- Merhaba.
- ...
- Her şeyden önce, ben çok üzgünüm. Gerçekten.Sinirlenmeye başlamıştım bu saçma özürlerini dinletmek için mi çağırmıştı beni buraya?
- Bunları söylemek için mi çağırdın beni?
Sesim beklemediğim bir şekilde son derece sakin çıkmıştı.
- Tamam. Senden hoşlanmıştım. Ama seni ilk gördüğüm anda asla sana aşık olmayacağımı biliyordum. Başta sadece biraz eğlenecektim. Ama senin bana ilgi gösterdiğini fark edince... Anneme Phillip yanımda olacak dediğimde her yere gidebiliyordum. Hatta bir keresinde 2 haftalığına Dubai'ye bile gitmiştim.
- Aferin sana.
Bu da neydi böyle. Hala benimle eğleniyordu, hala oyun oynuyordu benimle resmen.
- Sasha, umarım karşına senin gibi biri çıkar...Sakinliğimi koruyabildiğim için kendimle gurur duyuyordum. Ancak bu sadece göstermelikti. Ben eve yalnız gitmek istemiyordum. Evet Alyss daha bu sabah gitmişti ama... Ona ihtiyacım vardı. Aslında daha sadece birkaç haftadır tanıdığım birine ihtiyacım olamazdı. Ama o, bana ilaç gibi geliyordu. Kendimi numarasını tuşlarken buldum.
- Hey, merhaba.
- Phillip saat 9. Beni istediğin her zaman arayamazsın! Ben senin yaralarını iyileştirecek bir melek değilim! Benim de problemlerim var. Benimde bir hayatım var. Sonra görüşürüz.Telefon yüzüme kapandı. Onu istediğim zaman arayabileceğimi söylemişti. Tam bir çocuk gibi davranıyordum. Tabi ki hepsi nezaketendi. O da Sasha gibiydi. Ben de diğer erkekler gibi olacaktım bundan sonra. Her sabah yanımda başka bir kızla uyanacaktım. Kesinlikle çirkin değildim. Hışımla kalkarak buraya en yakın barın yolunu tuttum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Everything's An Illusion
Fantasy"Ya öldüğünü sandığın anda yaşamaya yeni başlamışsan?"