Marilyn'in ağzından
Uyandığımda başım çok fazla ağrıyordu ve midem bulanıyordu. Midemdeki hareketliliği hisseder hissetmez yataktan fırlayıp kendimi tuvalete attım. Midemdekileri klozetin içine boşalttım. 'Umarım Linda uyanmamıştır' diye düşünerek kapıyı açtım. Hala uyuyordu. Yanına oturdum. Dün akşamı hatırlamaya çalıştım. Neler demiştim öyle? Tamam, duygularımın bir kısmını söylemiş olsam da bunu bilmemesi gerekiyordu. Ben güçsüz biri değilim. Hiç olmadım. Asla da olmayacağım. Hep kendi ayaklarım üstünde durmayı başardım. Kendi çapımda bir şeyler yaptım, bir şeyleri başardım. Şimdi bir kız için küçük düşemezdim. Başını okşadım. Çok güzeldi. Beni kendimden alıyordu. Unutmak için onu kovmayı bile düşündüm. Fakat bu beni gerçekten öldürecekti. Onu görmek bile beni mutlu ediyordu. Bu yüzden yanımdan ayırmıyordum. Kimi kandırıyorum ki. Artık onunla olmak istiyordum, sevdiğim kadınla. Yine eski günlerimize dönebilir miydik ki? Elim saçlarındayken gözlerini araladı.
"Günaydın Omega"
"Günaydın" gülümsedim. Fena yakalanmıştım. Elimi çektim, o da ayağa kalktı. Saçlarını taradı ve üstünü giyindi.
"Bugün prova veya konser yok, yani 10-15 gün boyunca provalar yapılmayacak ama 3 kere falan konser vereceğim. Film görüşmelerim olduğu için-"
"Açıklama yapmak zorunda değilsin. 15 gün boyunca prova yok desen yeterdi Marilyn."
"Film çekimlerinde yanımda olacaksın, bu yüzden söyledim zaten
"Tamam" aşağıya indik. Kahvaltı hazırdı. Masaya geçtik.
"Marilyn, dün söylediklerinin açıklamasını bekliyorum"
"Açıklayacak bir şey yok, gayet açıktı zaten"
"Yani sarhoş olduğun için söylemedin?"
"Belli değil miydi zaten?"
"Değildi Marilyn, hala bir şeyleri açıklamanı bekliyorum"
"Ne yani? Neyi açıklayacağım? Açıklayacak bir şey kalmadı."
"Kafamda hala sorular var"
"Soruları sorarsan açıklamalarını yaparım." Ağzıma bir tane daha peynir attım.
"Ne hissediyorsun?" Yemeği durdurup ona baktım.
"Bunu bildiğini sanıyordum."
"Hayır bilmiyorum, sır küpü gibisin. Tamam, seninle ilgili çok fazla şey biliyorum. Yaşam tarzın, hayatın, ailen. Bütün gerçek Mansonite'ların bildiği şeyler işte. Bir sürü zırva. Ama sen sadece bunlardan ibaret değilsin, farklı şeyler var, değişik şeyler, tuhaf şeyler. Görebiliyorum, böyle şeylerin olabildiğini görebiliyorum fakat bilmiyorum. Bana anlatmanı istiyorum Manson, sakladığın şeyler ne? Yer yüzüne bir türlü çıkaramadığın veya yer yüzüne çıkarmaya korktuğun şeyler ne?" Dalga geçermişçesine güldüm.
"Çok felsefiksin, saçmalıyorsun. Ben buyum. Herşeyimle karşındayım. Soracak soruların varsa sor, cevaplarım. Fakat sana kendim hakkımda söyleyebileceğim bir şeyim yok. Anlıyor musun?"
"Neden bilmiyorum ama kafamı birşeyler kurcalıyor."
"Aslında sen benim ile ilgili herşeyi biliyorsun, oysa ben.. Pek birşey bildiğimi söyleyemem. Bak sana bir önerim var, bugün akşam yemeğinde bütün gerçekleri ortaya döküp yeni bir başlangıç yapacağız. Ne diyorsun?"
"Çok güzel olur. 4 yıl önce Marilyn Manson ile bunları konuşacaksın deseler gülüp geçerdim"
"İmkansız diyr bir şey yoktur küçük bayan"
