Bölüm 5

157 46 17
                                    

Yatağımdan yavaşça doğrulduğum sırada Derin içeri girdi. Bu iş için Derin'in benden daha heyecanlı olması beni güldürüyordu. Gerçekten, bu yeteneğe ne ihtiyacım vardı ki? Keşke o da Derin'de olsaydı. O benden daha güzel değerlendirirdi.

''Abla, hadi kalk.'' Derin yavaşça yanıma gelip beni yataktan kaldırdı. Uykulu olduğum için Derin'e tutunarak yürümem daha güvenliydi. Banyoya geldikten sonra Derin'i göndererek elimi yüzümü yıkadım. Kendime gelmeye çalışarak havluya yüzümü sildim. Banyodan çıkıp odama geldiğimde tepside bana özel hazırlanmış kahvaltımı gördüm. Karşısında da Derin oturuyordu. Gülümseyerek ona doğru yürüdüm. Yavaşça tepsinin önüne oturup eğildim. Yemeğimi yemeye başladım.

''Hadi abla, çabuk.''

Ağzımdakileri daha hızlı çiğneyerek yutmaya çalıştıktan sonra kafamı kaldırdım.

''Tamam yiyorum işte. Ayrıca sabah işe çıkmanın ne faydası olacak ki?''

''Abla, buranın çok işlek olduğunu unutuyorsun herhalde. Turistler bile gelmiş olabilir.'' dediğinde gözlerimi devirdim. Yavaşça yemeğimi yemeye devam ettiğim sırada Derin yataktan kalkarak tuvalimi de birkaç eşyayı daha hazırladı. Dolabıma yönelerek giyeceğim kıyafetleri çıkarıp az önce oturduğu yere koydu.

Olmayacak bir iş için bu kadar emek sarf etmesi beni üzüyordu. Daha doğrusu, sonradan yaşayacağı hayal kırıklığını ben şimdiden yaşıyordum. Bunu önceden fark etmiş olmak da sadece benim biliyor olduğumu gösteriyordu.

''Şimdi sen bunları giy, ben de tepsiyi götürüp geliyorum.'' diyerek önümdeki tepsiyi aldı ve hızla odadan çıktı. Normal şartlarda bu kadar hızlı gelişen olayları idrak etmem zor oluyordu. Bir de sabah başkası tarafından uyandırılmışsam... Fakat sadece bugün beynimi ve bedenimi ayakta tutmak zorundaydım. İyi geçmeyeceğini bilsem de Derin için dinç olmalıydım.

Dizleri yırtık kot pantolonumu giydikten sonra Derin'in en sevdiği, ekoseli lacivert gömleğimi giydim. Gerçi şu zaman kadar nasıl göründüğümü hiç umursamamıştım. Biri için güzel olmama da gerek yoktu. Bu yüzden Derin pijama verse onunla bile dışarı çıkardım.

Derin beni çağırdığı sırada geleceğimi söyleyerek çalışma masamın üstündeki parfümü alarak vücudumda gezdirdim. Böyle güzel özenerek hazırlanmayalı neredeyse yıllar olmuştu. Parfümü yerine bıraktıktan sonra hiç kullanmadığım makyaj malzemelerimi çıkardım. Gözlerime hafif bir rimel ve beyaz bir far sürdükten sonra dudaklarıma parlatıcı sürdüm. Pudrayla makyajımı tamamlarken bir yandan da top şeklindeki lacivert küpelerimi taktım.

Bu kadar hazırlanmama gerek olduğunu düşünmüyordum ama özlemiştim. Kendimi güzel hissetmeyi uzun zaman önce unutmuştum. Böyle hissetmeyi ve aynada bedenimi incelemeyi kendime layık görüyordum. En azından aynaya bakıp gülümseyebilmiştim.

Derin bir iç çekerek çantamı da aldıktan sonra odamdan çıktım. Kapının önünde beni bekleyen Derin'e gülümsedim. Uzun zamandır beni böyle görmediği için şaşırmış gibiydi.

''Güzel olmuşsun.''

''Teşekkür ederim, hadi çıkalım.'' dedikten sonra elindeki tuvali aldım. Fazla yürümeyeceğimiz için benim taşımam sorun olmayabilirdi.

Resmi çizeceğim yeri Derin seçmişti ve gerçekten de doğru seçim yapmış gibiydi. Hayatımda gördüğüm en kalabalık yerlerden biriydi. Burada çok iyi iş yapılabilirdi ama ben yapabileceğimi sanmıyordum.

''Şuraya gel ve kur bakalım.'' dedi ve bana gülümsedi Derin. Gösterdiği yere geçerek tuvalimi kurduktan sonra Derin'in getirdiği sandalyeye oturdum. Ben kağıtları yerleştirirken Derin de resmini çizeceğim kişinin oturması için bir sandalye açtı. Yanımızda daha fazla sandalye vardı ama şimdilik bir tane koymuştuk.

Kalemimde Saklı ÇocukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin