Miray
Yattığım yerden doğrulmaya çalıştım ama karnıma giren ağrıyla iki büklüm oldum. Sonra dün olanlar aklıma gelince sinirle soludum. Kızlar yetişmeseydi sonum hastanelikti büyü ihtimal. Olanları kesik kesik hatırlıyordum. Güneşle konuşurken birden arkadan birinin sırtıma tekme atmasıyla yere düşmüştüm. Daha yerden kalkmama izin vermeden sayısını bilmediğim bir çok kişiden tekme yemiştim. Sonra ise kızların geldiğini hatırlıyorum, kızları benim üzerimden alıp kavga edişlerini. Onlar gerçekten çok iyi insanlar. Daha yeni tanıdıkları bir kızı kurtardılar. Başkası olsa kestirip atardı ama onlar bunu yapmak yerine kızlarla kavga etmeyi tercih etmişti. Sonra ise bir kaç erkek sesi duymuştum. Gerisini hatırlamıyorum, büyük ihtimal baygınlık geçirmiş olmalıyım. Yavaş adımlarla yataktan kalkıp odadan çıktım. Merdivenlerden aşağı inmemle Kumsallarda olduğumu anladım. Nerden anladım? Tabii ki salondan, daha öncede gelmiştik buraya. Güneş ve Aryayı salonda görünce karşılarına geçip oturdum. Arya'nın dudağı patlamış Güneşin ise yanağında tırnak izi vardı. Kumsal salona girdiğinde bakışlarımı ona sabitledim. Kaşı patlamış ve ellerinde kızarıklıklar var. Kim bilir ben ne haldeyim diye geçirdim içimden.
-Hadi kahvaltı hazır kızlar.
Şuan hepimiz sessizdik ama bu konuyu açıcaktım. Bana kimin saldırdığını hatta kimlerin saldırdığını bilmiyordum ama önce özür dilemem gerek. Kızlarla mutfakta ki kahvaltı masasına oturduk.
-Kızlar çok özür dilerim. Benim yüzümden sizde kavga ettiniz.
Kumsal sinirle bana baktı. Bana kızacağını düşünmüşken o beni şaşırtacak bir konuşma yapmıştı.
-Saçmalama Miray, neden özür diliyorsun? Sen bizim arkadaşımızsın. Tamam belki daha yeni tanışmış olabiliriz ama biz bu 5 gün içinde birbirimizi hic yalnız bırakmadık. Seni de o durumda bırakacak halimiz yoktu.
Kızlarda Kumsalı onaylayan homurtular çıkarınca rahatlayarak kahvaltımı yapmaya odaklandım. 5-10 dakika sonra masayı toplayıp salondaki koltuklara geçmiştik.
-Nasıl oldu olay anlatsana?
Güneşin meraklı ses tonuyla konuşmaya başladım.
-Telefonda Güneşle konuşurken birden arkadan biri tekme attı, daha ne olduğunu anlayamadan arkadan önden tekme yemeye başladım. Sonra siz geldiniz falan gerisini hatırlamıyorum. Ha birde bana bunu kim yaptı?
-Şu kızıl varya. Eski sevgilinin yattığı kız o.
Kumsala tip tip baktım. Orospunun benimle derdi neymiş?
-Yok artık, sen gel sevgilimle yat birde üzerine dayak at. Kızıl fahişeye bak sen.
-Sanırım astığım resimlerden dolayı.
-Ya bırakın siz şu kızılı, çıkarırız onunda acısını. Sen iyi misin bir yerin ağrımıyor değil mi?
Aryanın bana yönelik sorusuyla tebessüm ettim. Bu kızlar gerçekten şahane!
-İyiyim biraz ağrım var oda geçer.
-Yalnız Miray, dün Güneşle Aryayı görmen lazımdı kızlarla kavga ettikleri anı.
Kumsal cümlesini bitirdikten sonra kahkaha attı.
-Tamam sizin gibi erkeklere kafa tutamıyoruz ama bizde de var birşeyler yani.
Güneşin gülerek kurduğu cümleye bizde güldük. Benim için hiç tereddüt etmeden kavgaya karışmışlardı. Gerçekten samimi ve güvenilir kızlar.
-Şimdi ne yapıyoruz?
Kumsalın sorusuna Arya cevap verdi.
-Kızlar benim eve gitmem lazım annem çağırıyor.
Aryayı yolcu ettikten sonra hepimiz birbirimize boş bos baktık. Yine mi sessizlik amınagoyım.
Arya
Annemin aramasıyla kızların yanından ayrılıp eve doğru yürümeye başladım. Büyük ihtimal teyzemlere gideceğiz ve benide götürecekler. Teyzemlere her gidişimiz de annem ve babam benimde onlarla gitmemi ister. Teyzem olmayan ablam gibidir aramızda sadece 4 yaş oldugu icin çok iyi anlaşıyoruz. Kumsalla da evlerimiz arasında 10-15 dakikalık mesafe olduğu için yürümeyi tercih ettim. Yanımdan geçen birinin beni durdurmasıyla oan döndüm.
-Pardon, burda Yıldız park... Aa lan sen şu dün ki kız değil misin?
Karşımda ki cocugun birden başka birşey söylemesiyle kaşlarımı çattım. Ne diyor bu değişik?
-Anlamadım?
-Lan Mete, Arda bu o kız değil mi?
Arkasında ki cocuklara seslenmesiyle benimde bakıslarım reflex olarak arkasına döndü. 2 çocuğun adını seslenmişti ama arkasında toplam 4 çocuk var. Siktir. Bunlar Kumsalla Mirayın kavga ettiği cocuklar. Çocuğa cevap vermeyip yürümeye devam edeceğim sıra kolumu tutup kendine çevirdi. Hayır hiçte romantik bir sahne değil. Kolumu sert bir sekilde elinden kurtarıp sinirle adını bilmedigim çocuğa baktım.
-Neyden bahsettiğini gercekten anlamadım ama sorduğun yeri söyleyeyim. Burdan düz git ilk sağdan dön park çıkar karşınıza.
Cümlemi bitirir bitirmez, hızlı adımlarla yanlarından uzaklaştım. Arkamdan bağırmasıyla bir an durup cevap verecekken vazgeçip yürümeye devam ettim. 'eyvallah' lafına ne diyebilirim ki? Umursamayıp daha seri adımlarla eve doğru yürümeye devam ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
4 KIZ
JugendliteraturAldatılmış bir kız ne kadar tehlikelidir? Kalbi buz tutar, hissizleşir, intikam ateşiyle kavrulur. Önüne çıkan her engeli yakıp kavurur. Aldatılmış bir kız bu kadar tehlikeliyken, aldatılmış 4 kız ne kadar tehlikelidir?