Aradan geçen iki saat Ali için asırlar gibi akıp geçmişti. Genç adam böyle hayal etmemişti. Eve geldiğinde Ebru onu karşılayacak güzel bi yemeğin ardından kahveyle günü kapatacaklardı. Ali odanın kapısının önüne geldi ve kilidi açtı. Kilit sesini duyan genç kadın uyuyor numarsı yapmaya karar verdi. Bu durumdayken konuşmak istediği en son kişi Aliydi. İçeri giren Ali Ebrunun yatağa kıvranan çelimsiz bedenini görünce yaptıklarına lanet ederek kızın yanına doğru ilerledi. Ebru yaklaşan adım seslerini duydukça kalbinin ritmi hızla atmaya başladı. Nefesleri sıklaștı. Ali yatakta Ebrudan en uzak köşeye oturdu
-Uyumadığını biliyorum ...
Ses vermeyen kadının kendine küstüğünün farkındaydı.
-Lütfen Ebru bana dön canım
Ebru bu adama hiç mi hiç inanmıyordu. Seven insan zarar vermezdi zorlamazdı. İnatla dönmeyen genç kadın kolunda hissettiği sıcak eller ile irkildi ve yerinden sıçradı. Ali Ebrunun kendisinden korktuğunu görünce bir küfür savurdu. Hışımla ayağa kalkarak
-Kahretsin. Sen benden korkuyorsun !! Benden korkmaman gerekiyor bana sığınman yanımda olman gerekiyor .
Ebru yatakta dikleserek odanın içinde volta atan adama odaklandı.Ali hala genç kadından tepki gelmediğini görünce masanın üstündeki bibloyu alarak duvara fırlattı ve
-Beni duymuyor musun bir cevap ver bir tepki ver bana öyle bakma
Ali çok pişmandı . Daha fazla dayanamadı ve dizlerinin üstüne çöktü. Sesi kısılan artık mırıltılar halinde konuşan adamın dediklerini zorda olsa duyan Ebru şaşırmıştı.
-Özür dilerim Ebru seni seviyorum seni korkutmak istemedim affet canım affet
Genç kadın hala şoktaydı. Ne yani koca kırılmayan kaba kodoman Ali İnar ondan özür mü diliyordu şimdi. Ebru daha fazla dayanamadı ve Alinin karşısına geçerek elini uzattı. Ali kendisine uzatılan eli bekletmeden tuttu. Ebru genç adamı kendi kalktığı yatağa yatırdı üstünü örttü. Arkasını dönmüş odadan çıkacakken
-Gitme...Lütfen
Ebru tabiki de Aliyle uyumayacaktı ama Ali uyuyana kadar yanında oturabilirdi. Genç kadın yatağın diğer tarafına geçerek Aliden en uzak köşeye sırtını yatağın başlığına verecek şekilde oturdu.
-Benimle konuşmayacak mısın ?
Ebru elbette neden böyle davrandığının hesabını sormak istiyordu ama şimdi değil genç adamın bu ruh halinden kurtulmasını bekleyecek ve sakin bir kafayla konuşacaktı.
-Uyu Ali
Ali uyumak istemiyordu konuşmak istiyordu . Ebru neden bunu anlamakta güçlük çekiyor ki diye düşündü ve yeniden sinirlendi.
Ali yatakta dikleserek
-Hayır
-Sana uyumani söyledim
Bu sefer sesi yüksek çıkan taraf Ali değil Ebru olmuştu. Ebruda sesinin yükseldiğini anımsayınca kendine şaşırdı.
-Konuş artık birşeyler de bağır çağır vur ama lütfen bana böyle davranma benden uzaklaşma. Bunu bana yapma ne olur
Ebru konuşmak istemiyordu ayağa kalkıp gidecekken Ali kollarını tuttu. Canı yanan Ebru kolunu kurtarmak istedi ama başaramadı.
-Canım yanıyor Ali bırak beni
Ali hemen ellerini yumuşattı . Genç kadının kolunda beliren morluklari görünce
-Hayır hayır bunların bana daha önceden olduğunu söyle bunları benim yapmadığımı söyle.
Genç kadın bunu söylemeyi çok isterdi ancak cildi biraz hassastı ve bunlar Alinin eseriydi.
Alo istediği cevabi alamayınca yataktan kalktı ve aşağıya indi. Dış kapıya çıkıp Salihe seslendi
-Yukarı çık Ebruyla ilgilen Salih
-Ne oldu abi kötü birşey mi oldu?
-Dediğimi yap uyuduğundan emin ol sonra bana haber ver
-Nasıl istersen abi
Ali evden arabanın anahtarlarını ve montunu alarak çıktı. Kafasını dağıtmaya gitse iyi olacaktı. Bir marketten kendine yetecek kadar içki aldıktan sonra arabayı bir tepeye çekti ve içmeye başladı. Ebru Alinin aniden gidişine anlam veremedi. Kapı sesini tekrar duyduğunda
-Ali
Diyerek kapıya döndü
-Benim yenge Salih
-Kusura bakma ne istemiştin?
-Yenge beni abim yolladı iyi misin?
-Evet iyiyim ama bana bi krem bide sargı bezi bulabilirsen sevinirim
-Tabi hemen
Salih Ebrunun ihtiyaçlarını giderdikten sonra aşağıya diğer korumaların yanına indi.Yiğit eve geldiğinde kafası allak bullakti. İlk önce kendine aşkını itiraf eden kendini sevdiğini söyleyen bir kadın günler sonra başka bir erkekle gitmişti. Ne olduğunu aklı almıyordu. Delirmek üzereydi evin içinde bir oraya bi buraya yürüdü durdu. Tüm bunların bir şaka olmasını şimdi Ecenin bir yerden çıkıp seni seviyorum canım deyip kendisine sarılmasını istiyordu. Madem bunu Ece yapmıyordu o zaman kendisi yapardı. Ceketini alıp evden çıkacakken vazgeçti. Bunu sabah yapsa iyi olacaktı. Hem kendi sakinlesmis olurdu hemde Ecenin biraz yalnız kalması iki taraf açısından en iyisiydi.
Mert eve görüş yaptıklarından beri ağlayan ve sürekli burnunu çeken kuzenini susturmakta güçlük çekiyordu.
-Kalk Ece gidiyoruz.
Ece kafasını kaldırıp Merte baktı
-Nereye diyerek burnunu çekti.
-Nereye olacak sevgilinin evine sabaha kadar ağlamana seyirci kalamam belliki bu adama aşıksın hadi itiraz etmede kalk
-Gerçekten beni ona götürür müsün?
-Eğer kalkıp hazırlanmazsan fikrimi değiştirecegim haberin olsun
Ece hemen ayaklandı montunu giyerek hazır olduğunu belirtti.
-Şaşkın şey daha giyinmemişsin gecelikle mi çıkacaksın sevgilinin karşısına
Ece vakit kaybetmek istemiyordu. Dışarısı karanlıktı ve Ece pek dikkat çekeceğini düşünmüyordu. Öyle olsa bile umrumda değildi tek istediği bir an önce Yiğite gitmekti.
-Evet hadi çıkalım artık.
Pes eden Mert arabanın anahtarlarını aldı ve yola koyuldular. Ecenin yol tarifiyle kısa sürede Yiğitin evine varmışlardı. Ece asansörü bile beklemeden 4.kata koştu. Kapıyı yumruklayan Eceyi durduran Mert olmuştu.
-Hey kuzen sakin ol geldik işte millet yatıyor herkesi başımıza mı toplayacaksın.!
Ece omuz silkerek kapının açılmasını bekledi. Yiğit kapıyı alacaklı gibi çalanın kim olduğunu merak etmişti. Kapıyı açtığında karşısında görmeyi beklediği son kişi Eceydi.
-Ece senin burda ne işin var?!
Yiğit verdiği tepkinin aptalca olduğunu anladığında artık çok geçti . Ne demek burda işin ne tabiki de burda olmalıydı. Ece bi umutla barışmak için gittiği kapıda hesaba çekilince hevesten kalkan omuzları şimdi düşmüştü.
-Ben..ben..
Yiğit Ecenin arkasinda duran adamı yeni görmüştü. Hemen Mertin üstüne atılarak
-Lan sen kimsin niye sevgilimin çevresindesin oğlum öldürürüm lan seni...
Ece ağzı açık Yiğiti izlerken kuzeninin bir kez daha dayak yemesine izin veremezdi.
-Yeterrr!! Yeter be adam yeter bi dur bi dinle artık
Yiğit sevgilisinin bu ani çıkışına şaşırsa da tepki vermedi ellerini Mertin yakasından çekti Eceye dönerek
-Neyi dinleyeceğim beni nasıl aldattığını mı
-Hayır aptal seni ne kadar çok sevdiğimi seni aldatmadigimi bunun kuzenim olduğunu ve senin için akıttığım gözyaşlarını dinleyeceksin.
Yiğitin ağzından kaçan küfür yaptığı hatanın farkına vardığının göstergesiydi.
-Dostum bizi içeri alacak mısın yoksa kozlarınızı kapıda mı paylaşacaksınız?
Yiğit bir adım geri çekilerek içeri girmelerine izin verdi. Önde Mert salona doğru yürürlerken Yiğit Eceyi durdurdu. Mert adım sesleri kesilince tek kaşını kaldırarak arkasını dönüp Yiğite baktı. Ece Yiğitin ne yapmaya çalıştığını anlamayı deniyordu.
-Onunla yalnız konuşmak istiyorum .
-Ne güzel izin vermiyorum.
Ecenin gözleri Yiğitle Mert arasında gidip duruyordu.
-Ne tesadüf izin almadım.
-Çek ellerini üstünden!
-O benim sevgilim ona dokunurken senden izin almayacağım
-Bak ya şimdi ellerini çekersin ya da şimdi onu burdan zorla da olsa götürürüm.
-Hahaha çok komik gerçekten denesene bir gör bakalım ne oluyor
-Ahhh yeter siz ikiniz başımı ağrıtıyorsunuz susun artık.
Ece sonunda patlamıştı. Bu iki adamın ergen gibi davranmasından bıkıp usanmıştı. Eğer Yiğit hala kendiyle devam etmek istiyorsa sakin olmalıydı ve Mert kendisiyle hala eskisi gibi olmak istiyorsa anlayışlı olmalıydı. Ece kuzenine dönerek
-Eğer birşey olursa söz veriyorum seslenecegim kuzen
-Ne demek birşey olursa Ece sana zarar vereceğimi mi düşünüyorsun
-Yapıyorsun bile eğer kolumu bu şekilde sıkmaya devam edersen kangren olacağım canım yanıyor bırak artık.
Yiğit ellerini Ecenin kolundan çekti
-Özür dilerim farkında değilim.
-Mutfağa geç Yiğit geliyorum.
Yiğit sevgilisinin sözünü ikiletmeden hemen ordan ayrıldı. Ece ise kuzenine dönerek
-Kısa bir konuşma olacak söz veriyorum anlaştık mı
-Anlaştık canım bekliyorum .
-Ona canım demeyi kes!! Sizi duyuyorum
Yiğitin mutfaktan bağırdığını duyan Ece istemeden de olsa gülümsedi. Ece kuzeninin kolunu güven verircesine oksadiktan sonra mutfağa geçti.
Yiğitin karşısına oturdu.
-Anlat Ece
-Anlatılacak birşey yok sen herşeyi yanlış anladın ve kalbimi çok kırdın.
-Beni aldattığını düşündüm.
-Böyle birşey yapacağımı nasıl düşünürsün.
-Bak sizi öyle görünce gözüm birşey görmedi . Haklisin özür dilerim ama seninde bir açıklama yapman lazımdı be güzelim .
-İzin vermedin ki
-Ece böyle düşündüğüm ve sana bu şekilde hissettirdiğim için özür dilerim sevgilim ne istiyorsan yaparım yeter ki kabul et
- Ne istiyorsam mı
-Ne istiyorsan sevgilim
-Bir daha sormadan bağırmak çağırmak yok
-Yok
-Konuşma sırası banada verilecek ve yapılan açıklama dinlenecek
-Dinlenecek
- Ayrıca Mertten de özür dilemelisin
-Tamam öyle olsun
Ayağa kalkan Ece Yiğitin yanından geçip mutfaktan çıkacakken Yiğit yeniden Eceyi durdurdu ve
-Artik sana sarılabilir miyim
Ece cevaben kollarını sevgilisinin boynuna sardı başını da adamın boyun girintisine soktu ve sevgilisinin kokusunu bol bol içine çekti.
-Seni çok seviyorum canım
-Bende seni
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOKTOR HANIM
Genç Kurgu-Ya söz dinlersin ya da şimdi bir cv hazırlayıp hastanelere dağıtmaya başlarsınız doktor hanım! Beni tehtit mi ediyordu bu adam -Boş yere kendinizi yormayın Ali Bey benim bu tehditlere karnım tok -Öyle mi sanırım toplantımı iptal edip başhekimi ziy...