Tanışma part :2

80 60 17
                                    

MULTİ: ADA,BURAK,BAHAR,CAN

--------------------------------------------

Ada anlatıyor;

Offf ya ben neler yapıyorum böyle... Nasıl olurda evlilik teklifini kabul ederim... Aslında biraz eğlenebilirim. Offf şu an öyle bir şey yapıyorum ki anlatamam. Burak'ın ailesiyle tanışmaya gidiyorum. Sahte bir evlilik olabilir ama ailesiyle tanışmam lazım. İşin kötüsü tanışmaya gittiğimden haberi yok.

Şu an kapının önündeyim ama cesaretim sıfır diyebilirim. Zaten giyecek birşeyim yoktu. Telefonu elime aldığım gibi Aslı'yı aradım. Ama telefonu kapalıydı ki bu oldukça garip bişe. Sonra aklıma Bahar geldi. O oyunumuzu biliyordu ama tabi korkmuştum sanırım Burak'a söylemez.

"Alo Bahar nasılsın"

"Ada sen misin çok iyiyim canım ne oldu yine abim mi "

"Bu sefer senin yardımına ihtiyacım var. Ben ailenle tanışmaya geldim ve Burak'ın bundan haberi yok. Asıl durum giyecek hiçbirşeyim yok."

Off bunu nasıl derim ama yapmak zorundaydım. Bahar sanırım şaşırdı. Hüzünlü bir ses tonuyla;

"Şey benim annem daha önce ... Vefat etti."

Off ya bunu nasıl yaptım. Toparlamam lazım

"Şey ben çok üzgünüm. Pardon kendine iyi bak."

Dedim ki daha ne diyebilirdim bilmiyorum kapatıcaktım ki sevinç içinde ;

"Gardırobumu alıp geliyorum bekle!"

Nee gardırop mu bu kız bi alem.

"Tamam konum atıyorum."

Hasteneden anneme kıyafet almak için Can'la eve gelmiştik işte o zaman bu kararı almıstım. Sanırım o kıyafetleri anneme kendisi götürebilir.

"Can al bunları sen anneme götürürsün dimi."

"Götürebilirim ama sende olman lazım seni bu evde yanlız bırakacağımı mı sanıyorsun"

"Ama arkadaşım gelecek"

"Ben o arkadaşı ilk bi görim de..."

Konuşmamız devam ederken kapı çaldı. Gelen kim olabilirdi. İnanmıyorum bu benim babam. Şaka şaka gelen tabikide Bahar'dı. Sarılmıştık ki odadan ses geldi;

"Geldi mi arkadaşın "

Dedi Can. Bizi gördü Bahar'ı gördü ve gözü takılı kaldı. Bi süre konuşmadı ki sonra birşeyler geveledi ama gözü hala Bahar'daydı. Nihayet ağzından bir laf çıktı.

"Şey ben kıyafetleri götürim." dedi ki bu çok garip. Yoksa...
..
.

"Gel odama çıkalım."
.
"Bak bunlar nasıl"dedi.

Gösterdiği üstü sarı altı beyaz etekli bir elbiseydi ki bu çok güzeldi ve de bana bu fazlaydı.

"Hım hayır ten rengine uymadı. Hım buda olmaz. Bu hiç olmaz."

Bir iki tanesi olur dedi ki bunlar abartılı diye geri çevirdim. En son çıkıştı.

" Hadi ama seç artık."

Dedi bende sarı kısa t-shirtü üstüne önü açık olan bir buluz ve alta dar paça siyah keten bir pantolon gösterdim.

"Daha güzelleri var ama sen bunu beğendiysen. Tamamdır."

Sonra saçımı at kuyruğu yaptı ve üzerine t-shirt ile uyumlu sarı kelebek şeklinde bir toka taktı. Ardından yine sarı bir oje sürdü ve hazırdım. Arabayla evlerine geldik işte artık içeri girebilirim.

.

Eve Bahar'la girdik. Bizi hizmetçi karşıladı. Yani bu biraz garip. Bizi kaç kere hizmetçi karşılayabilir ki. Babasının haberi varmış. Bizi oturma odasında bekliyormuş. Ne yani nasıl geleceğimı öğrenmiş olabilir ki. Bahar söylememiş. Beyse odaya girdik. O da kim takim elbiseli yüzü hafif buruşmuş ama saçları simsiyah.

"Gelin."

"Merhaba ben Burak'ın arkadaşıyım"

"Biliyorum kızım adın ne senin?"

"Ben Ada."

"Peki soyadın ne kimlerdensin?"

"Ben Ada Kurul. "

Dedim. Birden gözleri açıldı. Sinirlendi .Garip hareketler yaptı. O sinir adam yerine piskopat adam gibi davranıyordu.

"Bab.. Babaan.. Senin baban Haluk Kur.. Haluk Kurul mu?"

Nasıl yani benim öz babamı mı tanıyordu. Ben bile onu sadece 3 yaşımda görmüştüm. Annem iş kazasında öldüğünü söylemişti. Garip bir şekilde söze devam ettim.

"Nasıl yani siz babami tanıyor musunuz?"

Diye sorunca bir haşimle ayağa kalktı. Gözlerimin içine sanki "seni öldüreceğim." bakışı atmıştı ardından odadan çıktı.

Ne olduğunu hemen Bahar'a sordum

"Babam biraz gariptir. Sen ona bakma."

Olay yeterince garip olmamış gibi kapı birden kapandı odaya Burak gelmişti.

"Senin ne işin var burda."

Onu ilk defa böyle görmüştüm yanıma geldi elimi tuttuğu gibi dışarı çıkardı o meşhur spor arabasına bindirdiği gibi hızlı bir şekilde gaza bastı. Çok sinirliydim ama hiç konuşmadan beni evime getirdi.

"Bidaha benden habersiz böyle şeyler yapma. Sen babamı tanımıyorsun"

"Nasıl yani sahte bir evlilik olduğunu ona söylemicek miyiz?"

" Off hayır saçmalama her şeyi mahvetmek mi istiyorsun??"

"Tamam tamam ama neden bu kadar sinirlisin?"

"Sana dediğimi yap o kadar."

"Tamam o zaman bari annenle tanişim. Olmaz mı?"

Ya hayır benim amacım neydi ki bilmiyorum sadece gerçek gibi olmasını istiyorum belkide.

Birden direksiyonu çevirdi. Anladım ki annesinin yanına gidiyorduk.

.

"Hadi gel."

İndim ama garip ki hasteneye gelmiştik sanırım akıl hastası olduğunu kabul etti.

İçeri girdik. Gel dedi elimi tuttu anladım ki annesi doktor. Kapıyı tıklattı

İçeri girdik ama annesi yoktu yerine oturduk beklemeye başladık.

"Annem benim için çok değerli ona yalan söylemek istemiyorum. Ama yapmak zorundaydım. Sende pot kırma tamam mı"

O sırada annesi odaya girdi orta yaşlı sarışın bir bayandı.

"Ne pot kırmamasından bahsediyorsun?" dedi

"Bana diyene bak annesi odaya girmeden pot kırmaya başladı." diye gevelendim. Oda sinirli birazda gülünç bir tavırla bakış attı.

"Ada biraz sakardırda ağzından ne çıkacağıda belli olmuyor ondan dedim" dedi Burak. Ne yani loto bende mi kalmışti o bakıştan anlamalıydım.

"Demek adın Ada oğlum senden çok bahsetti."

Burak. "Ne zaman bahsettim" diyerek fısıldadı annesine. "Durumu toparlamaya çalışıyoorum." dedi oda. Ne yani konuşmalarını duymadığımı mı sanıyorlardı.

Biraz daha sohpet ettikten sonra anladım ki annesi beni çok sevdi yada kendisi çok tatlı biri. Ardından beni evime bıraktı.

Burak anlatıyor;

Ada'yı evine bıraktım. Evime Bahar'a hesap sormaya gidiyorum. Eve girdim Bahar'ın odasına giderken babamın telefonda konuşurken duydum. Ada lafı geçiyordu bende kapının önunde dinledim.

"Babasından kurtulduk şimdi karşımıza kızı çıktı. Burak onla konuşmamalı annesininden de kurtulun belki o zaman kızıda gider..."




AŞK MUCİZESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin