Gecenin Senfonisi

12.Bölüm-Farklı Olanlar.

Yeniden merhaba! Yarından itibaren okulum başlayacağı ve üniversite sınavına hazırlanacağım için her gün yeni bölüm koyamayacağım veya her hafta. Elimden geldiği kadarıyla yazmaya çalışacağım, tahminen en kötü iki haftada bir yeni bölüm koyarım. Bu süreç içinde okumaya devam eden herkese şimdiden çook teşekkür ederim, hepinize iyi okumalar.

Multimedya Andreas'ın gücünün temsili bir gifi.

-

Adrian'ın yeşil gözlerinde tehlikeli bir parıltı vardı. Andreas'ın bakışlarıysa benimle Adrian'ın arasında gidip geliyordu. Buraya gelmesi iyi mi olmuştu yoksa kötü mü, bilemiyordum. Adrian, Andreas'ın zihnini okuyabiliyordu. Aslında bu yüzden rahat olmalıydım. Elimle içeriyi gösterdim;''Hadi, içeri girelim.''

Hep birlikte içeriye girdiğimizde ölümcül bir sessizlik yine havaya hakim olmuştu, ya da fırtına öncesi sessizlik mi demeliydim? Her an birbirlerini öldürme potansiyelleri varmış gibi bakıyordular. İlk yardım dolabını açıp tampon aldım. Andreas'ın yanına doğru gittim, tamponu verdiğimde kanayan burnuna yerleştirdi.  Adrian, çok sert bir yumruk atmıştı eğer dozu az daha yüksek olsaydı kesinlikle burnu kırılırdı.

''Neden sürekli Astrid'i düşünüyorsun?''dedi Adrian sinirli bir sesle. Beni mi düşünüyordu?

''Senin aksine onu seviyorum.''dediğinde hüzünlü bir şekilde gülümsedim. Beni sevdiğini biliyordum fakat ben ona sadece değer veriyordum.

''Seninde onunla olman yasak, boşuna heveslenme.''dedi Adrian zorlukla gülerek.

''Aslında değil. Siz ikiniz , farklısınız. Normalde kara büyünün bozulması sonucunda sadece dünyayı oluşturan 4 elementi yönetebilirdiniz, benim gibi. Adrian en azından ateşi yönetebiliyor fakat Astrid'de bir sorun var. Bu konuda çok araştırma yaptım, sizin Tanrı tarafından seçildiğinize inanıyorum.''

''Baştan anlat lütfen, aklım iyice karıştı.''

''Babam yıllar boyunca araştırma yapmış. Şeytan'ın parşömenini başka insanlara verip, çevirmelerini sağlamış. Üstü kapalı bir şekilde eğer tarafların anlaşmasına uyulmazsa doğacak çocuğun iki tane element gücü olacağının mesajını vermiş. Başka bir parşömen daha varmış , Gabriel parşömeni inananlar için indirmiş. Gelecek olan iki kişiden bahsediyormuş, biri kadın diğeriyse erkek. İki tarafın karışması sonucunda doğacak olsalar da güçleri daha başka olacakmış. Kadın ve erkeğin birleşmesi, birbirine karışması şeytan için büyük bir tehlike farz ediyordu. Şeytan, parşömeni okumuştu. Bu yüzden doğacak iki çocuğun birleşmesi anında ortaya çıkacak bir büyü, lanet tasarladı. Astrid ve benim birleşmem de bir sorun yok Adrian, ben sizin gibi seçilmiş değilim.''

''Bizim olduğumuzu nereden biliyorsun, belki ileride doğacak başka biri?''

''Astrid, parşömeni yanımda getirdim.''dedikten sonra göğsünün içinden çıkarttığı tozlu ve mühürlü kağıdı bana doğru uzattı. Adrian'ın yanında ki tarafa oturduktan sonra, kağıdı açtım. Tozlu parşömene doğru hafif bir şekilde üfledim. Birazdan okuyacağım satırlar, hayatımı gerçek anlamda değiştirecekti. Sonunda gerçek benliğimi ve kimliğini bulma fırsatına erişecektim. Sonucu hayal kırıklığı olacak olsa bile bunu yapmak zorundaydım.

''Lucifer, ışığın taşıyıcısı. İnsanların bitmek bilmeyen güç ve hırs arzusunu kullanarak, Tanrı'nın düzenine baş kaldırdı. İnancı olmayanlar, gücün ihtirası altına girerken, inananlar her gün öldürülmeye başladı. Dünyanın dengesi her saniye bozulacak, güneş ve ayın ayrılması sadece bir başlangıç. Biz, olacaklara müdahale etmeyiz. Bu savaş insanların, insanlar ile savaşı. Herşeye rağmen, doğacak iki çocuğun sözünü verebiliriz. Tanrı'nın Şimşeği ve Cehennem Alevleri, düzeni yeniden kuracak. Onların gelişinin müjdesi; kanlı bir ay ve Aydınlık Taraf'a doğan küçük yıldızlar olacak. ''