BÖLÜM 19

68 5 0
                                    

(Multimedia da Eymen var.)

Şarkının sözlerini sindirmeye çalışıyordum. Ama nasıl bir anlam çıkaracağımı kestiremiyordum. Eymen dışında kimse şarkının bana söylediğini anlamamıştır. Ne yapacağımı kestiremiyordum. Gitsem abartmış kalsam dünden razı gibi. İkinci kere şarkının nakaratını söyledi ve bitirdi. Birden alkış sesi geldi ve ben odaklandıgım sahneden gözlerimi aldım. Alkın sahneden inmişti. 2 arka masaya geçmişti. Sıra bendeydi. Evet bunu yapacaktım ne pasına olursa olsun. Sesimi güveniyordum. Onun ki kadar büyüleyici olmasada bende bir Pera şarkısıyla cevap verebilirdim. Çantamı masaya koyup koşarak sahneye çıktım. Arkamdakilere hangi şarkıyı söyleyeceğimi söyledim. Önüme döndüm. Herkesin bana bakması kadar kötü birsey yoktu. Nefes darlığı geçiriyordum. Nazlı kocaman gülüyordu. Sadece ağzını oynatarak 'Yapabilirsin Okyanus' dedi. Alkına baktım. Gülüyordu. Onun gülmesi güvende olduğumu hissettiriyordu. Olduğu yerden çıkıp tam karşıma geçti. Derin bir nefes alıp gözlerimi kapattım. Mikrofonu sıkıca kavradım. Baterist çubukları birbirine vurunca başladım.

Ne kağıt kalemsiz olmayı bilir ne de ben sensiz kalmayı
Neden bir dert biter diğeri gelir ateştir bu iyi bilir yakmayı
Kuşları anladım da senin kanatların yok nasıl uçtun da gittin
Kırık cam misali hatalarım acıtır seni böyle mi kaybettim
Bul beni kaybolmuşum izim silinmiş dilim suskun susmuşum
Bak bana mahvolmuşum senden kendimi almayı unutmuşum
Bul beni kaybolmuşum gecem günüme karışmış bir hoşum
Sanma ki sarhoşum ne var ne yoksa yıkıldı içimde bomboşum
Sensiz ben bomboşum
Ne gün güneşe doymayı bilir ne de ben sana bakmayı
Uyutsun gece beni sevmesem de sensiz hayaller kurmayı
Dikenleri anladım da senin çiçeklerin vardı nasıl soldun da gittin
Fırtınam oldun yıkıldım ben söyle seni böyle mi kaybettim.

(Pera/ SENSİZ BEN)

Seni böyle mi kaybettim derken gözlerimi açtım. Hiç kimse yadırgamıyordu. Yada hiç kimse yüzünü ekşitmemişti. Aksine herkesin yüzünde minnettar bir ifade vardı. Alkın sadece bana bakıyordu. Gülümseyince belli olan göz kırışıklıkları alın çizgileri hepsi ortaya çıkmıştı. Şarkıyı bitirdim. Ve büyük bir alkış. Mutluluktan uçabilirdim. Hiç birşey benim hayal ettiğim şekilde kötü olmamıştı. Alkış sesleri vardı sadece. Yavaşça sahneden indim. Nazlının yanına gidip derin nefes aldım. Sırtımı Alkına dönmüştüm. Beni görmemesi gerekiyordu. Ki dilediğim gibi olmuştu. Alkın yanıma gelmemişti. Ve Eymen de. Buna minnettardım. Ama Nazlının dırdırlarını dinliyordum. 11 senedir arkadaşız da niye sesimi onlardan saklamışım. Sakınmam gereken sebepler vardı. Sesimden hala tiksiniyorum ama Alkın bunu engellemişti. Yeniden sevilmenin iğrenç birsey olmadığını öğretmişti. Nee!! Hadi ama duyuyorum sizi. Ne demek Alkının seni sevdiğini nerden biliyorsun? Bana şarkı söyledi bırakın da hissedeyim.

ALKIN'IN AĞZINDAN

Bu kız gün geçtikçe beni şaşırtiyordu. O kadar kendinden utanmasına rağmen sahneye çıkıp bana şarkı söylemişti. Hemde benim söylediğim grubun şarkısıydı bu. Ben herseyi önceden Eymenle hazırlamama rağmen şaşırırım diye endişeliydim. Ama o hiç çalışmadan notaları ayak uydurmuş mükemmel sesiyle şarkıyı hiç şaşırmadan söylemişti. Sanırım bazı şeylerin zamanı gelmişti. Ama 'sahneye çıkmaktan utanmasada' benden hala utanıyordu. Arkasını bana dönmüştü. Şimdi yanakları da kızarmıştır. Hatta yanına gitmeyeyim diye dua ediyordur. Tabiki gitmeyecektim ama bu işi bu aksam burda bitirecektim. Telefonu çıkarıp mesaj yazdım.

Kime : Okyanus

Doğum gününden sonra bekle konuşacaklarım var.

Yazdım. Ve hiç tereddüt etmeden yolladım. Telefonunun mesaj sesini ben burdan duymuştum. Eline alıp mesajı okudu. Okumuş olmalı ki önünde ki limonatayı bir nefeste içmişti. Heycandan ölecekti. Ve 5 dakika bekleyişin sonucunda mesaj gelmişti.

OKYANUSDA AŞK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin