Tek-kıta'da her hanedanın bir şekilde tanınmışlığı ve iyi olduğu bir konu vardır. Stosh'ların saf-kan ejderhaları ve asil duruşlarıyla süsledikleri edebiyatları, Gargn hanesinin usta ormancıları ve eşi benzeri görülmemiş bir kuvvete sahip olmaları, Warwick ailesinin kuzeyin hakimi olması, sonsuza kadar yaşayabilen kurtları ve usta demir işçiliği...
Ya Eyngar? Eyngar ise zehir konusunda diğer ailelerden daha ustadırlar. Bir insanı geçin Stosh ejderhalarını saniyeler içinde öldürebilen güçlü zehirler... Bu zehirlerin her damlası sadece saf-kan koca yılanlarından -çoğu basilix türünden- alınır ve dünyalar kadar altın eder. Kalradya'nın tarihi öz ancak uzundur. Yıllarca insanlık kendini geliştirirken ancak yılları saymak akıllarına gelmiştir. Gargn hariç bütün bölgeler yılları eşit sayar, sadece Gargn yılları özel günlerde sıralar. Ayrıca sadece Gargn ortak dili konuşmaz, dilleri ve alfabeleri apayrıdır. Çizgilerden meydana gelen kısa bir alfabe kullanır ve gırtlaktan gelen kalın bir dil kullanırlar. Onlar haricinde her bölgenin (Hanedanlar ayrıca bölge sayılır) ortak bir dili ancak farklı alfabeleri vardır.
Saf-kan hanedanlar haricinde ismini duyurmuş bazı aileler de mevcuttur. Örneğin kraliçenin de içinde bulunduğu Rutherzein ailesi... Rutherzein ailesi zengin kömür madenlerine sahip yüksek itibarlı bir ailedir. Ancak aile Areas'ın yeni kral olduğu zamanlarda çok kritik dönemlerden geçtiği için Elizin Rutherzein'le tamamen politik bir amaçla ve aileyi kurtarmak için kralla evlendirilmiştir. Areas'ın gelecekte "cadı" olarak nitelendirdiği bu kadınla olan aşk hayatları Alistar'ın küçük ağabeyi Lenly doğuna kadar farklı bir boyuttaydı. Areas yavaş yavaş karısından soğurken sonunda yüzüğü atıp nişanını Lenly on yaşını geçmemişken bozdu.
Ancak bir yıl sonra Alistar doğdu. Rutherzein ailesine yıldırım gibi düşen bu haber kurnaz bir yılana taş çıkartacak Elizin'in aklında fikirler oluşmasına neden oldu. Ailesinin başka bir ferdinden (kuzenlerinden birinden) hamile kaldı ve doğan kız çocuğa Elena adını verdi. Bu çocuk prenses olmalıydı çünkü Areas'ın hiç prensesi yoktu. Bu nedenle nişan yeniden kıyıldı ve boş kraliçe tahtını bir kez daha Rutherzein kadını doldurdu...
Elena'nın kral soyundan olmadığını çok sonradan öğrendi Areas, ancak iş işten geçmiş çok geç kalmıştı. Elena artık bazı şeyleri anlayacak kadar büyümüştü. Nişan atılmadı ancak Areas kadından uzak durdu. Elena'yı ise her zaman kendi kızıymış gibi sevdi. Ya halk öğrendiğinde bu kral soyundan olmayan kıza ne yapardı. Halkın istedikleri bir kral için önemliydi çünkü kral 1 ise halk 1000 idi...
***
Şafağın ilk ışıkları şehre vururken denizden yeniden şarkılar yükselmeye başladı. Kar gökten taneler halinde sayılacak şekilde düşüyordu. Bahar bitmek üzereydi. Alistar her zamanki gibi penceresini açmış, dışarıyı seyrederek tüttürüyordu. Manzarasında kocaman bir orman, ormanın üstünde ise üstü bembeyaz dağlar vardı. Soğuk içeriye süzülürken üşüdüğünü hissetti ancak camı kapatmayı hele ki yerinden ayrılıp rahatını bozmayı hiç istemiyordu, esen rüzgara aldırış etmeyip tüttürmeye devam etti.
Aşağıdan gelen kuru otları ezen bir sese kulak kabarttı. "Aptal bir köpektir" diye düşündü. Gözlerini aşağıya doğru götürdüğünde onun bir köpek değil kırmızı bir kukuleta takmış bir kadın olduğunu gördü. Kadın birkaç adım atarak ağaçlıklara daldı ancak hala gözüküyordu. Biraz daha devam ettikten sonra durdu. Alistar kadını çalıların arasından zor seçiyordu. Merakını uyandıran bu kadın kraliçeydi.
Kraliçe avuçlarında sıkı sıkıya tuttuğu para kesesini durduğu yere bıraktı. Sonra arkasına dönüp koşar adımlarla uzaklaştı. Alistar pürdikkat tanıyamadığı kraliçeye bakıyordu. Kraliçe hiç yukarı bakmamış ve Alistar'ı görmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇELİK ŞEYTAN
FantasyDünya bizden yıllar sonra bir pislik yuvası haline geldi, insanlar değer bilmez ve vurdumduymaz bir hale gelince Kara Cuma yaşandı. Kuzey'de sert rüzgarlar ve karlar medeniyeti yok etti sonrasında gelen fırtınaysa arkasında tek bir iz bile bırakmadı...