Taladon atın üzerinde neredeyse bayılacak gibiydi. Tepede parlayan güneş koskoca çölü aydınlatmakla kalmıyor her kum tanesine varıncaya kadar ısıtıyordu. Yanında at süren keşiş oldukça rahat gözüküyordu. Elinde tuttuğu otları koklayıp duruyor ve atının yelesini okşuyordu.
Atlar neredeyse çökmek üzerelerdi. Kavurucu güneşin altında zavallı hayvanlar susuzlukla ve üzerilerinde yüklerle kocaman bir çölü aşmaya çalışıyorlardı. Taladon bayılacak gibi oldu, kendini silkeledi, kendine gelmeye çalıştı. İnce gömleğini çıkartıp güneş başına geçmesin diye kafasına sardı. Bir iç çekti. Keşiş hala elindeki otları kokluyordu. Taladon sersemlemiş hissetti, bütün bunlardan bir an önce kurtulmak için her şeyini verecek gibiydi, sanki elinde ne kalmıştı ki? Geriye doğru yaslandı ve gözlerini keşişe dikerek:
-"O otları koklamanın amacı nedir?"
-"Bunlar iç serinleten otlardan bazıları buna karışımlı nane der, içine çektiğinde seni ferahlatır ve rahatlarsın. Çöl iklimi için uygun bir ottur aslında..."
-"Peki tütüne ne oldu? Onu içine çekmek ferahlatıp rahatlatmaz mı?"
-"Tütün şarap gibidir seni sarhoş eder, çadırda içine çektiğinde ferahlamış mı hissettin?"
-"Ne o çadırda ne de şu anda ne hissettiğimi bilmiyorum, 3 yıldır uykuda olduğuma inanmakta zorlanıyorum..."
-"Al, içine çek. Biraz rahat olmalısın yoksa çöl canavarlarının avı bile olabilirsin."
-"Çöl canavarları mı?!" Taladon yerinden fırladı korkmuş suratının karşısında at süren keşiş sırıtmaya başladı:
-"Sadece şaka yapıyordum, çöl canavarları saçma bir efsaneden ibarettir, yüzyıllardır masallarda yerleri vardır eminim ki masallarını okumuşsundur."
-"Atalarımın onlarla savaştığı masalları okurdum. Söylesene keşiş merakıma engel olamadım, Tanrı'ya inanır mısın?"
-"Hangisine olduğuna bağlı,hangisini kastediyorsun?"
-"Sende mi birden fazla Tanrı olduğunu düşünüyorsun?"
-"Hayır prens, sadece iki Tanrı vardır onlarda kardeştir. Dünyayı ikisi yaratmıştır, birisi dünyaya iyiliği diğeriyse kötülü salmıştır."
-"Saçmalık! Sadece bir tane Tanrı vardır derler onunda gerçek olduğuna emin değilim!"
-"Yanılıyorsun prens, diğer pek çok şeyde yanıldığın gibi bunda da yanılıyorsun, iki tane Tanrı vardır, birisi Fegralit diğeriyse Zegalit. babalarının adı Antarlit, dünyayı iki Tanrı yarattı. Yıllarca iki Tanrıya inanıldı sonrada senin gibiler çıkıp başka şeyler uydurdu. Aslı bozulmuş şeylerden ibaret bir dünyada sadece iki grup bu doğruluğa inanır, ne demek istediğimi yakında daha da iyi anlayacaksın taladon sadece zamana ihtiyacın var."
-"Bana kalırsa bütün Tanrılar saçmalıktan ibaret ne senin Tanrıların ne Tektanrı ne de başka Tanrılar. Hayatım boyunca dinden uzak durdum çünkü din insanları ayrıma sokar. Hiçbir şeye inanmadan yaşamak kafanın temiz olmasını..."
-"...hayır kafanın bir boşluktan ibaret olmasını sağlar Taladon, türünün tarihini iyi bilseydin bu lafların hiçbirini söylemezdin. Gerçek tarih masal kitaplarında ve destan yazıtlarında yazmaz, kuşaktan kuşağa kusursuzca değiştirilmemiş bir şekilde aktarılan Asasız Çoban kitabında yazar."
-"Asasız Çoban mı? O ne öyle?"
-"Gizli bir tarikatın daha da gizli kitabı..."
-"Bu kadar gizliyse sen nereden biliyorsun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇELİK ŞEYTAN
FantasyDünya bizden yıllar sonra bir pislik yuvası haline geldi, insanlar değer bilmez ve vurdumduymaz bir hale gelince Kara Cuma yaşandı. Kuzey'de sert rüzgarlar ve karlar medeniyeti yok etti sonrasında gelen fırtınaysa arkasında tek bir iz bile bırakmadı...