Şimal'e teşekkür edip arabadan indim. Korkak adımlarla eve doğru yürüyordum. Tam kapının önüne gelmiştim ki 'pist.' Diye bir ses duydum. Elimi zilden çekip etrafıma baktım. Bahçe girişinde duran Cemreyi görmemle yanına ilerledim.
"Ada ne yaptın sen. Baban çok sinirli valla annen zor tutuyo." Demesiyle daha da çok korkmaya başladım. "Eyvaah." Deyip dudağımı ısırdım. Sanırım biraz fazla ısırmışım acımaya başladı.
Telaşlı halimi görünce cemre gülmeye başladı. Kaşlarımı çatıp Cemre'ye baktım. "Canım ya. Nasıl korktu. Şaka şaka sadece evi aradılar. Annen açtı telefonu. Karşı taraf ne söylediyse tamam deyip kapattı. Sonra gidip babana bişeyler anlattı. Bende kesin Ada bişeyler yapmıştır dedim." Deyip tekrar gülmeye başladı.
Bu kız Şimalden bile salaktı. Kafasına bir tane geçirip "Kızım salak mısın sen. Ödüm koptu." Dedim. O kafasını ovalarken ben de içeriye girdim. Hiç birşey olmamış gibi ıslık çalarak salona girdim. Annem "Ada gelir misin canım ? Konuşmalıyız." Deyip beni yanına çağırdı. Kafamla onaylayıp yanına oturdum. Biraz sonra da babam üst kattan geldi.
Annem boğazını temizleyip konuşmaya başladı. "Okulda kavga çıkarttığını öğrendik. Sorun ne canım ?" Vay be bu ne iyi niyetlik böyle. "Anne önce o kız başlattı. Bileğimi sıktı ve be.." Sözlerimi devam ettiremeden babam yarıda kesti.
"Ada ama yapmışsın. Ve müdür seni kızın boğazını sıkarken yakalamış." Ses tonu biraz fazla sert ve yüksek çıkmıştı. Cevap vermek yerine kafamı önüme eğip konuşmanın bitmesini bekledim.
Annem elini omzuma koyup söze başladı. "Ada bak kavga etmeni istemiyoruz sadece. O kadar." Deyip beni sakinleştirmeye çalıştı. Kafamı sallayıp yerimden kalktım.
~
Okula girmek için taksiden indiğimde bir şey fark ettim. Bütün okul simsiyah giyinmiştik. Bugün günlerden perşembeydi. Özgecan Aslanın ölüm yıl dönümü.
Sınıfa geçtiğimde yabancı bir kız sınıfa girip öğretmenler masasına kurdale bıraktı. Herkes sırasıyla birer tane alırken ben çoktan almıştım. Kendi kurdalemi göğsüme taktıktan sonra Şimal yardım etmemi istedi.
Yerime geçip oturduğumda çoktan zil çalmıştı bile. Bir şey dikkatimi çektiğinden Şimale sormaya karar verdim. "Sen her gün neşeliydin. Bugün neyin var ?" Diye bir soru yönelttiğimde bana 'ciddi misin?' Bakışı attı.
Sanırım Özgecan olayıydı. Bugün bütün okul ruh gibi geziyorduk. 4. Dersin zili çaldığında ben kitap okumakla meşguldüm. Şimal defalarca yaptığı şeyi tekrar yapıp beni dürtüklemeye başladı. "Ya kaç derstir kitap okuyosun. Çok sıkılıyorum ben." Deyip isyanını belli etti.
Omuz silkip "Kitabın çok heyecanlı yerindeyim, şimdi olmaz." Deyip Şimalin susmasını diledim. Sonunda çenesini kapata bildiğinde kitabıma geri döndüm.
~
Sıkıcı okulumun ardından çıkışta Şimal'in ısrarlarıyla bir yerlere kahve içmeye gidiyorduk. Ve bilin bakalım kiminle birlikte. Tabiki de Şimal'in yeni sevgilisi Berkeyle.
Çocuk yakışıklı olabilir ama bence hiç de güvenilir bir tipe benzemiyodu. Şimal ve sevgilisi önde ben arkada cafeye gidiyorduk. Ellerim belimde kaşlarımı çatmış yolu inceliyordum.
Şimal kaç dakikadır beni dikiz aynasından gözetliyordu bilmiyorum ama en sonunda pes ederek konuştu. "Ada biraz güler misin lütfen?" Diye sorduğunda samimiyetsiz bir şekilde sadece ön dişlerimi gösterdim ona. Bu hareketimle anında gözlerini büyütüp "Vazgeçtim, sakın bir daha öyle bakma çok çirkin oluyosun da."