Kız yatağında uzanırken uyuyamıyordu. O çocuk aklındayken nasıl uyuyabilirdi ki? Çocuğa bir özür borçluydu ama nasıl dileyecekti? Bir şiirle? Yok artık diye geçirdi içinden. O kimseye özel olarak şiir yazmazdı. Şiirlerini kimsenin hakettiğini düşünmüyordu. Şiir onun için fazlasıyla özeldi. O yüzden böylesine özel bir şeyi kimseye armağan edebileceğini sanmıyordu.
Çizim yapsa olmaz mıydı? Ama o çizim yapamazdı ki... Aptal kafam diye geçirdi içinden. Burada o kadar yalnızdı ki... Aslında yalnızlığı severdi kız. Yalnızlık onun arkadaşıydı. Ama neden olmasın diye düşünüyordu hep. Neden o çocukla arkadaş olmayayım?
Yataktan kalktı ve şiir defterini kaptığı gibi bir iki cümle yazmaya başladı.
"Özürlere inmam kalpten gelmedikçe
Çünkü yaramazlar işe.
Ama sen inan
Çünkü bu özür şiirimde.
Özür dilerim.
-Y"Bir tanecik şiiri birine armağan etmekten bir zarar gelmezdi. Bir daha yapmazdı olur biterdi. Gülümsedi. Çocuğun onu affetmesini dileyerek uykuya daldı.
O saatlerde çocuk çizim defterini çıkarmıştı ve kızı çizmeye başlamıştı. Kızın çizilecek pek bir şeyi yoktu. Güzel denemezdi. Ama lila ve turkuaz karışımı saçları dikkat çekiyordu. O yüzden çocuk kendini bunları çizerken buldu.
Kız farklıydı. Kişilik olarak bir kelimesiyle bile kendinin farklı olduğunu karşısındakine hissettirebiliyordu. Çocuk gözlerini kapatıp onu gözlerinin önüne getirdi. Çocuk çizim defterine hep farklı şeyler çizerdi. Hatta bazı çizdiklerini kimse anlamazdı. Bu kız da farklıydı. O yüzden onu çiziyordu. Yapacak başka bir şeyi yoktu zaten. Gece uyuyamazdı ki hiç. Ne zaman sabahın altısı olur o zaman uyurdu. Ve öyle de oldu. Altıya kadar resim yaptı ve sonra sabah şiir gibi bir kızdan şiir geleceğinden habersiz uykuya daldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geç Kalınmış Kelimeler
Dla nastolatkówkız ondan gitti çocuk ona sesini bahşetti bilseydi sesini duyacağını daha önce feda ederdi kendini "seni duyuyorum." diye fısıldadı kız çocuğun dudaklarına uzanmadan önce. "seni duyuyorum. ruhunun sessizliğini duyuyorum. benim için sessizce atan ka...