üçüncü sessizlik

307 48 24
                                    

Yağmur sabahın ilk saatlerinde gözlerini açtığında düşündüğü ilk şey yazdığı şiir olmuştu. İçinde bir yerlerde dünki heyecanı ve onu çocuğa verme isteğini aradı ama maalesef bulamamıştı.

Dün sebepsiz bir isteğe kapılıp çocuğa şiir yazmıştı. Ama saçma bir şeydi diye geçirdi içinden. Saçma geliyordu kıza. Sonra aklına çocuğun o gün ona attığı o kırgın ve sinirli bakış geldi. Ve sonra da yazdığı şeyler. Gözlerini kapatıp derin bir nefes verdi. Bir insanı sebepsiz yere kırmıştı ve kırgınlığın ne olduğunu çok iyi bilirdi. Sonuçta hayatında boğulduğu en büyük duygu havuzu kırgınlıktı. Bunu düzeltmesi gerekiyordu. Hızlıca üstüne bir şeyler geçirdi ve renkli saçlarını hızlıca topladı. Şiir defterini açıp içinden o kağıdı çıkardı.

Şimdi geriye sadece düşünceleri kalmıştı. Artık düşünceler ve o baş başalardı. Çocuğun sessizliğini düşündü. Öyle güçlü bir sessizlikti ki bu, Yağmur bunu duymuştu. Sessizliği duyuluyordu. Neler yaşadığını düşündü çocuğun. Acaba kendisinden daha kötü bir aileye mi sahipti? Onun da mı ailesi kendine inanmamıştı bilmiyordu kız. Belki de başka bir şeydi.

Sessizlik, diye geçirdi içinden. Kelime hazinesi. Evet ona göre sessizlik, kelime hazinesiydi. Sessizliğin içinde biriken bir sürü değerli kelime vardı. Değerleri dünya üzerinde başka hiçbir şeyde yoktu. Çünkü bir insanın sahip olup olabileceği en güzel şey kelimeleriydi.

Çocuk uyandığında saat on bir buçuktu. Kahvaltıyı kaçırmıştı ve şimdi akşam yemeğine kadar aç kalacaktı. Sorun değildi bu. Çünkü başına ilk kez gelmiyordu. Ayağa kalkıp üstünü giyindi. Bahçeye çıkıp resim çizebilirdi. Zaten başka yapacak bir şeyi yoktu.

Bahçeye çıkmadan ziyaret odasının önünden geçmesi gerekti ve oradan gelen bağırışlarla durdu.

"Götürün onları buradan!" diye çığlık attı Yağmur.

"Ziyaretçi istemiyorum anlamıyor musunuz? Defolsunlar!"

Odanın kapısından kızı baygın bir şekilde çıkarırlarken arkadan bir bayan ve bir adam çıktı. Ailesi herhalde diye düşündü çocuk. Sonra kızın o bitkin suratına ve suratına düşmüş renkli saç tutamlarına baktı. Bugün bu yaptığı davranıştan sonra ceza olarak karanlık bir odaya kapatılacaktı kız. Ne olduysa birden oldu. Kızın elinden bir kağıt düştü ve çocuk bunu farketti. Eğilip kağıdı aldı ve açtı.

"Özürlere inanmam kalpten gelmedikçe
Çünkü yaramazlar işe.
Ama sen inan
Çünkü bu özür şiirimde.
Özür dilerim.
-Y"

Bunun kendine olduğunu biliyordu. Hafifçe gülümsedi. Çocuk olayı unutmuştu bile. Kendini bir an önemli hissetti. İçinden kızın ona hep şiir yazmasını diledi. Çünkü artık şiir almanın nasıl hissettirdiğini o da biliyordu. Ve bu his bugüne kadar yaşadığı en güzel hislerden biriydi. Sonra çocuk bir karar verdi. Bugün kızı o karanlık odada tek bırakmayacaktı.

Geç Kalınmış KelimelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin