4 KIZ

4K-3

Mirayın Ağzından;

Eve geldiğimde direk kendimi yatağa attım. Bugün oldukça yorucuydu. Özellikle de son olanlar bizi hem güldürmüş hem sinirlendirmişti.

Boş sokakta 3 kız pusuya yatmış bekliyorduk sanki. Arya sokağın tam ortasında dikilmiş o şerefsiz ve arkadaşını beklerken biz kızlarla görev dağılımı yaptık. Ben sokağı aydınlatan direğin arkasına saklandım, Güneş evlerden birinin duvarına sinmiş Kumsal ise Aryanın 10-15 adım uzağında sırtını duvara yaslamış sigarasını içiyor. Adım sesleri duymamızla bakışlar Arya'ya döndü. Şerefsiz gelmişti ama sürtük daha ortalıklarda yok.
-Arya, hayatım neler oluyor? Ne işimiz var bu saatte burada?
Hâlâ hiçbir şey olmamış gibi birde hayatım diyor ya sinir kat sayım gittikçe artıyor. Sinirden kudurmuş 4 kızın elinden çekecekleri vardı gerçekten.
-Biraz daha bekleyeceğiz, biri daha gelecek.
-Kim?
-Süpriz.
Arya rolünü o kadar iyi oynuyor ki karşısında ben olsam inanırdım ha. Tamam birşey çaktırma dedikte bu kadarını bende beklemiyordum açıkçası. Arya'ya doğru gelen kızla sırıttım. Yavşak.
-Arya? Mert? Neden bu saatte burdayız?
Bir hıçkırık sesi duyduğumda kızlarla bakıştık. Arya ağlıyor. Bu kadar dayanması bile mucizeydi zaten. Kızlarla aynı anda saklandığımız yerden çıktık. Mert ve Aryanın arkadaşının sırtı Kumsal'a doğru dönük olduğu için onu görmemişlerdi daha ama Güneş ve beni gördüler. Yavaş adımlarla yanlarına gittiğimizde Kumsalla bakıştık. Mertin erkekliğine var gücümle tekme attığımda daha ne olduğunu anlayamadan Kumsalda arkadan poposuna tekme attı. Çocuk yere düştüğünde kahkaha attım.
-Ulan adam mısın sen yavşak? Direk yere düştü ya, bende eğleniriz sanmıştım.
Dudağımı büzüp Kumsala baktığımda elinde ki sigaradan bir duman çekip üfledi. Çocuğa doğru yaklaşıp sigarayı suratına attı. Mert çığlık attığında Kumsal da kahkaha attı. Bu sırada Güneşle Aryada kızı hallediyorlardı.
-Bebeğim, sen yeterki eğlenmek iste ben sana eğlencenin kralını yaşatacağım.
Kumsalın ilk özelliğini bulmuştum. Kavga da bile rahattı. O kadar alaylı hareketler ediyor ki, bu kızla iyi anlaşacağımıza eminim. Çocuk yerden kalkmaya çalıştığında Kumsal sırtına tekme attı. Bende boş durmayıp midesine tekme atmaya başladım. Boş sokakta Mert ve adını hala öğrenemediğim kızın çığlıkları yankılanıyordu. Yere oturup çocuğun kafasını yere vurmaya başladım. Kumsal çocuğun yerden kalkamıycağını anlayınca Aryalara doğru yürüdü. Yerde yatan kızın saçlarından tek eliyle tutup havaya kaldırdığında kızdan öyle bir çığlık koptu ki Güneş yerinde sıçradı.
-Ulan dingil, bu kız senin en yakın arkadaşın sen nasıl bunu o kıza yaparsın he? Hiç vicdan yok mu sende kaşar!
Kumsal götünü yırtarak bağırdığında kız korku dolu bakışlarını Aryaya yolladı.
-S-sen nerden öğrendin?
-Her yalan bir gün ortaya çıkar. Sana güvenmiştim. Bunu herkesten bekler senden beklemezdim.
Öyle soğuk kanlı konuşmuştu ki hepimiz şaştık kaldık. Yerde baygınlık geçiren çocuğun suratına bir yumruk daha atıp kızların yanına gittim.
-Ee buna ne yapıyoruz?
Benim sorumla kızlar birbirleriyle bakışıp tekrar bana döndüler.
-Valla ben çok sıkıldım. Karşılıkta vermiyorlar zaten. Biz kenarda oturalım Ayra halletsin ha?
Kumsalın cevabıyla olumlu anlamda başımızı salladık. Aryanın kendine gelmesi için bu kızı halletmesi gerekiyordu.

Kızın çığlıkları aklıma gelince sırıttım. Hayır sadist falan değildik, bu bize yapılanların bedeliydi. Aryanın intikamını almıştık, peki benim intikamım? Oda yarın.

Güneşin Ağzından;

Eve geldiğimde ev arkadaşıma iyi geceler dileyip odama girdim. Hic anlaşamıyorduk, ama ailem tek başıma kalmama izin vermedikleri için bu kızla iyi anlaşmaya çalışıyordum. Gerçekten yorucu birgündü ve ben gerçekten yoruldum. Civcivli pijamalarımı giyip kendimi yatağa attım. Yarın kızlarla buluşup Miray için birşeyler yapıcaktık. Ve bu bugün attığımız dayaktan daha eğlenceli olucaktı. Hayır, kimseyle kavga etmeyeceğiz sadece rezil edeceğiz.

Aryanın Ağzından

Kot şortumun üzerine beyaz salaş tişortümü giyinip aynanın karşısına geçtim. Saçımı hafif tepeden topuz yapıp yeşil ve ela arasında kalmış gözlerime rimel sürdüm. Parfümümüde sıktıktan sonra telefonuma arka cebime koyup odadan çıktım. Anne ve babamın yanağından öpüp acil çıkmam gerektiğini söyleyip koşarak evden çıktım. Kızlarla sahil kenarında bulusucaktık.
10-15 dakika sonra sahile geldiğimde kızları banka oturmuş beni beklerken görünce koşar adım yanlarına gittim. Kısa bir günaydın faslından sonra yürümeye başladık. Bende bu sırada kızların kıyafetlerini inceliyordum. Miray siyah askılı ve siyah şort giyinmiş saçlarını tepeden sıkı bir at kuyruğu yapmış. Güneş mor tişort ve beyaz şort giyinmiş benim gibi saçlarını topuz yapmış. Kumsal ise kırmızı renk bol tişort ve siyah şort giyinmiş, tişortünde ki karükatürler dikkat çekiciydi. Saçlarını yandan mısır örgüsü yapıp sol omzuna atmış ve siyah renk spor şık arası sırt çantası takmış. Geldiğimiz yer fotoğrafçı dükkanıydı. Miraya anlamaz gözlerle bakarken o içeri girdi. Elindeki zarfı adama uzattığında daha yeni fark etmiştim. Zarfın içinden çıkan resimle adam gözlerini irice açtı.
-Bu resimden 100 tane basılmasını istiyorum.
Adam Miraya 'bacım sen delimisin' bakışları atarken Kumsal sıkıntıyla ofladı.
-Abi ne diyorsa o işte bekletmesene bizi valla çok yorgunum ha!
Kendini koltuklardan birine attığında Güneşte gülerek yanına oturdu. Bu kızda herşeye gülüyor yahu. Adam bize korku dolu gözlerle bakıp koşar adım bir odaya girdi. Kumsal bakışlarını Miraya yönlendirip derin bir nefes aldı.
-Ne resimleriydi onlar?
Miray Kumsalın karşısına oturup sırıttı. Bende mal gibi ayakta beklemekten vazgeçip Mirayın yanına oturdum.
-Aliyle beni aldattığı kızın yatakta ki görüntüleri.
Hepimiz önce gözlerimizi irice açıp Miraya bakarken Kumsal birden kahkaha attı.
-Desene çok eğleneceğiz!