Hava soğuk değil ama üşüyorum. İçim üşüyor. Belki sarılsam geçer,ne dersin baba? Oysa senin bir sarılışınla dünyalar kadar ısınırdım ben. Peki ya şimdi? Seni düşünerek üşüyorum. Demek ki hasret insanı üşütüyormuş. Çok üşüyorum ondan biliyorum,dediğim gibi hava pek soğuk değil.
Deniz de durgun birkaç saattir. Burası da bana şimdi yabancı. Çok farklı duygular besliyorum,gittikçe büyüyor içimde her şey. Duygularımı dile dökemiyorum. Ürkek tavrım beni kendimden uzaklaştırıyor. Kendimi tanıyamıyorum evet. Neye göre davranacağım,nasıl yaşayacağım,ne yapacağım? Hal ve hareketlerim beni bunaltıyor. Kendimden uzaklaşıyorum,kendimi artık sevmiyorum. Artık gülemiyorum. Buruk tebessümlerim farklı algılanıyor,insanlar beni böyle tanımıyor. Etrafımdakiler,önceki beni istiyor. Ben ise bilmediğim bene gidiyorum.Yani kimse aradığını bulamıyor.
"Anka?!"
İrkildim ve arkama döndüm. Şaşırmış bir çift göz bana bakıyor.
"Mila?"
"Neredesin Anka?"
"Buradayım işte."
"Kızım şaka mı yapıyorsun? Neredeydin dün? Neden haber vermiyorsun hiç? Merakta bırakıyorsun bizi?"
Hakikaten meraklandılar mı? Oysa ben Mila'yı tanıyalı daha yeni olmuştu. Ama güven veriyor,güveniyorum ona. Çabuk güvenemem ama ona güveniyorum.
"Hayırdır? Kim merak etti? Annem?
"Anneni pek bilmiyorum açıkçası ama.."
"Aması ne?"
"Dün Emir Hocayla seni aradık. Bana bir şeyler anlatmıyorsun Anka. Senin hakkında bir şey bilmiyorum ve bu beni oldukça rahatsız ediyor. Senden haber alamayınca nereye gideyim ne yapayım bilemiyorum. Kafayı yiyorduk biz biliyor musun? Benden sonra seni ne kadar aradı bilmiyorum ama... Neredeydin Anka?"
Usulca akan gözyaşım yanağımı ıslattı. Durgun denize doğru dönerek iç çektim.
"Mila.."
"Efendim kuzum.?"
"Dün garip şeyler oldu."
Dikkatlice beni dinlediğini fark ettim devamını getirdim.
"Tanımadığım bir kadınla yürüdüm. Uyuşturucu gibiydi kadın. Onun yanında kendimi çok rahat ve özgür hissettim,basbayağı hissettim yani. Onunla devam ettim yürümeye. Dar bir sokağa girdik . Kahve içmeye davet edince itiraz etmeden gittim. Aptallık ya işte,farkında değilim."
Derin iç çekişimle gözlerine baktım,odaklandım ve devam ettim.
"Pek iyi şeyler olmadı. Yani ilk defa karşılaştım böyle bir şeyle."
Telaşlı sesiyle sessiz bir şekilde :
"Anka,neler oldu?!"
Evet gayet sessizdi ama bakışları müthiş telaşlıydı.
"Endişe etme Mila. Dediğim gibi bana bir şey olmadı. Sadece garip kadınlarla aynı ortamda bulundum..."
"Anka?... Geneleve mi?.."
Yok denecek kadar az çıkmıştı sesi. Ne diyeceğimi bilmiyorum. Olanları ona anlatmayı düşünmüyorum,anlatmayacağım. Bu kadar endişelenmesi şaşırttı beni. Endişelenecek kadar tanımıyor çünkü beni. Ya da bu durum normal,bana tuhaf geliyor.
"Mila,endişelenme lütfen bir şey olduğu yok. Dediğim gibi ben iyiyim."
"Annenle konuştun mu? Çok meraklandı Anka."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOĞUK BANK
Teen FictionYine üşüyordum bankta.. Düşünce selinde bulmuştum kendimi.. Özlüyordum,gün geçtikçe ağırlaşan bu hissin altında... "En güçlü kuş bu,senin adın Anka.Vazgeçmeyeceksin.Göğüs gereceksin. Seni seviyorum benim küçük kızım..." "Hep en yüksek...