G.Ş. Bölüm-15

124 9 0
                                    

Açıklamamız yok sadece sonda kısacık birşey yazdık. Okursanız seviniriz. Ahh bakın unutuyoduk. Yeni kapağımızı hazırlayan geçenlerde kendisine bölüm ithafı yaptığımız Nisa Çelik'e muhteşem kapağımız için teşekkürler..💋💋🙈🙉🙊😘

Multide: Hazal ve Buğra
İyi Okumalar Canolar☺️ sizin için saat 01.07 de yayınladık kıymetimizi bilin hee ona göre. Hatalar varsa şimdiden özür dileriz.

"Ne kadar önemli olabilir ki? Bi kızı beğendin ayarla falan mı diceksin? Kesin öyle dimi sen okula da o yüzden gelmişsindir zaten." Dedim ellerimle havada tırnak işareti yaparak. Gözlerini devirdi. Sonra ciddi bi tavır takınarak boğazını temizledi. Bu kadar oyalandığına göre cidden önemli bişey olsa gerekti.
"Hazal bak ben nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum."
"Uzatma bay maymun surat zaten yeterince sinirimi bozdun. Bide bizim okula gelmişsin zaten hepten şarteller attı bende. Artık uzatmada söyle." Diye çıkıştım. Tekrardan boğazını temizleyip konuşmaya başladı. "Hani kamptayken bara gittiğimiz gece hatırlıyosundur." Sadece baktım suratına hatırlıyodum ama pek de isteyerek hatırladığım söylenemezdi. "Hatırlamaz mıyım bütün bu olayların başlangıcı o gece değil mi zaten?" Dedim. Gözlerini başka yere çevirdi. Neydi ki bu kadar önemli olan. Gözlerini kaçırmasını gerektirecek kadar önemli hemde.
"İşte o gece ben naptım diye sormuştun ya bana onun aslı biraz farklı." Dediklerinde bi bok anlamamıştım.
"Sadede gel artık." Dedim.
"İşte o gece sen beni öpmedin ben seni sinirlendirmek için demiştim. Ama sana yemin ederim annene olan sözünü bilseydim asla yapmazdım. Cidden çok özür dilerim. Gerçekten ama gerçekten sadece şaka amaçlıydı kötü bi niyetim yoktu." Diye bir anda cümleleri birbiri ardına sıralayınca bi süre sonra söylediklerini idrak edebilmiştim ve başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü. İlkten sadece kafamı kaldırıp ona baktım. Sessizdim. Susuyordum ama bu kesinlikle birazdan kopacak fırtınanın işaretçisiydi.
"Sen ne dedin? Doğru mu duydum? Ben seni öpmedim hepsi bi şakaydı öyle mi?" Diye dediklerini tekrarladım bi umuttu benimkisi de işte. Çünkü duyduklarım gerçek olsun istemiyodum. "Evet ama ben gerçekten bilmiyodum çok öz.." Lafını yarım kalmasının sebebi suratına geçirdiğim tokattı. Şuan tek bi duygu hakimdi vücuduma. Öfke.
"Sen, sen ne kadar iğrenç bi herifsin. Pislik şerefsiz. Ben sana güvendim Buğra. Onca olayda yanımda oldun sana sırtımı dayadım. Ama sen bunca zaman bunu benden neden sakladın? Öğrendin sonra anneme olan sözümü. Hemen gelip söyleyebilirdin. Niye ha niye sende mi diğerlerindensin. Şu hayatımın içine eden gruptan. Yazıklar olsun sana verdiğim güvene." Dedim bağırmamıştım. Sesimde öyle bir ton vardı ki hem kırgınlığımı hemde vücudumu ele geçiren öfkenin birleşmesiyle oluşmuş gibiydi.
"Bak denedim tamam mı? Söylicektim ama korktum. Ağır sözler işitmekten belkide gitmenden bana bi daha sarılmamandan korktum."
"Sana birşey söyliyim Seçkin. Ağır sözler işitmekten korkmuşsun yok sana bir daha sarılmamamdan korkmuşsun falan ya. Sana sadece şunu söyliyim sen beni tamamen kaybettin umrunda değildir belki ama gözüme gözükme bundan sonra. Sınıfta dahil yüzünü bile görmek istemiyorum. Ben Utku'yu görmeye bile dayanabilirim. Ama sen ondan da iğrenç bi herifin tekisin." Deyip arkamı döndüm. Kolumdan tutup kendine çevirdi. "Lütfen böyle söyleme. Özür dilerim gerçekten özür dilerim. Lütfen bak. Affet beni. Gerçekten denedim ama yapamadım Hazal. Evet baştan söylemeliydim haklısın ama yapamadım işte olmadı." Dedi. Kolumu çektim. "Buğra ben sana güvendim. Aras'tan sonra ilk defa azda olsa yanında rahatladığım biri daha olduğunu düşündüm. Ama hepsi boşmuş işte. Seni bi de öpmüştüm dimi. O zaman pişman değildim. Çünkü yanında mutlu olduğumu huzurlu olduğumu düşündüğüm için yapmıştım. Ne kadar da gerizekalı bi insanım değil mi? İlk öpücüğümü de senin gibi iğrenç bi insana verdim. O zaman pişman değildim demiştim ya şuan o kadar pişmanım ki. İlk öpücüğümü senin gibi bi herife verdiğim ve annemin sözüne sadık kalmadığım için." Durdum biraz. Gözlerimi gözlerinden çektim. Söyleyeceğim şeyleri düşünüyordum. Sinirimi biraz olsun bastırmaya çalışıyodum. Ama patlayan bi yanardağ gibiydim. İçimdeki lavlar dışarı çıkmadıkça duramayacaktım. Tekrardan bakışlarımı gözlerine çevirdim. "Senden nefret ediyorum Buğra Seçkin ve emin ol bu önceki gibi sinirden söylenmiş bir şey değil. Tamamen net ve açık. SENDEN NEFRET EDİYORUM."

Gizemli ŞansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin