Son bir kez daha sarıldıktan sonra valizimi çekerek müdüre hanımın kapısının önüne geldim. Kapıyı tıklatıp içeri girdim. Birkaç kağıt daha imzaladıktan sonra müdüre hanıma kocaman sarıldım. Odadan çıkıp asansöre bindik. Aslında bu aile zengin ve varlıklı birilerine benziyordu. Sırf paraları var diye gitmiyorum tabi ki. Nasıl olsa bunlarda beni bırakır. Çıkışa geldiğimizde arabalarına doğru yürüyorduk. Arabadan da anlaşıldığına göre kesin zenginlerdi. Arabaya binip evin yolunu tuttuk. Yaklaşık 30 dakikalık yolculuktan sonra araba durdu. Evin dışı bu kadar büyükse içi nasıldır Allah bilir. Ben 1 haftaya kalmaz kesin kaybolurdum. Kapının önüne geldiğimizde zile basıp beklemeye başladık. Çok geçmeden kapıyı yaklaşık 30larında bir kadın açtı.
'' Hoş geldiniz efendim.''
Deyip elimdeki valizi aldı. İçeriye geçip kapının önünde beklemeye başladım. Ev çok güzel ve büyüktü. Arkamdan eren bey içeriye girdi ve direk merdivenlere doğru yöneldi. Her ne kadar içimdeki ses ‘’ Seni sevmedi aptal.’’ Diye bağırsa da aldırış etmedim. Ben evi incelerken Sude hanım ve kızı çoktan içeriye girmişti bile. Kızın adı neydi ? Derin mi ? hayır. Derya ? hayır hayır. Deniz ? evet sonunda buldum. Deniz. Kıza dönüp baktığımda montunu çıkarmakla meşguldü. Acaba tek kardeş miydi. Abisi veya ablası var mıydı. Cevapsız kalan sorularımı sonra Sude hanıma sorarım diye kendimi yatıştırdım. Evin girişi çok güzeldi. Kapıdan girdiğinde çok geniş bir koridor seni karşılıyordu. Kapının hemen karşısında mutfak kapısı gözüküyordu. Onun yanında üç tane daha kapı vardı. Sol tarafta ise iki tane merdiven vardı. İkisi de alt kata iniyordu. Sağda ise iki tane merdiven daha vardı. Bunlarda üst kata çıkıyordu. Fazla oyalandığımı Sude hanımın sesi bana hatırlattı.
‘’ Canım bir şey mi oldu ? Gelsene.’’ Deyip alt kata inen merdivenlerin başına gitti. Bende iç dünyamdan ayrılıp Sude hanıma baktım. Güler yüzle bana bakıyordu. Valizimi alıp merdivenlere doğru gidiyordum ki Sude hanım beni durdurdu.
‘’ Valizini oraya bırak. Ayşe hanım alır. ‘’ dedi. Bense sadece ‘’ Peki ‘’ demekle yetindim. Valizimi aldığım yere geri bıraktım ve kol çantamı alıp Sude hanımı takip etmeye başladım. Merdivenlerden indikten sonra yaklaşık altı, yedi tane kapı seni karşılıyordu. Kaybolma konusunda fikirlerim hala aynı. İlk kapıdan girdiğimde buranın salon olduğunu anladım. Oldukça güzel dekor edilmişti. Salon çok daha büyüktü. Sude hanıma dönerek.
‘’ Çok güzel dekor edilmiş ‘’ dedim. Aslında bunu neden dışa vurmuştum bilmiyorum. Bir anda söyleyiverdim işte. Sude hanımda gülümseyerek
‘’ Beğenmene sevindim. ‘’dedi.
Kadını gördüğümden beri ilk defa böyle gülüyordu. Biz konuşurken salonun kapısı tıklatıldı ve içeriye o girdi. Imm adı neydi ? ezber konusunda hiç iyi değilimdir. Galiba Ayşe ydi. Evet Ayşe. Bu bize kapıyı açan kadındı.
‘’ Sude hanım akşam yemeği hazır.’’ Dedi. Sude hanım
‘’ Tamam Ayşe geliyoruz.’’ Deyip kadını gönderdi. Tekrar bana dönüp
‘’ Hadi canım yemek yedikten sonra devam ederiz. ‘’ dedi. Aslında geri kalan odaları merak ediyordum ama karnımda açtı. Bende ‘’ Tamam.’’ Deyip gülümsedim. Kapıyı açıp salondan çıkarken göz ucuyla diğer odalara bakarken bir şey gözüme takıldı.
ELİMDEN GELDİĞİNCE UZUN YAZMAYA ÇALIŞTIM ANCA BU KADAR. :)