar. Yara izimi görünce tepki vermemesinin nedeni buymuş.

Uyumak için karnıma tuttum. Evet bu koca bebek uyurken karnını tutuyor. Annem uyumam için küçükken hep karnımı ovalarmış. Alışkanlık gibi bir şey olmuş. Tutmadan uyuyamıyordum.

Karnımı tutmanın verdiği sarhoşlukla uykunun kollarına bıraktım kendimi.

Uyandığımda saat akşamın yedisiydi. 2 gibi yattım desek 6 saat. Vayyy Okyanus iyi uyumussun kızım. Acaba annem gelmişmiydi.
Yataktan kalıp üstümü çıkardım. Formam kırış kırış olmuştu. Neyse zaten bu hafta okula gitmeyi düşünmüyorum. Bu süre zarfında Alkın Barın 'ı araştıracaktım. Formamı kirliye atıp odadan çıktım. Aşağı indiğimde annem ve babam akşam yemeği yiyordu. Ben odaya girince ikiside bana baktı. Annem yemeğini bırakıp yanıma koştu.
" Okyanus kızım iyimisin? Uyurken geldim yanına ateşin falan yoktu" dedi telaşla. Evet şimdi hasta rolü yapıp bu hafta okula gitmeyeceğimi söyleyecektim.
"Midem kötü anne. Sanırım bu hafta okula gidemiycem" dedim midemi tutup yüzümü ekşiterek. Bu sefer babam söze girdi.
"Kus kızım rahatlarsın. Birşeyin kalmaz okulada gidersin" dedi. Bu adam ciddimiydi? Masaya oturup babama cevap verdim.
"Baba Allah aşkına yemek yiyosun bari yemek yerken şaka yapma girişiminde bulunma" dedim. Beni mezeledim yemegine devam etti. Ben kesin babama çekmişdim arkadaş. Umursamazlık tavan yapmış adamda. Neyse şimdi büyük sorunlarım var babamla uğraşamazdım.
"Anne sen müdürü arayıp izin alırsın dimi?" dedim , masum bakışlarımı birazda hasta hale getirerek.
"Tabi kızım sen dinlen. Hatta yarın aile doktorunu arayalım gelsin baksın neyin varmış " dedi. Şuan buna itiraz edecek durumda değildim. "Tamam o zaman sizi seviyorum iyi geceler" dedim ve ikisini öptüm. Odama doğru yol aldım. Planın birinci aşaması tamamdı. Şimdi telefonuma 19 çağrı bırakan Selimi arayıp hasta olduğuma inandıracaktım. Sonrada 23 çağrı bırakıp üstüne birde 10 adet bol beddualı bol küfürlü mesaj atan Nazlı yı arayıp Selimi ona teslim edecektim. Uyku işe yaramıştı. Keyfim çok olmasada yerindeydi. Ama şu hafta içinde Alkın Barın 'ı tanımam gerekiyordu. Neyse şu Selimi arayim. Rehberden BF Şizofreni bulup aradım.
Çalıyor.... Çalıyor.... Çalıyor....
"Ha" diye ses geldi karşıdan. Sanki 19 kere arayan bendim.
"Lan ben sana demedimmi ikinci çalışta aç şu telefonu"
"Of oki doki bak gol yedim senin yüzünden"
"Tamam beni dinle okula gelmiycem ben bu hafta"
"Sen iyi alıştın Okyanus" şimdi yani haklıydı.
"Hastayım midem kötü"
"Bi dakika sen bugün beden dersinden sonra nerdeydin lan insafsız 30 kere aradım seni"
"Birincisi 30 değil 19 ikincisi hastayım dedim ya Selim malmısın eve gelip uyumuşum "
"Neyse bana sormadan gittin ama bu sefer affediyorum nasıl olsa okula gelmiyorsun affedildin bunun sayesinde" bu konuşma aramızda lise hayatı boyunca kaç kere yapıldı artık saymıyorum.
"Sen öyle düşün " diyip telefonu yüzüne kapattım. Salak. Neyse şimdi sıra Nazlıda idi. Hemen rehberden BF Pandayı buldum. Aradım. Ama
"Aradığınız kişi şu anda başka bir kişiyle görüşüyor. Lütfen hattan ayrılmayın" adlı konuşma dinledim. Kimle konuşuyordu bu. Telefonu kapatıp Nazlının aramasını bekledim. 5 dakika geçmeden geri aradı. Telefonu açıp hemen konuştum.
"Bana bak Nazlı beni kimle aldatıyosun" dedim ardından bi kıkırdama geldi.
"Tabiiki de seni Eren ile aldatıyorum"
"Yılın en kötü besti seçildin Allahın belası"
"Okyanus bırak Erenide seni bugün 50 defa aramışımdır herhalde nere gittin" ulan bunlarda sayı yükseltmeye ne meraklı.
"50 değil 23 bu arada o bedduaların neydi öyle " aç şu telefonu yoksa seni kırk yerinden bıçaklayıp üstünü başını yırtıp töreye kurban gitti diye sokağa atarım" bumu Nazlı hayal gücün bu kadarmı"
"Napayım Okyanus kertenkelelerin götüne çakmak sokup ejderha diye üstünemi salayım"
"Yok ben kutup ayılarını siyah boyayla boyayıp panda diye sana vericem. Bak o zaman sağlam çıkabiliyomusun"
"Yaw he he "
"Neyse asıl konumuza dönelim. Ben bugun hastaydım o yüzden erken döndüm eve geldiğim gibide uyumuşum"
"Bi haber vereydin iyiydi"
"Nazlı bırak haberi şimdi ben bu hafta yatıcam evde Selim sana emanet"
"O iş bende oki doki"
"Tamam sana emanet hadi öptüm" diyip telefonu kapattım.

Şimdi ikinci aşamada tamam olduğuna göre üçüncü ve en zor aşamaya geçelim. Ama o yarının işi.
Bakalım bu Alkın Barın kimmiş.

Beğendiyseniz vote ^^

OKYANUSDA AŞK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin