Sürpriz

11.2K 380 32
                                    

MEDYA :ALİ İNAR

Ebru anahtarla kapıyı açıp içeri girdi. Eceye de eliyle sus komutu vererek onu takip etmesini işaret etti.Salona girdiğinde dinlenen bir Yiğit bulmak yerine tek kelimeyle kan dökebilecek bir Yiğit ve bir Aliye sahipti.
-Ali Bey
-Ece
Yiğitle aynı anda konuşan Ebru neler olduğunu saptamaya çalışıyordu.
-Sizin ne işiniz var burda merakını ilk dile getiren kişi Ebru olmuş oldu.
-Seninle konuşmak istiyormuş
Yiğitin cevabıyla merakı daha da kabaran Ebru Ali Beyin kendini zorla tuttuğunu sesinin tınısından anlamıştı.
-Kendimi ifade edebilirim,sana değil bana sordu!Sizinle konuşmak istediğim konular var.
Kapıda kalan Ebruyla Ece olayın uzayacağını anladiklarindan Ebru kendini Ali Beyin yanına Ece ise Yiğitten çekindiği için koltuğun ucuna oturmuştu.Ali kızların bu hareketine gülümsemişti.Ebrunun kendi yanına oturması içindeki umutları yeşertiryorken Yiğitle kaş göz işaretleriyle iletişime geçen Ebruyu izledi.Ebrunun yanından kalkıp tekli koltuğa geçmesi kendini sinirlendirmiş Eceyi ise üzmüştü.Ece staja başladığı günden beri gözlerini Yiğitten alamıyordu.Onu seviyordu Yiğitin bu hareketinin üstüne Ece Yiğitin kendisine aynı duyguları beslemediginden emin bir şekilde ayağa kalkarak
-Ben gitsem iyi olacak başka zaman görüşürüz canım diyerek çantasını aldı. Göreceğini görmüştü.Yiğiti yüzü gözü yara bere içindeyken gördüğünde kalbine bıçak gibi saplanan ağrı onu canı pahasına sevdiğinin kanıtıydı. Ama kendini daha fazla rezil edemezdi.Kapıya doğru yürürken kendisini kimsenin takip etmediğini farketti. Bu da kalkmasının doğru bir karar olduğunu vurguluyordu.
-Yiğit!
Ebru kaş göz yaparak durumu izah etmeye çalıştı.
-Ne? Anlamıyorum
-Seni görmek için geldi ne bir hoşgeldin dedin ne de görüşürüz dedin kalk ve uzaklaşmadan onu durdur.
-Ama ...
-Hemen Yiğit
Yiğit yanaklarını şişirerek ağzındaki havayı dışarı üfledi.Sanırım Ebru haklıydı.Eceyi apartman kapısından çıkarken yakaladı.
-Ece
Ece Yiğitin sesini duyunca çok sevindi arkasını dönüp ne diyeceğini beklemeye başladı.
- Gitme.Daha yeni gelmiştin.
-Benim burda bulunmam uygun değil iyi olduğunu gördüm simdi rahat bir şekilde yastığa kafamı koyabilirim.
Yiğit kızın bu lafın üzerine utandı.Ece kendisini merak etmiş ve buraya kadar gelmişti.Ama kendisi ne yapmıştı onun yüzüne bile bakmamıştı.
-Demek beni merak ediyordun?
-Yo hayır yanlış anladın yani...
-Tamam tamam diyerek sırıtmaya başlayan Yiğit bu güne kadar Eceyi farketmediği için kendine içinden saydırırken
-Hadi gel yukarı çıkalım bakalım Ali Bey arkadaşımızı sinirlendirmiş mi
Arkadaşımız kelimesini bastırarak söylemişti.Ecenin kendiyle Ebru arasında birşey olmadığını anlasin istiyordu.
-Bu konuyu kapattık sayılmaz daha sonra konuşacağız Ece
Ece Yiğitin elini belinde hissedince karnında kelebekler uçuşmaya başlamıştı bile Ebruyla arkadaş olduklarını da söylemişti içinden Allaha binlerce kez şükrederken Yiğitin onu yönlendirmesiyle harekete geçti.Açık olan kapıdan içeri girdiler.Mutfaktan sesler duyan Ece Ebrunun orada olduğunu tahmin ederek
-Ben bi Ebruya bakayım yardıma ihtiyacı var mı
Yiğit kafasıyla onaylarken Ece hala yanındaydı.Niye gitmiyordu ki bu kız? Daha sonra kızın beline mengene gibi sardığı elini farkedince
-Ha pardon diyerek elini çekti .Yiğitin bu hali Eceyi gülümsetirken aynı anda kızartırken Ece Ebrunun yanına yollandı. Mutfakta kahve yapan Ebruya
-Yardıma ihtiyacın var mı diye sordu cevabını alamayınca Ebrunun kendisini duymadığını sanarak koluna dokundu.Ebru koluna dokunan eller ile korkup çığlığı basıvermisti.Ebrunun çığlığıyla irkilen Ece parmağıyla damagini çekti.
-Korkutmak istememiştim üzgünüm
-Sorun değil canım sadece dalmışım birşey mi istemiştin
-Yardıma ihtiyacın var mı diye bakmıştım.
-Hallettim sayılır diyerek kahveleri bardağa döktü.Eceye baktığında kendisine birşey söylemek istiyor da utanıyor gibiydi
-Hadi söyle
-O kadar belli mi oluyor
-Hemde çok
-Bak nasıl diyeceğim bilmiyorum aslında şuan yer yarilsada içine girsem diyorum.Ben Yiğite karşı farklı duygular besliyorum Ebru Yiğitin sana olan ilgisini görünce yanlış anladım sana da haksızlık etmiş oldum lütfen kusura bakma
-Yiğite olan hislerinin farkındayım canım önemli değil bizimki sadece süregelen bir dostluk simdi kendini silkele de kahveler soğumadan ikram edelim
Kızları gören Ali bu kadar süredir içerde ne yaptıklarını merak ediyordu.Yiğitin aşağıya inmesiyle kendini mutfağa atan kızın bu saate kadar kahve yapmadığını biliyordu.Kendisinden kaçmak için mutfağa koşarak gittiğine yemin edebilirdi.Bugün bu konuyu halletmeden burdan ayrılmayacaktı.Kendisine uzatılan bardağı aldıktan sonra sessizliğe gömülen salonda etrafı süzmeye başladı. Bu evi görse bir kadının elinden çıktığına inanmazdı. Siyah tonlarının hakim olduğu salon sade bir kombine sahipti.Artık konuya girmesini düşündüğünden dikkatleri üstüne çekmek amaciyla boğazını temizleyecekti ki kafasını kaldırdığında zaten herkesin kendini izlediğini gördü
-Artık konuşabilir miyiz Ebru
-Tabi başlayabilirsiniz buyrun
-Başbaşa konuşmalıyız
-Gerek yok ne söyleyecekseniz burda söyleyin onlardan birşey saklamam ben
-Lütfen
-Çekildi mi?
-Ne
-İçinizdeki öküz ahırına mı çekildi diyorum.Herkesin kahkaha atmasıyla ne dediğini farkeden Ebru Ali Beyin simdi ortalığı dağıtacagindan emindi. Utançtan yere eğdiği kafasını kaldırıp Ali Beye bakınca onunda güldüğünü görünce rahatlamıştı.
-Ben...
-Ay Ebru....il..ilahi ya
Gülmekten konuşamayan Eceye ve ona katıla katıla gülen Yiğite öldürücü bakışlarını yolladı
-O halde biz mutfağa geçelim buyrun
Ali Ebru fikrini değiştirmeden ayaklanarak Ebrunun pesinden ilerledi.At kuyruğu yaptığı saçları kendisi gibi inatcilikla tokadan bağımsızlığını ilan etmişti.Kızın bu dağınık görüntüsünün bile kendisini baştan çıkardığını düşününce kendini liseli aşıklara benzetti.Kendisi cemiyetin en büyük kodamanlarındandı. Böyle hissetmemesi gerekiyordu ama bu kız kendisini tanıdığı iki hafta içerisnde değiştirmeyi başarmıştı. Mutfak sandalyelerinden birine yerleştiğinde aklına Ebrunun evde kendine geldiği soru aklına gelmişti." Neden beni ordan kaldırmak istediniz? " demişti. O zaman ona vereceği cevabın Ebruyu korkutup kaciracagindan endişelenerek açıklama yapmamıştı ama simdi herşeyi açıklığa kavuşturacakti.
-Evet sizi dinliyorum
-Tek seferde ne söyleyeceksem söyleceğim lütfen bölme olur mu?
-Tamam başlayın
-Seninle ilk olarak tam anlamıyla hastanede tanıştım.Altay sürekli seni anlatırdı,abarttığını düşünürdüm çocukluk hevesidir dedim. Yanıldığımı su bir hafta içerisinde bana anlatmış oldun.Mutfaktaki o günü hatırlıyor musun Ebru Ayşe abla seni oradan kaldırmak istediğinde nedenini sormuştun. Küçükken ailem katledilmeden önce vaktimizin çoğunu mutfakta geçirirdik. Annemin kurabiyeleri için sıraya girerdik. O kadar güzel yapardı ki bazen kurabiyeler için tartıştığımız bile olurdu. Abimle ablam tartışırken biz babamla o kurabiyeyi mideye indirmiş olurduk. Abimin eşi ve ablamın eşi de onları gülerek seyrederlerdi.Bir gün okuldan eve döndüğümde mutfaktan sesler geliyordu. Bu seferki kurabiye kavgası değildi bu Ayşe ablanın sesiydi mutfağa koştuğumda Ayşe abla annemin üzerine kapanmış "Melek hanım kalkın "diyordu o manzarayla karşılaştığımda kanım donmuştu,hareket edemiyordum. Bu kadar koruma varken bunların yapılmasını aklım kabul etmiyordu. O kocaman aileden geriye kalan Altay ve ben olmuştum. Yengem o zamanlar hamileydi bebeğin cinsiyeti belli olmuştu. Bir aslan parçasına daha sahip olacaktık işte onlar o mutlu günlerinde ölmüşlerdi. Ailemle son mutfak gününü hatırlıyorum. Ayşe hanımın evlatlık oğlu da bizimleydi. Yerime oturmakta diretse de kazanamamıştı. Mutfağı dolduran kahkaha seslerini anneminki bölmüştü."Bir gün oraya Alimden başka biri oturacaksa o da gelinim olacaktır." demişti. Ben oraya oturmana izin verdim Ebru. Seni seviyorum lütfen bana bir şans ver?

DOKTOR HANIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin