BÖLÜM 9

92 11 1
                                    

Ben görmüş olamaz. İmkansız diycem de pek imkansız değil. Bu çocuk büyücü falan da biz mi bilmiyoruz. Tövbe est. Neyse Okyanus sakin ol. Hem yarın okula gidecegim ben. Evet evet ben yarin okula gidecegim.

Kime: 0535×××××××
Birincisi yarın okula geleceğim ikincisinde seni takip falan etmiyordum Alkın Barın
Yazıp yolladım. Mesaj gelene kadar kitap okumaya karar verdim. Aynı sayfayi 5 kere okumayaydım iyiydi ama neyse. Birden gelen mesaj sesiyle irkildim.

Kimden : 0535×××××××
Hadi diyelim beni takip etmedin yada kimseyi takip etmedin o zaman benim kim olduğumu nerden biliyorsun.

Hadi ama sen bu kadar zeki olamazsın bende bu kadar aptal olamam. Acaba numaran bende vardı mı desem? Yok yok . Olmaz. Sana cevap vermiycem Alkın Barın. Bekle dur orda. Şimdi seni "Bay akıllı" diye kaydediyorum. Bu kadar zekilik fazla çünkü.
Telefonu sessize alıp komidinin üstüne koydum. Uyumak için karnımı tuttum ama bu işe yaramıyordu. Uyuyamıyordum. Bi huzursuzluk vardı üstümde . Atamdığım ve anlamlandıramadığım.1 saat yatakta huzursuzca sağa sola döndükten sonra uyumuşum.

Sabah alarm çalmadan uyanmıştım. Bu hiç hayra alamet değildi. Daha alarmın çalmasına yarım saat vardı. Uyumak için gözlerimi kapattıysamda olmadı. Puflayarak yataktan çıktım. Banyoya uğrayıp bi duş aldım. Formamı giydim. Saçlarımı bu sefer üsten at kuyruğu yaptım ve uclarına şekil verdim. Çantamı da alıp odadan çıktım.

Kahvaltıya geldiğimde beni formalarının gören annemin kaşları çatılmıştı. Babam yine yemeğe odaklandığı için beni görmüyordu.
"Okyanus hani okula gitmeyecektin bugün hastaydın en son" dedi. Ayıkla pirincin taşını şimdi.
"Şey.... Kendimi iyi hissettiğim için okula gitmeye karar verdim" dedim. Sanırım yırtmıştım. Çünkü annem cevabıma karşılık vermemişti. Babamsa bu duruma hiç aldırış etmeden yemeğine devam etmişti.
Yemeğimi yiyip salonda uzandım. Zilin çalmasına daha 40 dakika vardı. O yüzden gönül rahatlığıyla yatabilirdim.
10 dakika falan yattıktan sonra Selim beni ziyarete geldi. Okula geleceğimi bilmiyordu. Kapıdan içeri girdi ve beni formamla gördü.
" Okyanus hanım bugün canınız okula gelmek istemiş anlaşılan. Bunu neye borçluyuz"dedi. Daha fazla konuşmasına izin vermeden dışarı çıkardım onu. Okul Yolunda sorguya çekileceğimi düşünmeden.
"Anlat" dedi sakince. Fazla sakin olmuştu bu.
"Neyi be canım gelmek istedi geldim" dedim ve koluna girdim.
"Yalan söylüyorsun okyanuscuğum" dedi 'okyanuscuğum' kelimesine vurgu yaparak. Ona şimdi anlatamazdım belki sonra.
"He he selim" dedim gülerek.

Okulun bahçesinden içeri adım attığımızda bi korku aldı beni. Nedenini çok iyi biliyordum ama inkar ediyordum.
"Öcü yok Okyanus okula geldik kolumu sıkmana gerek yok" dedi Selim kahkaha atarak. Sanırım korkunun etkisiyle kolunu sıkmıştım Selimin. Hemen kolundan çıkıp sınıfa doğru hızlı adamlara yürümeye başladım. Sınıfımın olduğu kata geldiğimde aynı korku kendini gösterdi. Bu sefer nedenini inkar etmiyordum. Basbaya benim Alkını görme fobim olmuştu. Allahım şu şişko kulunun yemek yemekten başka ne günahı varda Alkın Barın'ı karşısına çıkardın. Uflayarak kendimle konuşmamı kesip hızlıca kızlar tuvaletine yöneldim. Neyseki boştu. Hemen bi tanesine girdim. Klozet kapağını kapatıp üstüne oturdum. Aynı sınıftayız buda yetmezmiş gibi aynı sırada oturuyoruz.

Burda kaç dakika oturduğumu bilmiyorum. Tek bildiğim şuan öğretmen zilinin çaldığı ve benim hala burda olmam. Ne yapsam diye düşünürken Nazlıya mesaj atmak geldi aklıma. Evet ona Alkının sınıfta olup olmadığını soracaktım ve bunun bedeli tüm gece oturup Nazlıya herşeyi anlatmak olacaktı. Neyse bi gece uyumasam bişe olmaz dı herhalde.
Telefonu elime alıp Nazlıyla Alkının sınıfta olup olmadığını soran bir mesaj attım. Çok fazla geçmeden Alkının sınıfta olmadığını söyleyen bir mesaj aldım. Ardından bir mesaj daha geldi. Bu mesajın ne olduğunu tahmin etmek zor değildi. Nazlının soru içerikli mesajlarından birisiydi.
Hemen yerimden kalkıp tuvaletten çıktım. Sınıfın kapısına geldiğimde söyleyeceğim yalanı düşündüm. Gerçi ders başlayalı 5 dakika olmuştu. Geç kaldım derse yerdi. Derin bir nefes alıp kapıyı çaldım ve içeri girdim. Direk sırama baktım. Bi dakika ben korkudan dolayı oluşan rüya falanmı görüyordum. Basbaya Alkın sırada oturuyordu. Bir ona bir Nazlıya bakıyordum. Nazlı bişeyler söylemeye çalışıyordu ama anlamıyordum. Beynim tüm fonksiyonlarını birden kaybetmişti. Evet korkuyordum. Fazlasıyla.
"Yerine geç Okyanus" diye bağıran öğretmenin sesiyle uyandım. Birşey demeden yerime doğru ilerlemeye başladım. Sıramın önüne geldiğimde Alkın la göz göze gelmiştik. Hemen gözlerimi kaçırıp sırama oturdum. Yaşadığım şoku hala atlatamamıştım. Bu öğretmen 'özel okul öğrencisisiniz ister dinleyin ister dinlemeyin sizin paranız' kafasında olduğu için rahatça telefonumla uğraşabilirdim. En azından telefonumla uğraşıp kendimi Alkını düşünmekten alıkoyabilirdim. Telefonumu çıkarıp birseyler bakmaya başladım. Onun varlığını hissediyordum. Ve neyle uğraşırsam ugraşayım bunu zihnimden atamıyordum. Instagramda resimlere bakarken mesaj geldi. Operatör mesajıdır diye pek oralıklı olmayıp işime devam ettim. 2 dakika geçmeden 1 tane daha geldi. Bu sefer merak etmiştim. İnstagramda çıkıp mesajlara girdim. Ey Allahım insanları konuşmaktan mahrum etme Yarabbim.

OKYANUSDA AŞK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin