Özledim.

107 67 19
                                    

Ada anlatıyor.

Ya aslında tatlı çocuktu. Ama arkadaş olarak tabiki neden okulun önündeydiki. Hem dolmuştan indiğimi de görmüş. Beni mi takip etti yoksa. Ya iyice paranoya oldun sende Ada çocuğun işi gücü yok seni mi takip edecek.
  Neyse arabadan inip eve çıktım daha öğlendi ama yaşadıklarım o kaçmalar sanki gecenin bir yarısı olmuş uykum gelmişti. Annemin yanına gittim 2 kahve yaptım karşılıklı içtik. Biraz olsun yerleşmiş, rahatlamıştık.Ama bir sorunumuz vardı para bulmamız lazımdı.
O sırada sanki annem düşüncelerimi duymuş bir şekilde "Kızım ben iş buldum, hemen şu yandaki restroant bulaşıkçı arıyormuş yarın işe başlicam. Durumumuzu anlatıp avans alıp kirayı ödedim kalanlada alışveriş yaptım evin eksiklerini aldım."

Ne demem gerekiyordu bilmem Annemin uzun yıllar sonra çalışmasını istemiyordum. Ama bu işe ikimizinde ihtiyacı vardı. Daha da üzmemek için "Kendini yormayacağına söz verirsen çalışabilirsin :) bende en kısa zamanda iş bulacağım." Deyiverdim...
Ama annem "Kızım sen okudun üniversiteyi kazanda ben senden başka bişe istemiyorum."dedi.

Şu kocaman dünyada yapayanlızdık annemle ama bir dize vardı beni umutlandıran hayat enerjisi veren;
Hayat kısa, kuşlar uçuyor...

Burak anlatıyor;
O utangaç bakan gözlerinin arkasında da masum bir genç kız olduğu nasılda belli. Böyle içi dışı bir insanlar azalıyor şu fani dünyada. Arabamdan indi evine çıktı... Şimdiden özledim onu. Ama sadece temiz bir kız olduğu için yoksa hoşlandığımdan değil.

Eve gitmek istemedim hemen ilk önce annemi görmek istedim. Annem ve babam beş altı yıl önce babamın inatçılığımdan dolayı ayrılmışlardı. Ben hep annemi tutardım çünkü haklı olanda hep oydu zaten.. Mahkemede yargıç babamın zengin anneminse dokyor olduğu için memur mağışıyla bakamaz diye ha bide babamın para sayıp avukatı kendi tarafına çekmesiyle vekaletimizi babam almıştı. Ben zaten reşit olduğum için bazen annemde bazen babamda kalıyorum artık. Ama kardeşimin 18'ine girmesine birkaç gün var.

Hastaneye annemin yanına gittim. Salgın mı ne varmış bi dolu hasta var benle konuşmadı bile. Salgına bulaşmamak için eve gitmemi söyledi yardımcısı Sinem abla.

Benim pek arkadaşım yok.. Yalnızım yani. Annem ve babam ayrıldıktan sonra değiştim ben.. Belkide ben böyle yanlız olmayı seçmişimdir... Ne demiş Özdemir Asaf kitabının son iki dizesinde

Yanlızlık paylaşılmaz, paylaşılırsa yanlızlık olmaz...

1 Ay Sonra ;

Ada anlatıyor ;

Çok heycanlıyım üniversite sınavının sonuçları açıklanacak bugün. Kazanmam gerekiyor ve bunun Maraş'ta olması gerekiyor annemi birdaha başka şehire başka maceralata sürükleyemem. Burda hayatımızı düzene soktuk. Yani sanırım. Belkide aklımdan çıkaramadığım biri olduğu içinde gitmek istemiyorun. Tabi Bay Ukala için değil yani sanırım. Hiç bilmiyorum bu hissettiğim şey. Bilmiyorum galiba Özledim... Her neyse daha önemli bir konumuz var inyernetin başında sonuçları bekliyorum.. Annem yanımda. Siteye girdik , aynı anda çok kişi bağlandığı için yavaşa ta ols girdik şifremide yazdım. Ve EVVEEETTTT KAZANDIM!!!! Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Hemşirelik Bölümü. Yani evet aslında puanım daha yükseğe yetiyordu ama Maraş'ta okumam lazımdı. Ve evet hemşire olacam. Çok güzel bir duygu.

Burak Anlatıyor.

Ben lafı dolaştırmadan diyorum Özledim... Başk bir açıklaması olamaz. Ama sadece görmeyi, gözlerine bakmayı, onun yanındayken başka biri olmayı ama yanlış anlamayın. Aşık filan olmadım öyle olsqydı çünkü içimde kelebekler dolaşırdı. Dimii ?? Kardeşimin üniversite sınavı açıklanack diye erken uyandım bugün. Babam sinirin yeki olduğundan onun küçüklüğünden beri mesleğini seçmişti, ticaret okuyacaktı. Ama bilmediği bişe vatdı tercihlere göre bu biraz olanaksızdı (aman bam duymasın) hemşire olmak istiyordu. Ki ona göre yaptı tercihini yani hayallerinin peşinden gitti. Benim gibi vazgeçmedi. Ben iyi sesim varda yani solisttim konservatuar okumak istiyordum ama yapamadım, karşı çıkamadım babama ve sanırım kardeşim annemin yaptığını yapacaktı...

Sonuçlar açıklandı kardeşim sevinse de uzun sürmedi babam karşı çıktı okumayacaksın dedi. Ya ticaret ya hiç hemşirelikte neymiş 3 kuruş için mi çalışacan senin şirketle ilgilenmen lazım deyip durdu. Odasına kilitledi. Ben girdim odasına anladım dertleşek istiyordu. Ama hiç konuşmadık inanır mısınız. Biraz birbirimize baktıktan sonra öyle sinirlendimki beni bur da bekle deyip babamın odasına girdim beş dakika filan konuştuysak eğer babamın gözleri dolmuş şekilde çıktı odadan ikna etmiştim. Babam kardeşime sarıldı hatta özür diledi. Başbaşa kaldığımızda ne dedin diye sordu hemen ben üstünde durmadım üsteledim çünkü eğer söylediklerimi bir duysa içi acırdı çünkü onun görmediklerini duymadıklarını ben küçükken uymuştum. Geçmiştem bahsettim sadece... Annemden.

İşte tesadüf dediğimiz bu şeyler Ada ve Burak için bir tesadüften de öteydi çünkü tesadüf diye birşey yoktu yaşadıkları sadece Kaderdi...

AŞK MUCİZESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin