Gördüğüm şey gerçekten çok tuhaftı. Hadi ama kaç yaşındaydım? Beş mi? Oda denizin odasına benziyordu. Ama bu oda pembe ve beyazdan oluşuyordu. Ciddi olamazsın. Sude hanıma dönüp baktığımda gülüyordu. Ciddi ciddi bu oda benim miydi? Zoraki gülümsememle sude hanıma döndüm.
‘’ Tamam sevmediğini biliyorum. Bak bu oda senin ama eşyalar senin değil. 2 hafta idare et. Sonra kendi eşyalarını alırsın zaten.’’ Dedi.
Tamam 2 hafta katlanabilirdim sanırım. Bu sefer içten gülümsedim ve ‘’ Peki.’’ Dedim. Normalde olsa hayır derdim ama bu odada kalacağımı zannetmiyorum. Sude hanım
‘’ Hadi şimdi salona gidelim ve biraz konuşalım.’’ Dedi. İşte şimdi başlıyorduk. Merdivenlerden inmeye başladım. Salona gelene kadar ne zorluklar atlattım bir bilseniz. O merdivenlerden inen siz olsanız sizde aynı durumda olurdunuz. Sonunda salona geldik. Kendimi bir anda koltuğa atınca sude hanım güldü. Oda gelip benim karşıma oturdu. Biraz sonra da zaten eren bey geldi. Oda geçip sude hanımın yanına oturdu. Böylece ikisini de rahatlıkla görüyordum. Sude hanım konuşmaya başladı:
‘’ Öncelikle evde bazı kurallar var. Senin de bu kurallara uymanı istiyoruz.’’ Dedi. Aslında şaşırmamıştım. Ben sadece kafamı sallıyordum. Eren bey söze katıldı.
‘’ İlk kural: Geç saatlere kadar gezmek yok.’’ Bunu söylerken çok ciddi görünüyordu. Bense bu uyarısına kafa sallamakla yetindim. Sude hanım
‘’ Telefonla ve bilgisayarla fazla zaman geçirmek yok.’’ Dedi. Biraz düşündükten sonra
‘’ Benim zaten telefonum ve bilgisayarım yok efendim.’’ Dedim. Bunu söylerken yere bakıyordum.
Eren bey ‘’ Artık var.’’ Dedi. Ardından sude hanımın sesini duydum.
‘’ Ve efendim değil. Bundan sonra bize anne ve baba de.’’ Dedi. Kafamı kaldırıp yüzlerine baktığımda ikisi de güven verircesine gülüyorlardı. Bende onlara gülümsedim. Artık annem ve babam olmuştu. Hayatımda ilk defa birisine anne diyecektim. İlk defa beni koruyan babam olacaktı.
‘’ Ah tatlım yukarıda sana göstermediğim odaya sakın girme.’’ Dedi sude hanım. Bunu söylerken çok ciddi duruyordu.
‘’ Tamam efendim.’’ Dedim. Sude hanım sözümü düzeltmemi bekledi. Bende
‘’ Tamam anne.’’ Diyerek sözümü düzelttim. Başını sallayarak saatine baktı. Sonra da bana dönüp
‘’ Canım saat geç oldu. Sen yat uyu konuşmaya yarın devam ederiz.’’ Dedi.
‘’ Tamam, iyi geceler.’’ Deyip salondan çıktım. Lanet merdivenlere yöneldim ve her bir basamağına küfür ederek odama çıktım. Kapıyı kapatıp kilitledim. Yerdeki valizimi alıp dolaba yöneldim. Dolabın kapağını açtığımda yine çok şaşırdım. Birbirinden güzel kıyafetler vardı dolapta. Sırayla birkaçını üzerime tutup karşımdaki boy aynasına baktım. Kıyafetlerin yarısından çoğu açıktı. Belki de benim değildir düşüncesiyle kıyafeti dolaba geri koydum. Valizdeki geceliklerimi alıp giydim. Saçımı da bileğimdeki tokayla bağlayıp aşırı derece rahatsız edici yatağıma yattım. Biraz zaman geçmesine rağmen yine de uykum gelmiyordu. Sürekli yatakta dönüp duruyordum. Sonunda dayanamadım ve yatakta oturur pozisyona geçtim. Odam her ne kadar bayram şekeri gibi olsa da büyüktü. Hem de oldukça büyüktü. Odaya göz atarken çalışma masasının üzerindeki tablet, telefon ve laptop dikkatimi çekti. Yataktan kalkıp masaya doğru ilerledim. Elime telefonu alıp inceledim. Gerçekten çok güzeldi. Laptopu alıp yatakta oturur pozisyona geçtim ve kucağıma da laptopu aldım. Yeni Facebook, Instagram, Tumblr açmayı düşünüyorum. Ama şimdi açmayacağım çünkü elimde hiç fotoğrafım yok. Şimdilik internette oyun oynamakla yetindim. Yaklaşık 30 dakika daha oynadıktan sonra laptopu kapatıp yerine koydum. Duvardaki saate bakınca dört olduğunu gördüm. Bir an önce uyumazsam sabah zombi gibi olacaktım. Yatağa yattım, biraz oyalandıktan sonra nihayet uyuyabilmiştim. Sabah güneşin yardımıyla gözlerimi açtım. Yatakta biraz oyalandıktan sonra artık tamamen uyandığımı anladım. Yatakta oturur pozisyona gelip saate baktım. 13:30 olduğunu gördüğümde yataktan uçtum. Valizime yöneldim ve hemen üstümü giyindim. Merdivenlerden koşarak indim ve mutfağa girdim. Artık nasıl girdiysem ayşe teyze ve o tanımadığım kız dönüp bana baktı. Nefeslerimin arasından
‘’ Ayşe teyze annemler nerde?’’ diye sordum. Oda durumu anlayınca gülümsedi ve
‘’ İşe gittiler kızım.’’ Dedi. Suratımı asarak
‘’ Kaçırdım desene.’’ Dedim. Sonra aklıma yeni bir soru gelince
‘’ Ee beni neden kaldırmadınız.’’ Dedim. Aslında kendim kalkmalıydım biliyorum ama dayanamadım da sordum.
‘’ Annen kaldırmamızı istemedi.’’ Dedi. Oflayarak
‘’ Ayıp oldu ya.’’ Dedim. Ayşe teyze beni takmayarak işine geri döndü. Bende sandalyeyi çekip oturdum. Mutfağa göz atarken onunla göz göze geldim.
Zua bir bölümün daha sonuna geldik. Gelecek bölüm görüşmek üzere hoççakalın :D