Arkadaşlar şeytan olayları olsa da bu kesinlikle bir melek hikayesi değil, kafa karışıklığınız olmasın.
-
Islak saçlarımdan akan damlalar, yüzüme doğru bir tokat misali damlarken vücudumu suyun içinden çıkarttım. Vücudumdan akan su parçacıkları, zemini ele geçirirken aynanın karşısına geçip kendime doğru baktım.Birazdan çıkacak sesi bastırması için suyu açtım.Elimi yumruk yaptıktan sonra karşıda ki aynaya geçirdim, cam parçacıkları tenime acı verici bir şekilde saplanmıştı. Acı karşısında yüzümü buruşturup, çığlık atmamak adına yanağımın içini ısırdım.
Lavabonun içine dökülen bir parça camı alıp bileğime doğru götürdüm. Camı, bileğime bastırarak 0,1,3,4 ve 5 rakamlarının sembollerini koluma kazıdım. Büyüler,rakamlar ve semboller vasıtasıyla yapılırlardı. Her bir rakamın ve sembolün özelliği vardı.
0 sayısı, potansiyel varoluşun başlangıcı olarak kabul edilirdi. Varoluş, kutsaldı. 1 sayısı ise Tanrı'yı ifade ederdi, inanışlara göre bu sayı Tanrı'nın yeryüzünde ki yansımasıydı.3 sayısıysa insanın oluşumundaki ateş, su ve toprak ile tanrının oluşumundaki ruh, can, bedeni temsil ediyordu. 4 sayısı; Kainatı kaostan düzene geçiren dört temel gücün ifadesiydi. Beş ise; İnsanın ve üzerinde yaşadığı dünyanın sembolüydü.
Kutsal olarak kabul ettiğimiz rakamların sembolleri, kara büyünün temellerini oluşturuyordu. Hepsinin bir başlangıç hikayesi vardı aslında. Uzun zaman önce, dünyamız seçimle başa gelen insanlar tarafından yönetiliyordu. Taraflar yoktu, kıtaların isimleri vardı. Bakan Hector Calderon ve Büyü alanında çalışmalar yapıp, tüm ilimlerini öğrenmiş olan Neusa Roden'ın tanışması felaketin başlangıcıydı. İkisininde gözleri hep yükseklerdeydi, tek istedikleri tüm kıtaları ele geçirip bir kişi tarafından yönetilmelerini sağlamaktı. Neusa ve Hector, şeytanın alfabesini kullanarak onu dünyaya çağırdılar ve şeytanla bir anlaşma yaptılar. Şeytanın anlaşmalarında önemli olan iki şey vardı; ruh ve kan. Tüm anlaşmalar, bunun üzerine kuruluydu. Neusa ve Hector, öldüklerinde ruhlarını şeytana vereceklerine dair söz vermişti ve bir anlaşma imzalamışlardı. Sistemin temelini kanın oluşturmasının tek sebebi; anlaşmanın şeytana hizmet etmesiydi.
Şeytanın verdiği güç ve yetkiyle, insanları kontrol altına aldılar. Tanrı'ya inancı sağlam olanlar, etki altına girmese de diğer kesimin çoğu onların kölesi oldu. Çıkan savaşı Neusa ve Hector kazandı fakat daha sonra birbirlerine karşı olan savaşları başladı. İkisininde gözü tek kişilik yönetimdeydi. Çıkan savaşı ikisi de kazanamayınca Taraf'ları oluşturmaya karar verdiler. Karanlık Taraf'a Neusa, Aydınlık Taraf'a ise Hector geçti. Anlaşmayı kan ile onayladılar, hiç bir güç bu anlaşmayı bozamazdı; bizim dışımızda.
Şeytan'ın kazancı bilinenin aksine sadece iki tane ruh değildi. Şeytan, Tanrı'nın yarattığı evrenin düzenini değiştirmiş, yeni sistemle ona bir savaş açmıştı. Bana kalırsa Güneş ve Ay'ın ayrılma sebepleri, Tanrı'nın yarattığı düzenin bozulmasının ilk sonucuydu, devamıysa yakında belli olacaktı.
Kanların birbirine karışmaması maddesi fazlasıyla önem taşıyordu. Taraflara kan anlaşmasıyla geçiş yapılmasının en büyük sebebi; şeytana hizmetti. Taraf seçen herkes, ölümden sonra ki yaşamında kendini şeytana adıyordu. Kimse isyan edemezdi çünkü yeterli güçleri yoktu. Kara büyüyle oluşturulmuş taraflar, sıradan bir insan tarafından yıkılamazdı.
Anlaşma da iki kanın birbirine karışmaması en önemli maddeydi. Çünkü Aydınlık Taraf ve Karanlık Taraf, güçlükle ikiye ayrılmıştı. Şeytan'ın anlaşmasına ters düşen bir durum olursa, felaket başlayacaktı. Adrian ve ben, iki yasaklı tarafın kanlarının birleşmesi sonucunda doğmuştuk. Biz, kara büyüyle yapılmış tarafları kaldırıp, dünyayı yeniden eski haline çevirmek için vardık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gecenin Senfonisi
FantastikTopraklar ikiye ayrıldı; Karanlık ve Aydınlık Taraf olmak üzere. İki krallıkta, birbirlerine yasaktı. Anlaşmalar, kan ile mühürlenmişti. Vera Storm, iki tarafın kanını da damarlarında bulunduran Tarafsız Kraliçe. Yıllar boyunca, gölgelere sığındı ç...