"Tamam ama bir şartım var..."
deyince Burak çok şaşırdı yani bu kadar kolay olmamalıydı. Ama dayanamayıp atıldı."Neymiş o şartın?"
Ada sinsi bir gülümseyiş attı. Ve ;
"Neee böyle bir şeyi gerçekten kabul edeceğimi mi sandın. Sadece şaka. Tabikide kabul etmicem. Sen bemi ne sanıyorsun ben o senin hergün takıldığın kızlara benzemem" dedi.
Ki Burak buna duyunca üzülmek ve sinir arasında gelgit oldu yüzü biran seviçlenmişçesine güzel olurken sinir damarları belirdi. Kaşları çattı. Bütün planı altüst olacaktı. Sadece bu değil Ada'nın söyledikleri canını acıtmıştı. Ne kadar tanıyordu ki Burak'ı böyle konuşabiliyordu. Oysa Burak nişanlanmış düzgün giden nir ilişlisi olan iş adamıydı. Ama Burak'ın bilmediği bişe vardı oda daha önce karşılaşmalarında kız kardeşini sevgilisi sanmıştı. Ama Burak ise o sırada gördüğü Taner'i anlayarak sevgilisi var ya bana yüz vermiyor diye düşündü o sinir durumun içerisinde.
Ada ise son sözünü söyleyip konuştukları odadan çıktı bahçeye yöneldi. Dışarı çıkacaktı ama buruk bir suratla Simge ile Bahar'ın tartıştıklarını anladı planı onların suratına bakmadan ordan uzaklaşmaktı öylede yaptı onların yanına giderken tek bir cümle duydu.
"Artık abimin peşini bıraksana ya baksana o seni sevmiyor..."
Ada bunu duyunca o buruk suratı pişmanlık edasıyla çöktü. Nasıl olur da anlamadan dinlemeden yargıladım diye düşündü. Yüzü kızarmıştı. Siyah ve düz saçlarını sağ tarafına atarak onların tanımayacağını düşünerek uzaklaştı. Ama Bahar ve Simge'nin ona baktıklarını içine ayı oturmuş gibi kalp kırıklığımdan anlamıştı. Arkasına bakamazdı. Ordan uzkalaştı.
Bahar anlatıyor;
Abim ve Ada içeri girdiklerinde önce bir duraksadım . Yani abim Ada'yla evlenemez tamam aralarında bişe olduğunu ve abimin ondan hoşlandığını hissetmiştim. Ama bu kadar hızlı ve gizli biraz garip. Tabi ya bu bir oyun Simge'yi krndinden uzaklaştırmak için hiç durmadan bende oyunun parçası oldum ve Simge'ye abimden uzak dur gibi sözler söyledim. Ben Simge'ye hiç alışamamıştım abimle birlikte olduğu günden beri ondan tiksiniyorum. Samimi olduğunu düşünmüyorum. O yüzden bu oyunun parçası oldum. Simge ile kavga ederken Ada'nın dışarı çıktığını gördük ve ona baktım. Saçlarıyla görmememi için kapatmış hızlı şekilde okuldan çıktı bende olanları anlamak için okula girdim o sırada animin bir derslikten çıktığını gördüm heycanla yanına gidip;
"Ne oldu artık bana anlatacakmısın abi!!!"
Dedim ona baktığımda üzgün ve sinirli bir biçimde neni başından sağdı.
"Ya kızım senle de hiç uğraşamam. Bırak beni!" Diye tersledi. Ama benim vazgeçmeye niyetim yoktu gel biraz konuşalım diye diye üniversitenin kafesine götürdüm garsona iki portakal suyu alanilir öiyim filan derken bir yandan da abime dök içini diyordum. Pes etmiceğimi o da biliyordu. O pes etti ve olan biteni anlattı...
Ada anlatıyor;
Olanları biraz olsun unutmak için telefonuma baktım. Açmaya çalıştım ama başaramadım. Şarzı bitmişti. Tabi ya kaç gündür düşümmekten şarza katacak vakit bulamadım. Diye diye eve geldim. anahtarı çantamdan çıkardım kapıya baktım ki açık. Biraz iteleyince sonuna kadar açıldı. Ne görim evin girişinde annem yerde kanlar içinde yatıyor. Ne yapacağımı şaşırdım...
...
...Sonunda annem gözünü açtı yanına gittim ama yine uyutmuşlardı. Bir iki gün hastenede bekleyişin sonunda hastene polisleri anneme nasıl olduğunu sormak için odasına girmişlerdi. O sorgudayken ben hastanenin dışarısında hava alıyordum banka oturdum ve ne olabilir diye düşündüm. Ben annemle konuşamadım ki... Kim annemi bir kere bile olsa bıçaklayabilir ki... Allah'tan hemşire olma hevesiyle ilk yardım eğtimi almıştım...
Birden gözüm karardı. Evet biri arkamdan elleriyle gözümü kapatmıştı. Biraz tanıdık ama kim olduğumu çıkaramadığım bir ses;
"Bil bakalım ben kimim." dedi.
Ben tabi çok merkalıyımdır dayanamayıp elimle gözümü açıp arkaya dönerken;
"Kimsin, kimsin aaaa Can.."
Nasıl sevindim anlatamam. Bu Can benim annemin yeğni yani benim kuzenim. Annesiyle annemin arası bozuk bu yüzden uzun zamandır görüşemiyoruz. Ama nasıl özledim anlatamam. Beni seven ve benim sevdiğim tek akrabam. Oda okumaya buraya gelmiş yurtla komuşmadan önce bizim burda olduğumuzu ve olanları duymuş. Hiç nasıl öğrenmiş filan dinlemeden.
"Gel annemin sorgusu bitmiştir. Kimin yaptığını öğrenelim..."
Yukarı odaya çıktım Can da benle odaya girdi annem uyanıktı koşup yanına sarıldım. Biraz hasret giderdikten sonra Can ;
"Teyze bunu sana kim yaptı."
Diye sordu. Haklıydı o da benim gibi bu konuda hasastı.
"Ada'm Can bak yavrum kısa süre önce boşamdığım kocam beni tekrar evlenmeğe zorladı. Kabul etmeyince intikam alacağını söyledi niraz kavga ettikten sonra eline bıçağı aldı
"Bu sefer seni öldürmeyeceğim ama sonra kızınla ve senle yarım kalan işimi bitireceğim."
Dedi. Ben karşı çıkınca biraz boğuştuk. Sonrasını biliyorsunuz beni bıçakladı.
.
.
..."Can benim ufak bir işim var sen annemin yanında kalır mısın?"
"Ada ne işin varya söylesene kızım."
"Arkadaşımın yanına gitmem gerek ya bişe değil sen burda kal. Tamam? Hadi ben gidiyorum."
Şimdi ne yapacam ben ya o eve dönemeyiz. Bir tek şansım var oda evlenmeyi kabul etmek. Hem bu sayede onlar rahat yaşar. Bende okurum. Ama annemgile ev filan bakmam lazım.
Off en iyisi Burak'ı aramak telefonumu çıkardım. Bir dakika numarası yok ki. Tabi ya kardeşi Bahar onun var vermişti.Aradım işte açtı.
"Alo kimsiniz?"
"Bahar merhaba ben Ada okuldan arkadaşın."
"Haa Ada nasılsın pardon numaramı verdim ama almamıştım. Buyur."
"İyiyim canım şey abinle konuşmam lazım numarası bende yok pardon ya senide meşgul ettim."
"Olur mu öyle şey al bu abimin nunarası yazıyor musun yada ben sana mesaj atim kapatıyorum."
Kısa süre sonra mesajla attı bende aradım.
"Alo."
"Alo Burak. Konuşabilir miyiz?"
"Olmaz işim var."
"Off hadi ya."
"Tamam okulun orda konuşuruz."
.
.
" Ne oldu Ada bidaha mı azarlayacaksın.""Hayır teklifini kabul etmeye geldim."
850 kelime :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK MUCİZESİ
RomanceSanırım size yaşadığım şeyleri özet geçmem gerekirse kısa bir süre önce annemle üvey babamı terk edip Maraş'a geldim ve Üniversite'yi kazandım. Kısa bir süre sonra annem de ölünce daha yeni tanıştığım biri ile evcilik oyunu oynuyoruz... "Yanımda ol...