ŞANS/21

154 20 5
                                    

İnanmıyordum, az önce olan hiç bir şeye inanmıyordum. Marilyn ile tekrar eskisi gibiydik, hatta daha iyi. Ailemle tanışmak istemişti! Bir daha asla bir araya gelemeyiz diye düşünüyordum. Bu konuşma geçtikten yarım saat sonra Marilyn ile ayrıldığımızda geldiğim tepeye gittim. John oradaydı. Onu görür görmez arkamı döndüm ve ilerlemeye başladım.

"Linda!" Adımlarımı daha da hızlandırdım. Kolumdan tuttu.

"Linda! Lütfen.." yerde 4 tane boş bira şişesi ve hemen yanlarında da 5 tane dolu bira şişesi vardı.

"Gitmem lazım John. Konuşacak bir şeyimiz kalmadı. Sen bana Marilyn ile barışana kadar yanımda olmak istediğini açık bir şekilde söylemiştin."

"Ama Linda! Ben seninle beraber geçirdiğimiz her dakika, her saniye sana daha da aşık oldum. Lütfen, gitme. Yapma bana bunu."

"John! Marilyn'le aramız yeni düzeldi. Bugün! Bir daha senin yüzünden ondan ayrı kalmak istemiyorum. Kolumu bırak."

"Sana sürtük gözüyle bakan birinin neden yanındasın ki? O erkek orospuyla neden birliktesin. Sana değer bile vermiyor!" Birden vücuduma öfke hakim oldu.

"Sen beni sorgulayamazsın John! Sırf seni sevmiyorum diye, onu yargılayıp kötü şeyler söyleyemezsin! Kimse sana bu hakkı vermedi! O bana değer veriyor, bende ona aşığım. Oysa sen umrumda bile değilsin ve şimdi o lanet olasıca elini kolumdan çek çünkü bir an önce burayı terketmek istiyorum!" Gözlerimin içine acıyla baktı. Bencilin teki olabilirdim. Ama kimse sevdiğim adama böyle şeyler söyleyemezdi. Benim seçimime de karşı çıkamazdı.

"Bu mu Linda?"

"Daha fazlası John. Bırak artık kolumu!" Elini çekti ve gözlerime hala vazgeçmemiş gibi baktı.

"Pişman olup bana geri döneceksin. Ve bende seni burada bekliyor olacağım.." Lindsay'de bunu Marilyn'e söylemişti. Kıçımla gülerim.

"Pişman olacağım kararlar almam. Eğer kafam iyi değilse tabiki. Ve şuan gayet ayığım. Boşuna bekleme" Yine aynı hızla oradan uzaklaştım. Mutluluğuma kimse engel olamazdı şuan. Bunları birilerine anlatmam lazımdı. Marilyn ile olanları daha fazla içimde tutarsam ağlayabilirdim. Telefonumu cebimden çıkardım ve Fred'i aradım. Az önceki tepenin ilerisindeki bir kayaya oturdum. İki kere çaldıktan sonra açıldı.

"Linda? İyi misin?"

"Çok iyiyim Fred! Çok iyiyim. O kadsr mutluyum ki! Biz artık eskisi gibiyiz.. Ailemle tanışmak istedi. Kendimi lisedeki aşıklar gibi hissediyorum. Şans tekrar yüzüme güldü Fred!" Telefondan olsa bile gülümsediğini hissedebiliyordum.

"Çok sevindim Linda! En az senin kadar sevindim!"

"5 gün sonra.. Beraber ailemi ziyaret edeceğiz! İnanabiliyor musun?"

"Marilyn'i tanıyorum. Sana bir süprizi olduğunu duydum Linda. Jeordie söyledi. Pek anlamamıştım. Şimdi her şey gün yüzüne çıktı. Ama sakın ona sana bir şey söylediğimi söyleme! Kafamı keser!" Elimde olmadan bütün dişlerimi göstererek gülümsedim.

"Neymiş o süpriz?"

"Sadece bu kadarını biliyorum dostum. Bu arada benimde sana anlatmam gereken önemli şeyler var. Bir kadınla tanıştım.. Michonne. Sanırım aşık oldum Linda." Kahkaha attı. İlk defa onu bu kadar neşeli görüyordum.

"Beni bu kadınla tanıştıracaksın Fred. Bir an önce tanışmak istiyorum "

"Tabii ki tanışacaksın. Ama şimdi kapatmam gerekiyor. 15 gün sonra yüz yüze detaylı bir şekilde anlatırım. Görüşürüz"

ŞANSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin