MEDYA:SALİH
Ebru Akhun hastanesini düşününce mecburen üstünü değiştirmeyi kabullendi. Ali Ebruyu cafede bir kahvaltının ardından hastaneye bıraktı.
-Çıkışta seni alırım. Yaramazlık yapmamaya bak yoksa olacakları biliyorsun.
-Beni tehtit ederek bir yere varamazsın Ali.
-Bende seni seviyorum
Diyerek çapkınca sırıtan Alinin suratına yumruğu geçirmek isteyen Ebru hastaneye doğru yürümeye başladı. "Bende seni seviyorummuş. Hah haspama bak ne seveceğim be seni. Bi kere benim öküzlere sempatim yok yani." Ece kapıdan giriş yapan Ebruyu görünce yanına doğru ilerlemeye başladı. Kendi kendine konuştuğunu duyunca gülümseyerek
-En büyük aşklar nefretle başlar yavrum
Ebru Ecenin karşısında bir anda mağara adamına dönüşmesine gülse mi kızsa mı bilemedi. Güzel taklit etmişti sonuçta.
-Ece!
Elini kaldırıp teslim işareti yapan Ece arkadaşını cevapladı
-Sadece şakaydı. Onu bunu bırakta neden burdasın?
-Boşuna söylenmiyorum ya kızım. Akhun hastanesine kabul edildik Yiğitle ama Alinin inadını kıramadım oraya adımımı dahi atamazmışım.
-Bende simdi oraya gidiyordum.
-Neden bir sorun mu var?
-Dün zincirleme trafik kazası vardı. Nöbette yeteri kadar doktor yoktu bende oraya naklettim.
-İyi etmişsin. Bende geliyorum
-Emin misin? Tavsiye etmem madem Ali...
-Başlatma Aliye şimdi hadi çıkalım.
-Sert kız (!) başına geleceklerden ben sorumlu değilim bilesin çantamı alıp geliyorum bekle.
Ebru kapıda ağaç olmuş meyvelerini verirken Ecenin telaşlı şekilde kendisine doğru koşturduğunu gördü.
-Ebru... Mert gel...miş
-Bi soluklan be kızım tamam hosgelmis
-Onu almam gerekiyor uzun zamandır İstanbula gelmiyordu. Buraları bilmez . Hastaneye tek başına da gidemezsin...
-Yiğite dokuz da orda ol dedim tek değilim sen Merti karşılamaya git.
-Tamam canım haberleşiriz
Yiğit 10 dakikadır hastanenin kapısında bekliyordu. Karşıdan gelen Ebruyu görünce savaş bayraklarını açtı.
-Nerdesin sen şimdi kabul edildiğimiz gibi kovulacagiz
-Abartma Yiğit geldim iste hadi çıkalım.
Yiğit kavgayı uzatırsa kovulmayacaklarsa bile kavganın geciktirmesiyle kovulacaklarini düşündüğünden uzatmadı. Ali şirkete giriş yaptığın da asistanının kendisini ofis kapısında değilde şirket kapısında karşılamasına şaşırmıştı.
-Ali Bey bugün dört toplantınız var efendim. İki tane de randevunuz. Öğle arasında da Eymen Karamanla yemek yiyeceksiniz.
-Peki başlayalım o halde...
Ali çalan telefonunu duyduğunda asistanına dönerek
-Bugünü sorunsuz bir şekilde atlatırsak kendine izin yapabilirsin şimdi çekilebilirsin.
Ali Salihin aradığını görünce düşünmeden telefonu cevapladı.
-Abi yenge Akhun hastanesine geldi. Yaninda da başka bir doktor arkadaşı var bu geçenler de araştırmamızı istediğin doktor.
-Demekki olacakları pek iyi anlatamamışız . İçeri gir Ebruyu al ve benim dağdaki eve götür. Kapıya da koruma bırak.
-Abi emin misin?
Salih dağ evini duyunca yengesinin başının belada olduğunu anladı.
-Eminim Salih Denizin odasına varmadan al onu ordan.
Ali kapattığı telefonu duvara fırlattı. "Ne zaman akıllanacaksın , inat etmeyi ne zaman bırakacaksın be kadın!"
-Tülayyyy!
Tülay patronunun sesini duyunca içinden hatim indirerek odaya ayak bastı.
-Buyrun Ali Bey
-Bana yeni bir telefon ayarla hemen!
Salih aldığı emirle harekete geçti. Hastanenin içinde koşturarak odayı bulmaya çalıştı. Yengesiyle yanındaki doktor arkadaşını görünce yengesinin koluna yapıştı. Ebru kolunda hissettiği ellerle yüreği ağzına geldi.
-Salih ne yapıyorsun?!
-Oraya giremezsin yenge
-Birincisi bana yenge deme ikincisi sana mı soracağım.
Yiğit bunun Alinin adamı olduğunu tahmin edebiliyordu. "Baksana adam yenge diyor kesin Alinin adamı bu" karışmadan konuşmanın sonlanmasını bekledi.
-Peki yenge o zaman doktor arkadaşınla görüşeyim sonra istediğini yaparsın.
Salih boşuna Alinin sağ kolu değildi. Aklına gelen fikirle Yiğite döndü. Hınzır gülümsemelerinden birini takınarak
-Buyrun
Diyerek Yiğite yol verdi. Ebrunun duyamayacağı mesafeyi açtıktan sonra
-Tahmin edersiniz ki ben Ali Beyin emriyle burdayım...
Salih doktorun adını öğrenmek için yaka kartı aradı ama bulamadı.
-Adım Yiğit
-Ah evet Yiğit Bey...
Ebru bu kadar süre ne konuştuklarını merak etti. Yiğitin Alinin adamıyla bu kadar saat nasıl aynı ortamda kavgasız durduğuna şaşırdı. Yiğitin kendisine doğru geldiğini gördü.
-Burdan çıkıyoruz.
-Ne demek burdan çıkıyoruz Yiğit.
-Bi kerede sorgulama be kızım yürü dediysem yürü!
Koluna yapışan Yiğitin arkasinda zafer gülümsemesi sergileyen Salihe öldürücü bakışlarını atmayı ihmal etmedi. Hastaneden çıktıklarında
-Yiğit Bey
Ebru Salihin uyaran seslerini duydu. Yiğit Ebruyu kendine çevirdi.
-Salihle gidiyorsun Ebru bende Eceyi alacağım.
-Ben onunla gitmem hem Ece hastanede değil
Yiğit Ecenin hastanede olmamasına korkmuştu. Az önce bu adamdan duydukları zaten yeterince ürkütmüştü onu.
-Ben Eceyi alacağım akşamda gelip seni. Şimdi beni daha fazla zora sokmadan Salihle git.
Ebru Yiğiti ilk defa bu kadar çaresiz görüyordu. Usulca kafasını salladıktan sonra Salihi takip etti. Salih yengesine arka kapıyı açtı arabaya binmesini beklerken Ebru ön kapıyı açıp ön koltuğa kuruldu. Salih ağzı açık yengesini izlerken Ebru pencereden Salihe seslenerek
-Şoförüm ya da çalışanım değilsin simdi fikrimi değiştirmeden burdan gitsek iyi olur.
Yol boyu susmayan bir Ebru ve yol boyu ağzından cımbızla laf alınan Salihle yolculuk istenilen gibi geçmemişti.
-Geldik yenge
-Beni kaçırıyor musun Salih anlamadım dağ başında ne işimiz var? Neler oluyor burda...
-Yenge aklından ne geçiyor bilmiyorum ama öyle birşey yok. Güvenliğini sağlıyorum o kadar.
Ebru Salihi takip ederek ahşaptan yapılı olan geniş bir ailenin barınabileceği kadar büyük olan eve doğru ilerledi. Salih yengesini içeri buyur etti. Her yeri yengesine gösterdikten sonra
-Bir eksiğin olursa dışarda adamlar olacak seslenmen yeterli olacaktır yenge.
Ebru perdenin arkasından dışarıya baktı. "Bu kadar adam ne ara geldi" diye düşünürken kilitlenen dış kapının sesini duydu. Kapıya koşturarak açmayı denedi. Pencereye geri dönerek Salihe seslendi.
-Seni de emrinde olduğun o adamı da pişman edeceğim Salih beni buraya kilitlemenin ne olduğunu göstereceğim sana!
-Kusura bakma yenge ...
-Hala eke eke cevap veriyor ya! aç su kapıyı beni kendi evime götürüyorsun hemen
-Buna biz değil abi karar verir yenge...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOKTOR HANIM
Teen Fiction-Ya söz dinlersin ya da şimdi bir cv hazırlayıp hastanelere dağıtmaya başlarsınız doktor hanım! Beni tehtit mi ediyordu bu adam -Boş yere kendinizi yormayın Ali Bey benim bu tehditlere karnım tok -Öyle mi sanırım toplantımı iptal edip başhekimi ziy...