31 Ağustos 2015
23;10Biliyor musun bugün bir rüya gördüm. En yakın arkadaşıma bile anlatmayı unuttuğum bir rüya gördüm. Aslında hem güzeldi, hem de üzücü.
Klişe bir şeydi.
Yanımdaydın, birlikteydik. Sana sahiptim, sen bana sahiptin. Ve mutluluk kelimesi yetersiz kalıyordu. Gerçek anlamda. O kelimenin içinden dolup taşıyordu sahip olduğumuz mutluluk. Ama ben ne zaman seninle yan yana halimizi görsem durgunlaşıyordum... senin yanına yakışmadığımı düşünüyordum... ama sen beni seviyordun. Başka hiçbir şey önemli olmamalıydı aslında...
Sonra uyandım. Rüyamda hissettiğim tek şey ' yeteri kadar iyi olmadığımdı'...
Kötü bir his...
Üstelik başım ağrıyarak uyandım. Ama yine de bugünün kötü bir gün olmaması için önümde daha çok uzun saatler vardı. Kendimi mutlu edecek tonlarca şey bulabilirdim.
Bulmak zorundaydım üstelik.
Sonra aklıma bir kız takıldı...
Benden 4-5 yaş küçük bir kız. Seni seviyor... benim hakkımda ne düşündüğünü merak etmeye başladım o kızın. Bütün zihnim ona odaklandı saatlerce.
Aklımı dağıtmak için boyama yaptım, kitap okudum ve başardım da. Üzerimde ki bu iğrenç ve kasvetli ruh halini kovdum tamamen. Hatta keyiflenip dizi bile seyrettim.
Sonra bilgisayarı açtım ve Querida'yla ortak kullandığımız Tumblr hesabına girdim. Sana bakmak istiyordum. Seni özlemiş gibi hissediyordum... yanımda hiç olmayışınla kendini özletebilmene her zaman hayran kalıyorum bu arada. Sonra senin fotoğraflarına bakmaya başladım. Çok güzel bir çocuksun. Çocukta değilsin artık.. ama çok güzelsin. Ellerin çok güzel... tumblr da gezindikçe kendimi sana bakmaktan alamadım ama karşıma eski kız arkadaşınla yılbaşında öpüştüğün gif çıktı... daha önce hiç görmemiştim bunu. Ve tanrım...
Böyle hissetmekten nefret ediyorum...
Senin nasıl mutlu olduğuna baktım, baktım, baktım... ve benim tamamen bambaşka bir insan oluşum beynime saplandı... Senin birlikte olduğun herhangi bir kızla uzaktan yakından hiçbir ilgim yoktu...
Güzel sayılmazdım, kısaydım... bilmiyorum işte. Onların sahip olduğu hiçbir şeye sahip değildim ben. Ve bu beni çok fazla üzdü...
Seninle birlikte olma umudumu o kadar derinden sarstı ki bunu açıklamama yardım edecek bir kelimem yok...
Kendimi sana yeterli göremiyorum... ve bu canımı çok yakıyor.
Biliyorum sana bunları şuan söyleyebilme şansım olsa inkar ederdin. Sarılırdın da... ama doğru olduğunu da görürdün sanırım...
İşin en kötü kısımlarından birisi de ne biliyor musun?
Artık en yakın arkadaşım bile bıktı benden sanırım... Bu konudan bıktı... Bunları dinlemekten bıktı... Haklı da... Ne yapacağımı bilmiyorum H... Gerçek anlamda tıkandım ve ağlamak çok.. yakınımda sanırım...
Aslında kendimle çelişki içinde olmaktan nefret ediyorum ben. Farkındasın değil mi, ben kendime ' Hope' diyorum. Umut.
Nasıl bu şekilde konuşabiliyorum ki? Ben bu şekilde konuşursam eğer başka insanlar ne yapacaklar?
Bilmiyorum...
Ben sana olan sevgime tutunuyorum.
Senin kalbini kirletmemeye özen göstermen bana güç veriyor... Yalnızca bunu biliyorum.
Ah. Hayır. Bildiğim diğer bir şey de şu, sen bana kendimi yeterli hissettirebileceğin bir an gelecek. Ve ben o andan sonra kendimi yalnızca muhteşem hissedebileceğim.
Gözlerime bakacaksın ve ben yeterli olacağım.
O gün gelene kadar umutsuzluğu kovacağıma söz veriyorum. Ve sana ulaşmak için her şeyi yapacağıma da.
Söz veriyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Benim Günlüğümsün. (You are my diary)
Fanfiction'Yine sana yazmaktan vazgeçmediğim bir gecedeyken, kulaklıklarımla sadece sana odaklanabilme şansına sahibim en azından. Sesini sevdiğimi hep aklında tutmanı istiyorum. Hatta şuan bu satırları, benim biricik günlüğümün satırlarını okurken ufak bir ş...