ZÜMRÜD-Ü ANKA

▪8▪

Multimedya'da Christopher Mccrory Namıdeğer FARAN sizlerle ...

İyi okumalar...

Yumuşaklık ve sıcaklık tüm bedenimi ele geçirmişti. Huzur.

Şuan hissediğim tek duygu buydu.
Gözlerimi yavaşça açtım.
Görüntü ilk başta bulanıktı. Ama daha sonra gözlerim etrafımdaki beyaz ışığa alıştı. Kocaman bir yataktaydım.
Bulunduğum odada yatak gibi kocamandı. Duvarlar taç desenli krem bir duvar kağıdıyla kaplıydı.
Yatağın Parmak ucunda kocaman bir ayna vardı. Elimi kaldırmak istedim.
Ama hissetiğim acı ile yerime mıhlandım. Acıyla inledim. Faran Kocaman kapıdan koşarak girdi.

"Şükürler olsun uyandın !!"

Yatağın yanına oturup elimi tuttu.Sıcak teni irkilmeme sebep oldu. Hemen elimi bıraktı.

"H..er y..erim a..cıyor..."

Sesim kısık ve çatlak çıkmıştı.

" Biliyorum. Merak etme iyileşeceksin."

Sesindeki şefkatle vücudum rahatlamıştı.
Oturmaya çalıştım. Ama ağrıyan kaburgalarım buna izin vermedi.
Yüzümü buruşturdum.
Faran beni yavaşça kucağına aldı. Ellerimi zorlukla kaldırıp boynuna doladım. Büyük kapıdan geçip yatak odasının iki katı daha büyük bir solana girdik. Başımı kaldırıp.
Salonu inceledim. Salonun bir duvarını kaplayan ELC Tv vardı. Televizyonun karşısında duvardaki krem renginin bir ton koyu koltuk takımı vardı. Odanın dış tarafa bakan yeri camlarla kaplıydı. Tek Bir duvar bile yoktu. Faran beni camın önünde uzun koltuğa yatırdı .

Kendimi zorlayarak oturur pozisyona geçtim.

"Kıpırdamadan duramıyor musun ?"

Sesi beni azalar gibi çıkmıştı.

"Hayır. Burasıda neyin nesi ?"

Sesim daha iyi çıkmıştı.
Camdan dışarısını göremiyordum.
Mutfak olduğunu tahmin ettiğim geniş kapıdan Tombul Adam çıktı.

"Burası vampirlerin dinlenme tesislerinden biri küçük hanım. "

Yüzüne koca bir gülümseme yayılırken. Tombul adam elinde su bardağıyla yanıma geldi. Bardağı bana uzattı. Bardağı alıp içindeki suyu kana kana içtim. Faran ayak ucumdan kalkıp odadan çıktı.

"Nasılsın küçük hanım ?"

Bu adamın sesi içimi ısıtıyor. 40 yaşlarında gözlüklü bir adamdı.

"Ben Ölmüştüm."

Sesim çatlak çıkmıştı. Tombul adam elimi sıktı.

"O seni kurtardı. "

Kafasıyla Faran gittiği yeri işaret etti.

" Nasıl ?"

Tombul adam 'Bilmiyorum' der gibi omuz silkti.
Kafamı sallamakla yetindim.

"Acıkmısındır diye düşündüm. Burada isimlerini daha önce hiç duymadığım yemeklerle dolu."

Diyerek mutfağa gitti. Uzun bir süre sadece konserve yiyen biri için fena fikir değil hani.
Aklıma birden çantam geldi.

"Faran !!"

Tombul adam koşarak solana girdi.
Bense koltukta kalkmaya çalışıyordum. Eliyle omuzlarımdan bastırıp kalkmamı engelledi.

"Aşağı indi. Sorun ne ?"

Gözleri endişeyle açılmıştı.

"Çantam !!"